Fuad
Safarov
Kaynak:
https://medyagunlugu.com/
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in judo, yüzme, doğa
gezisi, buz hokeyi, binicilik ve balık tutma, eski Devlet Başkanı Dmitriy
Medvedev’in yoga, yüzme ve rock müzik dinleme gibi hobileri olduğu biliniyor.
Fakat Rus çarları ve Sovyet liderlerinin ilginç hobileri modern dönemin
yöneticilerine taş çıkaracak cinsten.
Rus tarih sitelerinde Rusya çarları ve Sovyet liderlerinin
hayatları ve ilginç hobilerine dair ilginç bilgiler yer alıyor.
Örneğin, Çar İvan Grozni ya da Türkçede bilinen adıyla
“Korkunç İvan” büyücülüğü ve falcılığı çok severdi. Hatta, gelecekteki politik
olayları öngörebilmek için falcılardan yararlanıyordu.
Türkiye’de “deli”, Rusya’da ise “büyük” lakabıyla tanınan
I. Petro (Pyotr) ise en çok hobisi olan Rus çarıydı. Petro, gemilerin inşası
için proje çizmeyi, ayakkabı tamiri yapmayı, ağrıyan dişleri çekmeyi, yeni kentler
inşa etmeyi ve sanat eserleri toplamayı çok severdi.
Çocuk huylu bir çar olan III. Petro votka içmeyi ve savaş
oyunları oynamaya bayılıyordu. Hatta bu işi o kadar çok ciddiye alıyordu ki
örneğin, bir fareyi iki savaş oyuncağını yediği gerekçesiyle idam ettirmişti!
Tarihte en sert, zalim ve ciddi çar diye tanınan Çar 1.
Nikolay ise boş vakitlerinde, Rus ordusuna ait askeri kıyafet ve üniformaların
dizaynıyla uğraşıyordu. 1. Nikolay’ın bu işlerden çok iyi anladığı hatta
günlerce üniforma resimleri üzerinde çalıştığı resmi kayıtlarda yer alıyor.
Çar 2. Nikolay’ın ise iyi kemençe çaldığı biliniyor.
Söylentilere göre bir gün yakın akrabası Prenses Gagarina Çar’ın kemençesini
saklamış. Çok bozulan Nikolay kemençe geri verilse de bir daha eline almamış.
Ayrıca, 2. Nikolay’ın av hastası olduğu belirtiliyor. Kayıtlara göre, son çar
Nikolay tüfekle altı ayı, 48 porsuk, 20 kurt, 140 tilki, 899 sokak köpeği, bin
322 kedi, üç bin 341 karga ve 273 baykuş öldürmüş.
Bolşevik devrimi lideri ve SSCB’nin kurucusu Vladimir Lenin
(Ulyanov) ise bisiklet hastasıydı. Uzun yıllar yurt dışında gizlenen Lenin
bisiklete binme hobisine Paris’te merak salmış. Ayrıca Lenin satranç oynamayı
çok severdi.
Stalin ise sık sık Bolşoy Tiyatrosu’nu ziyaret eder, opera
ve baleyi izlemeyi çok severdi ama sinema özel bir tutkusuydu. Kremlin’deki
özel sinema salonuna arkadaşlarını davet ederek yeni çıkan filmleri izlerdi.
Daha sonra filmlerle ilgili duygularını paylaşmayı severdi. Stalin bilardo
oynamaya ve şarkı söylemeye de bayılıyordu.
Ayrıca Stalin av meraklısıydı, ava giderken yanında kapan
almayı da unutmazdı. Kapanla av yakalamak özel keyfiydi.
Nikita Kruşçev ise motosiklet kullanmayı seviyordu. Kruşçev
bunun dışında yaban domuz ve tavşan avlamayı çok severdi. Örneğin 1964 yılında
Kruşçev, konuğu olan dönemin Küba devrimci lideri Fidel Castro’ya kendi
maharetini göstermek için iki büyük yaban domuzu, iki keçi ve dört tavşanı
tüfekle avladı.
SSCB liderlerinden Leonid Brejnev’in ise içki masasını,
arabaları ve hokeyi sevdiği söyleniyor. Fakat Brejnev’in en çok sevdiği
hobisinin av olduğu biliniyor. Brejnev’in 90 adet av tüfeğine sahip olduğu, son
avına ölümünden 1 gün önce çıktığı belirtiliyor. Eski Koruma Müdür Yardımcısı
Vladimir Medvedev’in anlattığına göre, tüfekleri Brejnev’e arkadaşları armağan
etmişti. Medvedev, “Brejnev mükemmel atış yapardı, tüfeğin ruhunu anlardı”
diyor. Yaban domuzu ve geyik avlama tutkunu olan Brejnev, her atıştan sonra
hayvanın ölüp ölmediğini kontrol eder, ölmemişse arka arkaya ateş etmekten zevk
alırdı. Her avdan sonra Sovyet liderleri piknik yaparak votka ortamında avın
keyfini çıkarırdı.
Brejnev’den sonra başa geçen Yuriy Andropov ise şair olarak
ün yapmış. Uzmanlar Sovyet gizli servisi KGB’nin efsanevi başkanlarından biri
olan Andropov’un güzel şiirler yazdığını söylüyor.
Konstantin Çernenko ise futbol hayranıydı. Spartak
Moskova’nın fanatiği olan Çernenko, 1970’lı yılların ortasında parti makamından
yararlanarak takımının Sovyet Üst Ligi’nden düşmesine bile engel olmuş.
Kafkasyalı Mihail Gorbaçov ise hamurlu yiyecekleri çok
severdi. Fakat Gorbaçov’un en büyük hobisi, eşi Raisa ile birlikte geceleri
saatlerce yürümekti.
Rusya Federasyonu’nun ilk Devlet Başkanı Boris Yeltsin,
gençliğinde voleybol oynamayı sevse de yıllar içinde bu sporu tenisle
değiştirdi. Ayrıca, edebiyata ilgi hobileri arasında yer aldı, kitaplar
topladı. Hayatının son yıllarında ise film izlemeye çok zaman ayırdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder