Moskova

Moskova

23 Şubat 2018 Cuma

Rusya’da İvan Kupala geleneği


Samih Güven



Yüzyıllardır varlığını sürdüren ilginç Rus geleneklerinden biri de yaz gündönümü kutlamasıdır. Maslenitsa nasıl bir kıştan çıkış bayramı ise İvan Kupala da yaza geçiş bayramıdır.

Bu gelenek özünde bir Pagan geleneği olmasına rağmen güçlü yerleşik etkisi nedeniyle 10. yüzyılda Hristiyanlığın kabulü sonrasında da varlığını sürdürmüştür. Hristiyanlığın benimsenmesine kadar yalnızca Kupala olan isim daha sonra İvan Kupala olarak değişmiştir. “Kupala”nın bir araya gelme veya yıkanma, arınma anlamlarına gelen bir kelimeden türetilmiş olabileceği sanılmaktadır.

Eski kültürlerde mevsimsel gün dönümleri, gece, gündüz, ay, güneş, yıldız gibi simgeler geleneksel ritüellerin ana unsurları olabilmiştir. İnsanların güvenlik, anlamlandırma, şifa arayışı, bereket beklentisi gibi konular doğa güçleri ve olayları ile ilişkilendirilmiştir.

Kupala inanışına göre yaz gündönümünü simgeleyen bu özel gecede olağanüstü güçlerin etkisi söz konusu olmaktadır. Bu güçler kendisini ateş, su ve otlar üzerinden gösterebilmektedir. Bu nedenle arınma amaçlı suya girme, ateş yakıp üstünden atlama, ayrıca gece boyunca şifalı otlar toplama bu ritüelin temelini oluşturmaktadır.

Su birçok kültürde bolluğun, bereketin, hayatın, temizliğin, saflığın ve arınmanın sembolüdür. Ateş eski kültürlerde koruyucu, temizleyici, insanları birleştirici, duman ve yiyeceklerin kokusuyla haber verici anlamlarını gündeme getirmiştir. Bitkiler ise özleriyle bu dünyaya ait besleyici, şifa verici özellikleri taşıyan, renk ve şekilleriyle dünyayı güzelleştiren unsurlardır.

İvan Kupala gecesi toplanan otların her zamankinden şifalı ve koruyucu olduğuna inanılmıştır. Özel bir güce ve öneme sahip olduğuna inanılan bitki ise eğrelti otudur. Bu bitkinin yalnızca bu özel gecede açtığına inanılan çiçeğini toplayıp saklayan kişiye bazı yetenekler ve koruma sağladığına inanılmıştır. Bu nedenle gece boyunca bilgili ve tecrübeli insanlar ve özellikle köy şifacıları şifalı kökleri ve otları toplamıştır.

İnanış kapsamında Kupala gecesi köylerde ateşler yakılıyor, herkes bir araya geliyor, şarkılar söylüyordu. Genç kızlar otlar ve çiçeklerden çelenkler hazırlıyordu. Bu çelenkler akşam vaktinde suya bırakılarak ilerleyişleri izleniyordu. İnanışa göre batan çelenk aşkın sonu ve düğün olmaması anlamına geliyordu.

Başka bir unsur ise arınma amaçlı suya girmekti. En önemli anın şafak vakti olduğu düşünülüyordu. Ayrıca anneler, hasta çocuklarının gömleklerini şifa umarak yıkıyorlardı.

Bugünkü uygulamasında ateşin ortasında bir direğe monte edilen yanan tekerlek güneşi ve doğurganlığı sembolize etmektedir. Ateşin üzerinden atlandığında hastalıklardan kurtulunduğuna inanılmaktadır. Ayrıca mutluluk ve başarı isteyenlerin de ateş üzerinden atlaması söz konusu olmaktadır.

İvan kupala gecesi başlangıçta 21-22 Haziran olarak esas alınmışken takvim değişiklikleri sonrası 24 Haziran şimdi ise 6-7 Temmuz olarak kutlanmaktadır. Bu kapsamda bazılarınca asıl yaz gündönümünün olduğu gece, diğer resmi etkinliklerde ise 6-7 Temmuz tarihlerinde kutlanmaktadır. Bu kutlamaların Rusya yanı sıra Belarus, Ukrayna ve bazı diğer ülkelerde de yapıldığı görülmektedir.

İvan Kupala’nın modern içeriğinde gelenek kapsamındaki eski inanışlardan çok bir halk geleneğinin yaşatılması amaçlanmaktadır. Etkinlikler kapsamında çelenk yapılıp başa takılması, bunların suya bırakılması, ateş yakılması ve etrafında dans edilmesi, ayrıca toplu olarak suya girilmesi söz konusu olabilmektedir. Yine kutlamalar kapsamında konserler, kültürel kostümler içinde yiyecek sunumları ile oyun ve eğlenceler söz konusu olabilmektedir.

Ekmek ve tuz, maslenitsa ve İvan kupala gibi gelenekler Rus toplumunun doğaya entegre yaşam biçimi ve gelenekleri konusundaki hassasiyetleri açısından önemli fikirler veriyor.

Kaynaklar:

- Dalkılıç, L. Ç. (Rus Halk Kültüründe İvan Kupala kutlamaları- Dergipark.gov.tr  )
- https://www.rus-a.com/ivan-kupala-night-russia

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder