Fuad
Safarov
Kaynak:
https://medyagunlugu.com/
Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Oscar ödüllü ünlü
Sovyet-Rus yönetmen Vladimir Menşov (81), şair Nazım Hikmet'in de yattığı
Moskova'nın tarihi Novodeviçye Mezarlığı'nda toprağa verildi.
1939 yılında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de doğan Menşov'un denizci babası
Sovyet gizli servisi NKVD'de de görev yapmıştı. 1947 yılına kadar Bakü'de
yaşayan Menşov, Azerbaycan ile ilgili sıcak duygularını yıllar sonra, “Orasını
vatanım olarak görüyorum... Bakü her zaman güzel kentti ve öyle kalmaya da
devam ediyor" diye paylaşmıştı.
Sinemaya atılan Menşov, 1976 yılında yönettiği "Pratik bir şaka"
filmiyle hemen dikkat çekti. Film, bir lisede öğrenciler arasında yaşanan
kıskançlık ve kavgayı konu etse de, aslında Menşov, toplumda öğrencilerin
öğretmenleri, aileleri ve arkadaşlarıyla yaşadığı psikolojik ilişkileri
irdeliyor. Menşov'un dediği gibi, "Bu film olmasaydı, Moskova Gözyaşlarına
İnanmıyor da olmazdı." Menşov'un asıl ününü sayesinde kazandığı film
SSCB’de gişe rekorları kırdı. Film, Moskova’ya taşradan gelen 3 genç kızın
hayatını anlatıyor. Bu kızların biri Moskova'yı fethetmek, biri ideallerinin,
diğeri de aşk yoluyla başarı kazanmak peşinde. Film, 1981 “Yabancı Dilde En İyi
Film” dalında Oscar Ödülü almıştı. O zaman törene gidemeyen Menşov, tam 10 yıl
sonra ödülüne kavuştu.
Türkiye'de 1980'li yıllarda sinema ve televizyonlarda "Aşk Gözyaşlarına
İnanmıyor" ismiyle gösterilen söz konusu filmde aslında aşktan ziyade
kadının mücadelesi ön planda. Filmde kız çocuğuyla tek başına mücadele veren
genç annenin yıllar sonra çalıştığı kurumunun başına geçmesi anlatılıyor.
Menşov filminde, başarının sırrını sızlanmak ya da şikayet etmek değil
çalışmak, mücadele etmek olduğu mesajını da veriyor.
Bu mesajı yönetmenin kendisi 2011 yılında Türkiye'ye
yönelik bavul ticaretiyle örnek vererek anlatmıştı. Bir Ukrayna gazetesine
konuşan Menşov, ailesinin geçimini sağlayabilmek için Türkiye’ye bavul ticaretine
giden Rus kadınlar için şöyle konuşmuştu:
“Bence erkeklerden ziyade kadınlara bakarak toplumuzun bugünkü durumunu
değerlendirmemiz lazım. Kadınlar daha fazla ayakta kalabiliyor. Bence yeni
düzene ilk onlar uyum sağlayabildi. Çünkü ortada mutlak bir gerçek var: Çocuğun
karnını doyurmalı. Çocuğunun karnının tok olması için kadın her mücadeleye
hazır. Hatırlayalım, ilk bavul ticaretine gidenler kimlerdi? Kadınlar. Ellerine
bavullarını aldılar, yola çıktılar. Ülkenin ayakta kalması böyle
başladı.”
“Moskova Gözyaşlarına İnanmıyor” filmindeki durumun günümüzde de geçerli
olduğunu ifade eden Menşov, “Kadınlar değişti, ekonomik açıdan daha
bağımsız oldular. Erkekler olmadan da yapabilecek duruma geldiler. Bakınız, en
çok boşanmayı kadınlar istiyor. Bazen, erkeğin kadına sadece çocuk doğurmak
için lazım olduğunu düşünüyorum. Doğurduktan sonra ise kendisi çocuğuna terbiye
verecek ve yetiştirecek durumda” diyor.
Eski ABD Başkanı Ronald Reagan, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'la ilk
görüşmesine daha iyi hazırlanmak için "Moskova Gözyaşlarına
İnanmıyor"u defalarca izlemişti. Menşov, Reagan 'gizemli' Rus ruhunu,
mentalitesini çözebilmek için bizim filmi 8 kere izlemiş. Tabii bu filmi
Reagan'a danışmanları önermiş. Amaç Rusları daha yakından tanımasına yardımcı
olmakmış. Elbette bu bizler için hoş bir duygu..." demişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder