Kaynak:
https://turkrus.com/
İstatistiklere göre Ruslar kışın, sıcak aylara göre daha
fazla para harcamaya başlıyor. Ortalama bir Rusun kışın sıradan bir market
alışverişinde bile ortalama çeki en az 200 ruble artıyor. Tatil vesilesiyle
yapılan ekstra harcamalar ise “yıkıcı” boyutlara çıkıyor. Uzmanlar
aslında bunun objektif nedenleri olmadığını söylüyor: “Kış harcamalarının
önemli bir kısmı sadece bir alışkanlık meselesi ve bunu ciddi bir zorunlulukla
açıklamak güç.”
K. Pravda’nın konuştuğu uzmanlar, halka paralarını daha
faydalı şeylere harcayabilmek için terk edebilecekleri "en yıkıcı"
kış alışkanlıklarının listesini yaptı:
1.
Evde "tropiklerde olduğu gibi" yaşamak!
Ekonomik yaşamaya alışkın Avrupalıları son derece şaşırtan
“Rusya’ya özgü” durumlardan biri, kışın evde tişört, hatta şortla gezme
alışkanlığı. Dışarıda eksi 20 derece iken bile evde tişörtün üstüne bir şey
giymek “tuhaf” sayılıyor. Gerçi Sovyet döneminde doktorlar, vücudu
sürekli olarak aşırı ısıtmanın zararlı olduğu uyarısında ısrar ettiler,
özellikle solunum yolu hastalıklarını tetiklediğini söylediler ama kulak veren
pek olmadı. Çünkü SSCB devrinde, kışın dondurucu soğuğunda evleri
"tropikler” gibi ısıtmanın pratikte hiçbir maliyeti yoktur. Evleri
28 dereceye kadar ısıtmanın maliyeti “birkaç kuruş” idi. Hala evlerin büyük
ölçüde merkez sistemle ısıtılırken, Avrupa’da “normal ve sağlıklı” sayılan 18
ila 21 derece arasındaki oda ısısı, Ruslar için” Sibirya soğuğu” sayılıyor.
Gerçi teorik olarak 21-25 derece arası "norm" sayılsa da, pratikte
kış günleri sokak -20 dereceyken, evin için 27-28 dereceye kadar ısıtılıyor ve
sıcaklık farkı neredeyse 50 dereceyi buluyor! Evinde ısınma için elektrik
kullananlar da cabası. Oysa şimdi durum değişti. Elektriğin kilowatt/saat (kwh)
maliyeti ortalama 5-6 ruble. Ayrıca saat 23.00'ten 07.00’ye kadar elektrik
maliyetleri yaklaşık üç kat daha ucuz. Yani çamaşır ve bulaşık makinalarını “ekonomik
saatte” çalıştırarak tasarruf da mümkün. Ama bunlar Rusların çoğu için hala pek
dikkate alınmayan gerçekler. Oysa devir değişti, elektrik faturaları cep
yakıyor.
2.
Şekerli ürünlerle vücudu sıcak tutmak!
Bir perakende uzmanı, "Kışın insanlar daha fazla
yiyecek satın alıyor. Unlu mamul, yağlı et, tatlılar market sepetinde daha çok
yer buluyor” diyor. İlk bakışta bu mantıklı görünüyor: Vücut ısınmak için
enerji harcıyor ve ek kaloriye ihtiyaç duyuyor. Ancak bu, makul bir süre
boyunca soğukta dışarıda kaldıysanız mantıklı. Neredeyse bütün gün evde veya
ofiste oturan, evinin önünde sıcacık metroya ya da taksiye binerek işine gidip
gelen için mantığı yok. O kadar enerji yakmıyorsanız, Tolstoy romanlarının kış
insanları gibi sokakta günleriniz geçmiyorsa, yağlı sosisler, çörekler ve
“çayın yanında” yenecek bir sürü hamur tatlısının vücudunuza ne faydası
olabilir? Ayrıca kışın market alışverişleri artıyor. Soğukta, boş mide
ile markete giren, daha çok harcıyor. Tavsiye: Evde zorunlu alışveriş listesi
yapmadan markete gitmeyin. Soğukta alışveriş sözde sizi “ısıtıyor” ama yok yere
cebinizi “yakıyor”.
3. Kış
melankolisiyle alışveriş yaparak savaşmak!
Bir uzman, "Tüketici davranışındaki değişikliklerin
bir başka nedeni de kış melankolisi” diyor: “Güneşsiz, soğuk, karanlık havada
ruhu kararan, depresyona meyillenen insanlar, alışverişle neşelenmeye
çalışıyorlar. Online satış siteleri ve hızlı kurye-teslimat hizmetleri,
indirimler ve promosyon kodları ile bu iş daha da baştan çıkarıcı hale geldi.
Bir araştırmaya göre, Rusya’da tüketiciler bahçe malzemeleri için geçen kış,
yaza kıyasla ayda 300 ruble daha fazla harcamış! Bu tür beyhude harcamalar yerine
alternatif olarak, uzmanlar melankoliyi dindirmek ve stresi azaltmak için daha
zararsız bir yol öneriyor: Ellerinizi kullanarak yapacağınız hobiler bulun! Ve
bu başlıkta son öneri: Evde oturmaktan yorulduysanız, alışveriş merkezine
değil, en yakın parka yürüyüşe çıkın. Zorlu koronavirüs günlerinde bu, sadece
cüzdanınız değil sağlık için de daha faydalı.
4.
"Gösteriş için” giyinmek!
Kışlık giyim fiyatları tabii ki çok daha pahalı. Hele de
Rusya gibi hala “marka tutkusu”nun statü sembolüyle birlikte kol kola yürüdüğü
bir ülkede. Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi'nde pazarlama bölümü başkanı
profesör Aleksandr Zobov, “Statü uğruna tüketim, "kendini gösterme"
arzusu ile ünlü marka giysilere servet harcamak ülkemizde çok yaygın” diyor. Bir
sektör uzmanı, son yıllarda kışa uygun botlar yerine, birçok kişinin
havalı, pahalı, yazlık spor ayakkabılar satın aldığını vurguluyor. Bunun hem
sağlığa hem de cüzdana zarar veren yaygın bir yanlış anlama olduğu
vurgulanıyor. Zira çoğu kumaş olan spor ayakkabılar, ince bir tabana ve hafif
sentetik fileye sahip. Bu, ayakların nefes almasını sağlıyor ama yazın. Kışın,
yollara serpilen reaktifler ince tabanı hemen tahrip ederken, üstündeki ağ
ayakları nemden koruyamıyor, tersine üşürüyor. Kış için tasarlanmayan spor ayakkabılar
soğuk mevsimde hızla bozulur. Gösteriş için giyilen ayakkabılar ciddi sağlık
sorunlarına neden oluyor.
5.
"Yeni Yıl hediyesi uğruna” servet harcamak!
Bu madde, tasarruf miktarı açısından ilk sırada sayılmalı.
Rusların yılbaşı hediyesi “fetişi” malum. Ailesine, eşine dostuna hediye
almayan kötü gözle bakılıyor. Parası çok olanın tatil için en pahalı
destinasyonlara gitmesi de bir “statü sorunu” gibi algılanıyor. Gerçi pandemi
döneminde Avrupa büyük ölçüde kapalı olduğu için yerli beldeler “mecburiyet
adresi” oldu. Ama normal zamanlarda İsviçre dururken Soçi’ye kayağa gidenlere
-orada da fiyatlar fahiş olsa bile- belli çevrelerde “kötü gözle” bakılırdı. Hediye
konusu başlı başına bir travma. Bir kitap, bir kutu çikolata, özellikle ev
içinde hediyeden sayılmıyor. iPhone, türü pahalı ‘gadget'lar yılbaşı dönemi
hediye çılgınlığına servet harcanıyor. Kışın bütçeleri tarumar eden en büyük
faktör de bu. Bu dönemde maaşların genellikle yarısı hediyeye harcanıyor.
Uzmanlar kışa dair bu “yıkıcı alışkanlıkların” artık
Rusların genlerine geçtiğini ve değiştirmenin zor olduğunu vurguluyor. Yani
Rusya'da “akılla anlaşılmaz” bir kış mevsimi çılgınlıkları silsilesi devam
edeceğe benziyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder