Derleyen: Ciran Derya
Kaynak : http://dunyalilar.org/
“Sibirya’nın Mavi Gözü” Baykal Gölü
Sibirya’nın
güneyinde, Irkutsk Oblast ve Buryatya arasında yer alan göl, “Sibirya’nın Mavi
Gözü” diye adlandırılıyor. Gölün tabanı deniz seviyesinin yaklaşık 1285 m
altında. Gölün dibindeki tortul kayaçların yaklaşık 7 km kalınlığında olduğu
tahmin edilmekte. Bu da gölün yeryüzündeki en derin yarıklardan biri olduğunu
gösteriyor.
Tarihte
kullanılan adları, Lamu (deniz), Beihai (kuzey denizi), Tengis (deniz), Baigal
(baygal – muren – baykal nehri), Baikal (Rus yayılmasından sonra). Dünyada
sadece Ladoga Gölü ve Baykal’da tatlı su fokları yaşamakta. Dünyadaki içme
suyunun yaklaşık %20’si burada. Rusya, gölün araştırılması için göle özel
denizaltı yapmıştır. Derinliği 1,5 km olan gölde sadece buraya özel endemik
balık türleri yaşıyor. Göl, kendine özgü bir ekosistem oluşturmuştur.
Doğabilimciler
için bir cennet ve harika bir tatil mekanı. Muhteşem plajları, harika yürüyüş
alanları, kuş gözlemleme olanakları ve tekne turlarıyla Baykal görülmesi
gereken bir yer.
Baykal
Gölü, 640 km uzunluğunda ve 80 km genişliğinde. 1 kilometreden fazla olan
derinliğiyle 23.000 kilometreküp su barındırıyor. Gölün bazı kısımlarındaki su
o kadar berrak ki 40 metre aşağısındaki canlılar ve bitkiler kolaylıkla
görülebiliyor. Aralık ayında gölün kenarlarını kalın bir buz tabakası kaplamaya
başlar. Ocak’a gelindiğinde ise tüm yüzey buz tutmuş haldedir. Buz tabakası
Nisan-Mayıs aylarına kadar erimiyor. Bölgede yaşayanlar bu kalın buz
tabakasının üzerinden araçlarıyla rahatlıkla geçmekteler. 1904-1905 yılları
arasında Rus-Japon Savaşı esnasında buz tabakasının üzerine demir yolu
döşendiği biliniyor.
Baykal Gölü’nün güney ucunun 70 km kuzey batısında bulunan Irkutsk şehri, pek çok gezgincinin uğrak yeri aynı zamanda. Trans- Sibirya treni Moskova’ya giderken burada durmakta. Irkutsk’a gelenler soğan şeklindeki kubbeleri, klasik yapıları ve ahşap mimarisinin örneklerini görebiliyor. Ruslar, Baykal Gölü’nü Sibirya’nın İncisi olarak görüyorlar. 25 milyon yıldan daha fazla süredir bölgede bulunan Baykal Gölü ekosisteminde, dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan 1000’den fazla hayvan türü barınıyor.
Baykal Gölü’nün güney ucunun 70 km kuzey batısında bulunan Irkutsk şehri, pek çok gezgincinin uğrak yeri aynı zamanda. Trans- Sibirya treni Moskova’ya giderken burada durmakta. Irkutsk’a gelenler soğan şeklindeki kubbeleri, klasik yapıları ve ahşap mimarisinin örneklerini görebiliyor. Ruslar, Baykal Gölü’nü Sibirya’nın İncisi olarak görüyorlar. 25 milyon yıldan daha fazla süredir bölgede bulunan Baykal Gölü ekosisteminde, dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan 1000’den fazla hayvan türü barınıyor.
300’den
fazla ırmak ve dereyle beslenen bu gölün, tek boşaltma kolu Angara Irmağı’dır.
Dünyadaki eski göllerin çoğunun tersine, Baykal, çökeltilerle dolmamış ya da
bataklığa dönüşmemiştir. Bilim insanları, bunu gölün altındaki aktif tektonik
levhaların halen hareket halinde olmasına ve yarığı genişletmesine bağlıyor.
Sonuç olarak bu göl zamanla çökeltilerle dolmak yerine, aslında her yıl daha da
derinleşiyor. Hareket halindeki bu levhalar gölün tabanından sıcak su
kaynaklarının fışkırmasını da sağlıyor.
Özellikleri ve Ekosistemi
Bazıları
Baykal Gölü’nü tekneyle boydan boya gezmeyi biraz ürkütücü buluyor, çünkü göz
kamaştıran cam gibi berrak sular sayesinde metrelerce aşağısı görülebildiğinden
insana boşluktaymış hissi veriyor. Epischura adı verilen küçük kabuklular
topluluğu, gölün filtresi görevini görür ve diğer birçok gölü bulanıklaştıran
algler ve bakterileri süzerek dışarı atar. Çürümelerine fırsat vermeden organik
atıkları yiyen çok sayıdaki tatlı su ıstakozu türü de onlara yardım eder. Su
öylesine temizdir ki, yirmi yıldan az bir zaman önce laboratuvarda incelenmek
üzere alınan su örneğini, içine konulduğu cam kirletti!
Ün
salmış berraklığının yanı sıra, Baykal Gölü’nün suyu oksijen yönünden
alışılmadık biçimde zengin. Bazı derin göllerde belli bir derinliğe
gelindiğinde oksijen tükenir, bu da sudaki yaşamın çoğunlukla nispeten sığ
sularda sürmesine neden olur. Fakat Baykal Gölü’ndeki yatay ve dikey akıntılar
oksijeni gölün en derinlerine kadar taşıyarak suları tamamen karıştırıyor. Bu
yüzden gölün her yeri hayatla dolu.
Berrak
soğuk sularda bir sualtı ormanı büyür. Mercan gibi dallara ayrılan yeşil
süngerler bir sürü küçük su yaratığı için korunak sağlar. Sıcağı seven birçok
organizma gölün sıcak su kaynaklarının etrafında kümelenir. Gölde yaşayan
2.000’den fazla su canlısının 1.500’ü sadece burada bulunur.
Baykal
Gölü omul denilen bir som balığı türüyle de ünlü. Kuzey Kutbuna özgü beyaz etli
bu lezzetli balık, balıkçılar için çok değerli. Gölde yaşayan diğer canlılar
alışılmamış hatta tuhaf yaratıklardır. Bir yassı solucan türü 30 santimetreden
fazla bir uzunluğa ulaşır ve balık yer. Kum tanelerinin arasında yaşayan tek
hücreli organizmalar bile vardır. Göl aynı zamanda Baykal’a özgü ve belki de
oradaki en garip balık olan “golomyanka”yla da dikkat çeker.
Küçük
golomyanka yanar-döner parlaklığıyla yarı saydamdır. Gölün dibine yakın
yerlerde yaşar ve yumurtlayarak değil doğurarak ürer. Vücudunun üçte biri
yağdır ve A vitamini yönünden zengindir. 200 ila 450 metre derinlikteki ezici
basınca dayanır ama güneş ışığına maruz kaldığında erir ve geriye sadece
kemikleri ve yağı kalır.
Golomyanka
Baykal Gölü’nün belki de en meşhur sakini olan “nerpa” ya da Baykal Foku için
çok lezzetli bir yemektir. Bu sadece tatlı suda yaşayan dünyadaki tek foktur.
Sibirya’nın
sert iklimi Baykal’ın soğuk, yalnız bir dev olduğu izlenimini verebilir ama
aslında o bol bol yabanıl hayvanlarla doludur ve çeşit çeşit manzaralar sunar.
Gölü çevreleyen heybetli dört sıradağ, ren geyiğine olduğu kadar nesli
tükenmekte olan Sibirya dağ keçisine de ev sahipliği yapar.
Alçaklarda
bozkırlar vardır. Çimenle örtülü bu düzlüklerin bazılarında olağanüstü
çeşitlilikte kır çiçekleri bulunduğundan, buralar Sibirya’nın çiçek bahçeleri
olarak da adlandırılabilir. Bozkırlarda, ender görülen kuşlar arasında zarif
telli turna ve Asya’nın en büyük kuşu olan toy da vardır.
Baykal
Gölü’nü çevreleyen sık iğneyapraklı orman, yani “tayga” da göl için önemli. Bu
tayga, Brezilya’daki Amazon yağmur ormanlarından iki kat daha büyükt.
Brezilya’daki Amazon yağmur ormanları gibi bu tayga da dünyanın ekolojisini ve
iklimini korumakta çok önemli bir rol oynar. Burada yaşayan çeşitli kuş türleri
arasında muhteşem kur gösterisi ve ötüşüyle tanınan büyük orman tavuğu da
bulunur.
Dikkate
değer bir memeli de Barguzin samurudur. Bir zamanlar parlak kürkünden dolayı
aşırı derecede avlanan bu samur, çevre korumacıların yardımıyla korunabildi. Bu
güzel yaratığı koruma çabaları, 1916’da Baykal Gölü’nün kıyılarında Barguzin
Doğal Koruma Alanı’nın oluşturulmasına yol açtı. Şu anda gölün kıyı şeridinde,
halka açık üç milli parkla birlikte üç doğal koruma alanı bulunuyor.
İklim ve Mevsim Geçişleri
Baykal
Gölü, yılın yaklaşık beş ayı buzla kaplı. Ocak ayının sonuna doğru buzun
kalınlığı bir metreyi geçebilir. Bir mozaik gibi çizgilidir ve güneşte cam gibi
pırıl pırıl parlar. Buz aldatıcı şekilde ince görünür. O kadar berraktır ki,
üzerinde yürüyenler gölün dibindeki kayaları görebilirler. Aslında bu buz çoğu
zaman inanılmaz derecede sağlamdır. Öyle ki, bir yüzyıl önce, Rus-Japon Savaşı
sırasında, Rus ordusu buzun bir yanından öbür yanına bir demiryolu hattı inşa
ederek 65 lokomotifi oradan başarıyla geçirebilmiştir.
Nisan
sonundan hazirana kadar buzlar parçalanıp çatırdayarak gürültüyle kırılır.
Yerel halk, süregelen bu seslerin yarattığı mevsimlik “buz müziği”ne alışıktır.
Çok geçmeden havalar ısınır, rüzgarlar ve dalgalar buzu sürükleyerek pırıldayan
kümeler halinde kıyıya savurur.
Gölün
suları görünmeye başladığında kuşlar döner. Derekuşu gibi Baykal Gölü’nün bazı
kuşları, bütün bir kışı gölün hiç donmayan tek yeri olan Angara Irmağı’nın göle
döküldüğü yerde geçirirler. Havalar ısındığında ördek, kaz, ötücü kuğu ve
balıkçıl gibi diğer su kuşları da onlara katılır.
Haziran
ayında gölü ziyaret edenler, kayalarda sürü halinde yumurtadan çıkan sinek
larvalarını yemek için, su kenarlarına gelen boz ayı ailelerini görebilirler.
Boz ayılar sineklerin vızıltılarına aldırmadan mutlu bir şekilde sinekleri
yalayıp yutar. Çılgınca beslenen boz ayıları gören birçok kara hayvanı ve kuş
da beslenmek için kıyıya gelir.
İlkbaharda
ve yaz başında göl, kısa bir süreliğine küçük kabuklular için yiyecek sağlayan
ve suya yeşil bir renk veren alglerle dolar. Fakat Baykal Gölü’nün suları
çoğunlukla, kıyıdan göründüğü gibi türkuaz rengidir, açıklar ise okyanus rengi
gibi derin koyu bir mavidir.
Kıyı
şeridinde kumullar ve heybetli sarp kayalıklar vardır. Bir tabloyu andıran
koylar ve burunlar nefes kesici bir manzara oluşturur.
Yılın
sonraki ayları çoğunlukla fırtınalı geçer. Sonbahar bazen beraberinde göle
kasırga şiddetinde inen rüzgârları getirir. Bu rüzgârlar sakin su yüzeyini
hızla çalkalayarak onu 4 ila 6 metreye kadar yükselen azgın dalgalara
dönüştürebilir.
Rüzgârların
yılın diğer zamanlarında da büyük yolcu gemilerini ve balıkçı teknelerini
batırdığı biliniyor.
“Nisan
sonundan hazirana kadar buzlar parçalanıp çatırdayarak gürültüyle kırılır.
Yerel halk, süregelen bu seslerin yarattığı mevsimlik “buz müziği”ne
alışıktır.” demiştik. Baykal gölünün doğal buz sesini dinlemek isteyenler videoyu izleyebilirler.
İyi
seyirler…
Kaynaklar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder