"Ruslar için acı çekmek bir sanat. Kimilerine göre,
ulusal şöhretlerini de olaylara her zaman olumsuz tarafından bakabilme
becerilerine borçlular." RBTH'de yayımlanan bir yazıda bu görüş dile
getirildi. Yazıya göre, Rus insanlarının genel neşesizliğini sert
kışlara, her asırda muhakkak bir kere gerçekleşen yabancı işgallerine ve
Korkunç İvan, Deli Petro ve Yosif Stalin gibi sert reformcuların iktidar
dönemlerine bağlayanlar az değil. Buna göre, sürekli stres içinde yaşamak Rus
olmanın bir gereği.
Peki, Rusların acı çekmeye meylinin ve genel
karamsarlığının bilimsel bir açıklaması var mı?
Amerika Birleşik Devletleri'nde Michigan Üniversitesi'nden
bir ekip 2010 yılında bu soruya yanıt aramış.
İgor Grossmann ve Ethan Kross'un organize ettiği bir
deneyde eşit sayıda Amerikalı ve Rus deneğe "canı sıkkın olduğunda kendi
duygularını analiz eden ya da etmeyen bir karakterin" betimlendiği
senaryolar verilmiş ve hangi karakterle kendilerini daha kolay
özdeşleştirebildikleri sorulmuş.
Amerikalı katılımcıların her iki tipteki karakterlere de
eşit oranda empati beslerken 83 Rus denekten 63'ünün kendilerini "en
karanlık anları derinlemesine analiz eden" karakterlerle özdeşleştirdiği
görülmüş.
Buna göre, Ruslar olumsuz deneyimlerini tekrar tekrar
yeniden yaşayarak teselli aramaya eğilimli. Bu davranış biçimi bilimsel
literatürde "ruminasyon" olarak adlandırılıyor.
Californiya Rus Üniversitesi'nden Daniel Rancour-Laferriere
de Rusya'nın ulusal karakterinin "mazoşist" olduğu düşüncesinde.
Rancour-Laferriere'e göre, "Rusya'da mazoşizm gündelik hayatın bir parçası
haline gelmiş durumda."
Öte yandan, yukarıda anılan deneyi gerçekleştiren Grossmann
ve Kross Rusların ruminasyon davranışının depresyonu önlemede etkili bir yol
olabileceği sonucuna varıyor. Buna göre, bu şekilde olumsuz bir durumdan çıkıp
yola devam etmek mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder