Kaynak: http://www.moskovalife.com/
Telif haklarını ilk o reddetti. Devlet sistemine karşıydı.
Dini otoriteleri yadsıdığı için kilise tarafından aforoz edildi. Nobel ödülünü
geri çevirdi. Paradan nefret ederdi. Köylülerden yanaydı. Onun adı Lev Tolstoy.
1. Hükümet gücünü halkın cehaletinden alır ve bunu iyi bilir.
Bu nedenle her zaman aydınlanmanın karşısındadır. Bunu anlayalım artık.
2. Herkes insanlığı değiştirmek ister ama hiç kimse kendini nasıl
değiştireceğini düşünmez.
3. Beklemeyi bilen istediğini alır.
4. Bütün mutlu aileler birbirine benzer. Bütün mutsuz ailelerin mutsuzluğu ise
kendine özgüdür.
5. Güçlü insanlar her zaman sadedir.
6. Her insan kendi kapısının önünü süpürsün. Herkes bunu yaparsa, bütün sokak
temiz olacaktır.
7. İyi bir insan olduğumuz için bizi sevdiklerini düşünürüz hep. Ama asıl iyilerin
bizi sevenler olduğu aklımıza bile gelmez.
8. Sevgi olmadan yaşamak daha kolay. Ama sevgisiz yaşamın bir anlamı olamaz.
9. Sevdiğim her şeye sahip değilim. Ama sahip olduğum her şeyi seviyorum.
10. Dünya acı çekenlerin sayesinde ilerliyor.
11. En büyük hakikatler en sade olanlardır.
12. Çok şey bilmek değil mesele. Aslolan bilinebilecekler arasında en gerekli
olanı bilmektir.
13. İnsanlar sık sık temiz bir vicdana sahip olmakla övünürler. Bunun da sebebi
sadece balık hafızalı olmalarıdır.
14. Alçaklıkta kendisini geçmiş birini arayıp bulamayacak ve bu nedenle övünmek
ve kendinden memnun olmak için bir bahane elde edemeyecek bir alçak yoktur.
15. Kötülük yalnızca içimizdedir, yani söküp çıkarabileceğimiz bir yerde.
16. İnsan her zaman mutlu olmalıdır. Mutluluk bitmekteyse dönüp nerede hata
yaptığına bakmalısın.
17. Eminim ki, hepimiz için hayatının anlamı, yalnızca mutluluk içinde
büyümektir.
18. Herkes plan yapar ama akşama kadar sağ kalıp kalmayacağını kimse bilmez.
19. İnsanın alışamayacağı şartlar yoktur. Özellikle de etrafındaki herkesin
aynı şekilde yaşadığını gördükten sonra.
20. İnsanın mutluluğunun hiçbir şey yapmamakta olduğu düşüncesi en hayret
verici yanılgılardan biridir.
BİR ANEKDOT
Vladimir Nabokov'un ders anlatırken kullandığı şöyle bir yöntem var. Nabokov mekanı tamamen karanlıkta bırakacak şekilde perdeleri kapatır.
“Rus edebiyatının göğünde Gogol vardır,” der ve salonun sonunda bir lamba yanar.
“İşte bu da Çehov'dur,” – tavanda bir yıldız daha yanar.
“Bu Dostoyevski'dir,” der Nabokov düğmeye basıp sınıfın ışıklarını yakarken.
Son olarak, perdeleri açar ve sınıfı kör edici gün ışığıyla doldurur:
“İşte bu da Tolstoy'dur!”
(Derleyen: Adme.Ru, Çeviren: Mustafa Yılmaz)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder