Kaynak:
https://medyagunlugu.com/
Tarihçi
James Pearce’in Ukraynalıların kökeniyle ilgili olarak Moskova’da yayımlanan
Moscow Times gazetesinde çıkan makalesinin geniş özeti…
Ukrayna’nın 1991 yılında bağımsızlığını kazanmasından sonra
Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in yakın danışmanı, Başbakan Birinci
Yardımcısı Gennadiy Burbulis, “Ukrayna’nın bağımsızlığının geri alınamaz bir
gerçek olması zihinlerimizde kabul edebileceğimiz bir şey değil” demişti.
Yine de o dönemdeki Rus hükümeti, üst düzey askeri
yetkililerin ve Moskova Belediye Başkanı Yuriy Lujkov gibi politikacıların
Kırım’ın alınması ya da Ukrayna topraklarının yeniden şekillendirmesi gibi
çağrılara direndi.
Ukrayna’yı bağımsız bir ülke olarak kabullenmekte zorlanan
sadece askerler ya da politikacılar değildi; ünlü muhalif yazar Aleksandr
Soljenitsin de dokuzuncu yüzyıldan sonra ortaya çıkmış ayrı bir Ukrayna
halkından söz edilmesini “yeni icat edilmiş bir yalan” olarak nitelemişti.
Soljenistsin ayrıca, Ukrayna ile Rusya’nın acımazsızca bölündüğünü söylemiş ve
Kafkasya’daki toprakları dışında Rusya, Ukrayna, Belarus ve Kuzey Kazakistan’ın
katılımıyla bir “Rus Birliği” kurulmasını önermişti.
Ukrayna’nın bağımsızlığının kabullenilememesi kısmen, çok
az tarihçinin önem verdiği 1654 tarihli Pereyaslav Antlaşması’ndan
kaynaklanıyor. 13. yüzyılın başındaki Moğol istilası Kiev Knezliği’ni (dükalık)
bölmüş, yerel prensler yeni derebeylerinin üstünlüğünü kabul etmek ve onlara haraç
ödemek zorunda bırakmıştı. Moskova yakınlarındaki küçük prenslikler güçlerini
birleştirmeye ve haraç ödememeye başladı. Korkunç İvan Kazan Hanlığı’nı yendi
ama bir öfke patlaması anında oğlunu öldürünce çarlığı bocaladı ve eski hanedan
son buldu. Polonya’nın Moskova’yı yenmesinin ardından başa Mihail geçti ve
böylece Romanovlar dönemi başladı. 17. yüzyılın ortalarında Rusya artık
genişlemiş ve güçlenmiş bir devletti.
Kiev, 1240 yılındaki Moğol istilası ile yok edilmişti ama
güçlü bir lider olan Galiçyalı Daniyel, Kiev ve Galiçya’nın da aralarında
bulunduğu toprakları ele geçirdi. 1253 yılında Rutenya Krallığı’nın ilk kralı
olarak taç giydi.1579’da Polonya-Litvanya Birliği, krallığın topraklarının
çoğunu ele geçirse de Kazaklar (*) ve Rutenyalı köylüler isyan ederek Kiev’i
ele geçirdi, 1648’de Kazak Hetmanlığı’nı (devlet) kurdu.
Pereyaslav Antlaşması Çar’a bağlılık karşılığında Kazak
Hetmanlığı’na askeri koruma sağladı. Bu, Ukrayna’nın doğusunu ve Kiev’i
Rusya’ya bağlayan siyasi bir birlikti. Kazakların özerkliğini korumasına izin
verildi; Kiev Metropoliti ise Moskova’ya değil, Konstantinopolis’e bağlıydı.
Ukrayna kısmen bağımsızdı ve örneğin kendi dış politikasını izleme hakkına
sahip değildi.
Bu, yoğun polemik yaratan bir konu. Ukrayna tarafına göre,
Kazak Hetmanlığı’nın kurucusu Bohdan Hmelnitski içinde bulunduğu zor durumdan
geçici bir kurtuluş yolu olarak gördüğü için anlaşmayı imzalamak zorunda
kalmıştı. Aslında Osmanlı İmparatorluğu, Polonya-Litvanya Birliği’ne karşı
Kazaklara koruma sözü vermiş ama tutmamıştı. Hmelnitski Osmanlılara daha fazla
güvenemeyeceğini hissettiği için Ortodoks Moskova’yı doğal müttefik olarak
görmüştü.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2021 yılında kaleme
aldığı makalede, Hmelnitski’nin 1654 yılında Zaporijya’yı ve bütün Rus Ortodoks
dünyasını büyük gücü altına aldığı için Çar Aleksey Mihailoviç’e teşekkür eden
mektubuna atıfta bulundu. Yani Putin’e göre bu, Kazakların kendilerini Rus
Ortodoks olarak tanımladığı anlamına geliyordu.
Çağdaş Rus tarih kitaplarında ilk Romanovlar Rusya’yı
felaketin eşiğinden döndürerek devletin gücünü tesis ederek Rus topraklarını
kurtaran kahramanlar olarak söz edilir. Bu çerçevede Pereyaslav, Ukrayna ile
Rusya’nın yeniden birleştiği antlaşma olarak görülür. Ders kitaplarında,
belgesellerde, kilise sözcülerinin açıklamalarında hatta Rus yetkililerin
Telegram paylaşımlarında kullanılan dil Ukraynalılarla Rusların hep tek bir
ulus olmasına, tarihsel ve ruhani açıdan aynı ulusun parçalarını
oluşturmalarına vurgu yapar.
O nedenle çoğu kişi için Rusya’nın Ukrayna’da düzenlediği
“askeri operasyon” tarihi düzeltmenin bir yoludur, ağır bedel ödenen korkunç
bir işgal değil.
(*) Kazakistan Kazakları kastedilmiyor.
Manşet
görseli: Pereyaslav Antlaşması’nın 300. yıl dönümü anısına 1954
yılında Sovyet Posta İdaresi tarafından çıkarılan pul.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder