Samih
Güven
Kaynak:
https://samihguven.blogspot.com/
Malum Rusya 1,7 milyon kilometre kare ile dünyanın en büyük
ülkesi ve nüfusu da 144 milyon civarında. 2013 yılında Rusya’ya ilk gittiğim
zaman Gayri Safi Milli Hasıla büyüklüğü 2,1 trilyon dolardı civarındaydı. O
zaman bugünlere benzer şekilde büyüme oranı yüzde 1,3 seviyesindeydi ve
yetkililer büyüme oranının nasıl daha fazla artırabileceğini ve yapısal
reformların nasıl hayata geçirebileceğini tartışıyordu.
Yapısal reform olarak Rusya'da gündeme getirilen temel
konular usun zamandır enerji ağırlıklı endüstrinin çeşitlendirilmesi,
KOBİ'lerin güçlendirilmesi, yatırım iklimine ilişkin algının güçlendirilmesi,
idari engellerin azaltılması ve hukuk sisteminin geliştirilmesi gibi konulardan
oluşuyor.
Fakat bu hususlar tam konuşulurken 2014 yılında Ukrayna ile
başlayan kriz sonrasında Batı ülkeleri ile karşılıklı yaptırımlar gündeme geldi
ve bu arada petrol fiyatlarında da önemli düşüşler gerçekleşti. Rusya için
büyük önemi olan petrol fiyatlarının 100 dolarlardan 30 dolarlara kadar inmesi
ve yaptırım uygulamaları sonucunda Rusya'da önemli ekonomik sorunlar baş
göstermişti. 2015 ve 2016 yıllarında ekonomide küçülme yaşanmıştı.
Neticede gerek Merkez Bankası'nın ve gerekse ekonomi ile
ilgili diğer kurumların yerinde politikaları ile kriz yönetimi doğru yapıldı ve
2017-2018 yıllarında pozitif büyümeye geçildi. En göze çarpan politikalar sıkı
para ve maliye politikaları ile ithal ikameci politikalar idi. Buna rağmen
dolar bazında bakıldığında 2013 yılındaki 2,1 trilyon dolarlık GSMH büyüklüğü
bugünlerde 1,5 trilyon dolar seviyesinde bulunuyor.
Peki bugün, yani 2020 itibarıyla baktığımız zaman ne
görüyoruz? Öncelikle makroekonomik dengeleri sağlanmış, enflasyonun yüzde
2’lerde olduğu, işsizlik oranının yüzde 5’in altında seyrettiği, bütçenin fazla
verdiği ve döviz rezervlerinin 500 milyar doların üzerinde olduğu bir ekonomi
görüyoruz. Fakat sorun yine aynı, yani düşük büyüme. Gündem ise benzer şekilde
yapısal reformlar. Ancak 2020 yılındaki sürpriz virüs nedeniyle petrol
fiyatlarındaki düşüş denklemi biraz değiştirdi.
Öncelikle değinmek gerekir ki petrol fiyatları bazen
60'larda, bazen 50'lerde, bazen de 50’nin ve hatta 40’ın altında seyrediyor ve
Rusya bütün bu farklı fiyatlara yönelik senaryolar hazırlıyor. Ama düşük
fiyatların ekonomiye ve topluma önemli maliyeti oluyor.
2019 yılında yüzde 1’in biraz üzerinde bir büyüme olunca
özellikle kamu harcamalarının artırılması, ulusal projelerin hayata geçirilmesi
yönünde bir beklenti vardı. Ama 2020 yılında coronavirüs meselesi ve yine
petrol fiyatlarındaki düşüş belki Rusların istediği gibi sonuçlar almasını
biraz güçleştirecek gibi görünüyor.
Yapısal reformlar meselesine tekrar gelirsek, Rusya
ekonomisinde her şeye rağmen komünist sistemden kapitalist sisteme geçilmesinin
henüz 30 yıl olduğu ve dolayısıyla geçiş ekonomisi özelliklerinin söz konusu
olduğunu görmek gerekiyor.
Genel olarak doğal kaynakların zenginliği, yüksek iş gücü
katılım oranı, yüksek eğitim seviyesi, kamu borçlarının düşüklüğü, uzay,
telekomünikasyon, bilişim ve askeri teknolojiler ve bunların yarattığı
dışsallıklar önemli avantajlar yaratıyor.
Rusya'da önemli sorunlardan biri örneğin Türkiye ve OECD
ülkelerinde genelde yüzde 70- 80 bandında olan KOBİ’lerin üretime ve istihdama
katkısının Rusya’da genelde yüzde 20-30 bandında olması. Dolayısıyla gündemin
bir maddesi bu.
Bir diğer husus elbette daha fazla yatırım yapılmasının
sağlanması ve yatırımcı çekilmesi hususu. Yatırımcılar açısından güçlü bir
hukuksal zemin, rahat edecekleri bir atmosfer, öngörülebilirlik ve her şeyden
önce eşit mücadele edecekleri şartların oluşturulması çok önemli.
Fakat Rusya için aslında en önemli konulardan biri nüfus
meselesi. Yani Rusya'da nüfus artmadığı gibi, aktif nüfusta azalmalar oluyor.
İşsizlik seviyesinin düşük seyretmesinin bir nedeni de bu. Önümüzdeki yıllardaki
projeksiyonlara bakıldığında da nüfusun azalışa geçeceği anlaşılıyor.
Dolayısıyla nüfus dinamizmini sağlamadan Rusya nasıl daha fazla kalkınacak bu
önemli bir soru. Daha fazla yabancı istihdamına, daha fazla uzman istihdamına
önem vermek gerekiyor belki. Ama şu andaki ücretler yabancılar için o kadar
cazip değil. Dolayısıyla verimliğin ve ücretlerin artırılması önemli. Diğer
yandan teknolojik dönüşümün hızlandırılması da katkı sağlayabilir elbette.
Tabii petrol fiyatları Rusya için her zaman önemli bir
konu. Petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi her zaman kamunun elini güçlendiren
bir husus. Çünkü bütçenin yarı gelirleri buradan geliyor ve ihracatın yarıdan
fazlasını enerji ürünleri oluşturuyor. Dolayısıyla petrol fiyatlarına
duyarlılık var ve bu konunun çözümü o kadar kolay değil.
Toparlamak gerekirse Rusya büyük ve önemli bir ekonomi.
Ancak daha fazla kalkınması daha çok yatırıma ve daha fazla teknolojik dönüşüme
bağlı. Bu ise herkesin daha eşit mücadele edeceği bir yatırım zeminine,
hukuksal güvencelerin olmasına ve istihdam dinamizminin sağlanmasına bağlı
kanımca.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder