Metin
Uçar
İnsanlar birbirlerine hitap ederken çeşitli kelimeler
kullanırlar. Bu tanışıklık, dostluk, iş gibi faktörlere bağlı olarak değişir.
Yakın tanıdıklarınıza ismi ile hitap edersiniz. Başka ülkelerde bu hitap şekli
soyadı ile olur. Bazen bunlara bey, bay, hanım gibi ekler eklersiniz.
Yaşadığınız ülkenin gelenek ve görenekleri bunda belirleyicidir. Sonra resmi
olan hitap şekilleri vardır.
Gelelim Rusya’da bu işler nasıl oluyormuş sorusuna.
Rusya’da genel yaygın kullanım isim ve baba adı şeklindedir. Bunun ardından
yakın tanıdıklarınız arasında duruma göre size isminizle ya da soyadınızla hitap
ederler. İşte bu durumların neler olduğunu bilmeniz gerekir ki size neden ve
nasıl hitap edildiğini anlayabilesiniz. Bu konu bizzat Rusları da
ilgilendirdiği için olsa gerek ilginç bir makaleye rastgeldim. Bakalım bir Rus
gözüyle bu konu nasıl görünüyor.
Ruslar kendilerine soyadları ile hitap edilmesini
sevmezler. Eğer birisi size soyadınız ile hitap ediyorsa bu aşinalık ya da önem
vermeme anlamlarına gelir. Ruslar soyadlarını küçük yaşlardan itibaren duymaya
başlarlar. Özellikle de çocuk kreşine gitmeye başladıktan sonra. Hele okula
başlanıldığında soyadından başka bir şey duymaz Rus insanı. Öğretmen ne der
mesela? ‘Bugün kim tahtaya geliyor bakalım!?’. Ardından öğrenci listesini
parmağıyla tarayan öğretmen beğendiği bir soyadını telaffuz eder. İşte o zamanlardan
soyadı ile hitap ‘uyarı’ anlamına gelmeye başlar. Rus insanı daha sonraki
hayatında da sık sık kendisine soyadı ile hitap edildiğini duyar. Ama bu yerler
hep ya bir devlet dairesidir ya da başka bir resmi kurum. Bu nedenle soyadı ile
hitap pek kibarca karşılanmaz. Sonra Ruslar kendisine adı ile hitap eden birine
karşı daha dikkatli olur, onu dinler. Çünkü isim bir Rus için çok daha
anlamlıdır ve kendine yakındır. Mesela annesi ona hep adı ile hitap eder.
Diğer yandan soyadının yakın insanlar arasında da ironi ve
şaka amaçla kullanıldığı da görülür ki bu durumda yukarıda bahsedilen negatif
duygular hissedilmez. Mesela bir arkadaş diğerine ‘Eh, Sidorov, gene aynı
havadasın!’ ya da bir kadın eşine ‘Surkov, şu kapıyı ne zaman tamir edeceksin?’
diye sorabilir.
Ancak yakınlığın olmadığı durumlarda soyadı ile hitap
negatif tepki yaratabilir. Mesela Bulgakov’un ‘Köpek kalbi! adlı eserinde şöyle
bir konuşma geçer: Şarikov doktoru ‘Bormental!’ diye çağırdı. Bormental’in
suratındaki ifade değişti: ‘Olmadı, lütfen beni adımla ve baba adımla
çağırınız!’.
İş alanında birbirini tanıyan insanlar arasında da bay ya
da bayan kelimesi ile soyadı kullanılarak hitap şekline rastlarız. Ancak burada
soyadının eklenen bay ya da bayan kelimesi ile uygun oluşunun önemi vardır. Bu
uygunluk yok ise işyerindeki bir tanıdığınız neden bana soyadımla hitap
ediyorsunuz, adımla hitap etsenize diyebilir.
Bunun dışındaki durumlarda, genelde kullanılan hitap şekli
ise isim ve baba adıdır. Bu hitap şeklinde hem karşınızdaki kişinin adını
kullanırsınız, bu kendisine hitaptır, hem de baba adını, bu da büyüklere olan
saygının ifadesidir.
Velhasıl Ruslara hitap ederken isim ve baba adı ile hitap
önemlidir. Ancak bu kişi çok yakın tandığınız ise sadece ismi ile hitap
uygundur. Soyadını ise şaka yapmak ya da birini iğnelemek istediğinizde
kullanmak yerinde olacaktır.
Yazının sonunda iki hitap kelimesine daha bakmamızda fayda
var: Siz ve sen. Doğal olarak saygının, yaşın, deneyimin ifadesi olarak
insanlara ‘siz’ diye hitap edilir burada da. ‘Sen’ ise daha yakın tanışan
insanların kullandığı bir hitap şeklidir. Yeni tanıştığınız bir insanla
aranızda belli bir süre sonra şöyle bir Rus deyimi geçebilir: ‘Sen’e geçelim
mi?’ Yani artık siz aşamasını geçmişsinizdir ve artık daha samimi bir ilişki
seviyesine ‘sen’ ile geçebilirsiniz.
Bu ‘siz’ ve ‘sen’ kelimesi benim hep başıma bela olmuştur.
Kibar bir insan olarak Ruslara gelende hep ‘siz’ diye hitap ederim. Ancak
bunların arasında bazen çoktan ‘sen’ seviyesinde olanlar vardır. Çok kez bu
konuda fırça yemişimdir. Çünkü ‘sen’e geçmek o kadar kolay değil benim için.
Aradan 30 yıl geçmiş olmasına rağmen hala kendimi düzeltmeye çalıştığım bir
konudur. Velhasıl siz ve sen kelimelerini kullanırken dikkatli olun. Sen’e giden
yolun ‘siz’den geçtiğini unutmayın. Sen’e geçtikten sonra benim yaptığım ‘siz’
hatasını yapmayın!
Sağlıcakla kalınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder