Kaynak:
http://www.turkrus.com/
"Minicik kitap ama özgül ağırlığı çok fazla. Çevirip
yayınlanma süreci bile çok zorluydu. Okuyuculara zihin açıklığı ve sebat
diliyorum." Fatma Arıkan, Rusçadan dlimize kazandırdığı Lev Tolstoy'un
"İtiraflarım" adlı önemli eserini, dostlarına bu cümlelerle
tanıtıyor. Kitabın yayıncısı Kafka Kitap ise okurlarına şöyle takdim ediyor:
"Büyük yazar Tolstoy’un inanç, ölümsüzlük, özgürlük,
şiddet ve ahlak gibi konulardaki gelenek karşıtı, tutkulu yazıları düşünsel
temelde gerçekliğe dayanan bir hakikat ve din arayışını yansıtır. Ancak Savaş
ve Barış ile Anna Karenina gibi eserlerinin başarısına rağmen elli bir
yaşındayken geçmişine dönüp baktığında kendini başarısız bulmuştur.
İtiraflarım, Tolstoy’un yaşlandıkça değişime ve dönüşüme uğrayan felsefi
düşüncelerine ışık tutuyor.
Tarih boyunca bazı kitaplar dünyayı değiştirdi. Bununla kalmayıp; bizleri ve birbirimizi görme biçimimizi etkiledi. O kitaplar ki tartışmalara, muhalif fikirlere, savaş ve devrimlere esin kaynağı oldular. Aydınlattılar, harekete geçirdiler, kışkırttılar, teselli ettiler. Yaşamımızı zenginleştirdiler ve bizleri ayrı ayrı kendi yaşamlarımızı sorgulamaya yönelttiler. Şimdi Kafka Kitap sizlere uygarlığı sarsan, insanlık tarihine yön veren ve kendimizi keşfetmemize yardım eden fikirleriyle; büyük düşünürlerin, çığır açanların, radikallerin ve ileriyi görenlerin eserlerini sunuyor.”
Biz de Türkçeye eşi Serdar Arıkan ile birlikte bugüne dek 23 değerli ese kazandıran Fatma Arıkan ile, tek başına çevirdiği Tolstoy'un "İtiraflarım" eseri üzerine sohbet ettik:
- Pek
çok Tolstoy hayranının bile haberdar olmadığı bir kitap çevirisi ile çıkıp
geldiniz! Nereden esti?
Benim seçimim veya tercihim değildi. Türkiye’de “okuduğum
şu kitabı çok beğendim, çevireyim, sonra da bir yayınevi bulur bastırırım” diye
bir formül işlemiyor. Herhangi bir yayınevi kendi yayın politikasına uygun
olarak çevrilecek kitapları belirledikten sonra çevirmen arayışına giriyor. Bu
kitapta da böyle oldu. Kafka Kitap işbirliği yaptığı yabancı bir yayıneviyle
birlikte ortak olarak “Büyük Fikirler” dizisindeki kitapları Türkçe yayınlıyor.
L.N.Tolstoy’un İtiraflar’ı da bu kapsamda çevrilip yayınlandı.
-
Kitaptan biraz söz eder misiniz?
Kitap fiziki olarak çok küçük, hepi topu 116 sayfa ve 16
bölümden oluşuyor. Fakat içerik olarak çok geniş kapsamlı olduğunu ve insanı
ister istemez kendini sorgulamasına neden olan düşüncelere sevk ettiğini
söylemeliyim. Eser başlangıcından kısa bir süre sonra yazarın inancını
sorgulamasına, insanın yeryüzünde neden varolduğunu, ne için ve nasıl
yaşadığını, gerçeği arayışını, hakikatin nerede olduğunu kendi kendine
tartıştığı derin felsefik bir içeriğe bürünüyor. Büyük yazar bir anlamda kendi
kendisiyle hesaplaşmaya dönüşen bu içsel irdelemeyi de tabii edebi bir dille,
ağdalı ve uzun cümlelerle, mesellerle, çeşitli düşünürlerden ve kutsal
kitaplardan alıntılarla süsleyerek gerçekleştiriyor.
-
Çevirken siz de Tolstoy hakkında epeyce yeni şey öğrenmiş olmalısınız. Sizi en
çok şaşırtan birkaç şey paylaşır mısınız?
Aslında kitap, Lev Nikolayeviç Tolstoy’un olgulara nasıl
yaklaştığı, onları nasıl ele aldığı ve iç dünyasıyla ilgili olarak okuyucuya
oldukça fazla şey anlatıyor. Ama kitapta beni şaşırtan bir şeylerin olduğunu
söyleyemeyeceğim. Ama okuyucu eğer merak eder de L.Tolstoy’un hayat hikayesini
okursa inanıyorum ki, fazlaca ilginç bir yaşamla karşılaşacaktır. Bu konuda
L.N.Tolstoy’un çocuklarının babalarını anlattıkları kitaplar ve biyografik pek
çok eser bulunabilir.
- Bu
kaçıncı Rusçadan çeviriniz oldu? Öncesinde en çok etkilenerek çevirdiğiniz
eserler hangileriydi?
Sizin de bildiğiniz gibi ben ve eşim edebi çevirilerimizi
“kolektif” bir biçimde yapıyoruz. Yani birimiz çeviriyorsa diğerimiz mutlaka yayınevine
teslim etmeden önce çeviriyi okuyor. Bazen de, eğer zaman kısıtlıysa, aynı
eseri paylaşarak çeviriyoruz. O yüzden her çeviri eserimizde diğerinin de emeği
oluyor. Bu yüzden “İtiraflarım” 23. çevirimiz oldu diyeyim size.
Şimdiye kadar en etkilendiğim kitap çevirisi hiç şüphesiz
Nobel ödüllü yazar Svetlana Aleksiyeviç’in Sovyetler Birliği’nin Afganistan
savaşındaki kayıplarını konu aldığı “Çinko Çocuklar” adlı eseri-sözlü tarih
çalışması oldu. Aslında bu savaş yaşanırken biz Sovyetler Birliği’nde idik.
Buna rağmen hemen hemen hiç bir şeyden haberimiz olmamıştı. Sadece bizim
sınıfımızda askerliğini Afganistan’da yapıp geri dönen ve eğitimine devam eden
Kalaşnikov soyadlı bir arkadaşım vardı. Kekeleyerek konuşurdu ve savaşta kekeme
olduğunu duymuştum ama kendisinden savaşla ilgili tek bir anlatı dinlememiştim.
Bu kitabı çevirirken sık sık çeviriyi bırakarak ağladığımı söylemeliyim size.
Anlatılanlar ve dile getirilen duygular insanı yüreğinin taa derinliklerinden
yaralayan şeylerdi. Larisa Nikolayevna Vasilyeva’nın Kremlin Kadınları I - II
kitaplarını da büyük bir merak ve ilgiyle, sık sık da hayretler içinde kalarak
çevirdiğimizi belirteyim.
-
Sırada hangi çeviriler var?
Şu anda iki proje var, biri kesin başlayacak diğeri ise
henüz inceleme aşamasında. Birbirlerinden çok farklı içeriklere sahip
olmalarına rağmen her ikisinin de yine klasik olduğunu belirtmekle yetineyim.
- Rus
klasikleri tabii ki her zaman baş tacı ama sanki modern Rus edebiyatından çok
fazla çeviri yok gibi Türkçede. Katılır mısınız? Neden?
Katılıyorum. Ama galiba diğer sektörlerde olduğu gibi
yayıncılık alanında da her şeyi “piyasa” belirliyor. Evet, klasikler her zaman
kendine okuyucu buluyor, satıyor. Ama bence henüz Türkiye’de adı-sanı
duyulmamış bir yazarı Türkçede yayınlamak yayınevi açısından bir risk
oluşturuyor. Batılı yazarlar için durum biraz farklı olsa da Rusça yazılmış
günümüz eserleri daha zor takip ediliyor hala. Aslında Rusça bilenlerin
sayısının eski yıllara göre çok çok artmış olmasına ve Rusya’da en çok okunan
kitap listeleri çeşitli yayın organlarında yayınlanıp açıklansa da bu bilgiler
dar bir çevrenin dışına pek çıkamıyor galiba.
-
Rusya sizin için ne ifade ediyor? Anıların tünelinden geçip, sizi yakından
tanımayan okurlarımıza özetler misiniz?
Sovyetler Birliği’nde geçirdiğim yıllar benim için
öncelikle yepyeni bir yaşam biçimi, yeni bakış açısı ve yeni alışkanlıklar
edindiğim, zorlukların üstesinden gelme yollarını geliştirdiğim, hasreti,
kavuşmayı, mutluluğu ve tabii sayılamayacak kadar çok şeyi ilk defa
deneyimlediğim, zenginleştiğim yıllar oldu. Türkiye’nin o yıllardaki çalkantılı
ortamında ite-kaka yürüttüğüm üniversite eğitiminin gerçekte ne demek olduğunu
öğrendiğim yerdir Sovyet Rusya. Olaylara duygusal değil rasyonel yaklaşan, son
derece kültürlü, üstenci davranmayan, eşitlikçi ve samimi çok sayıda değerli
insanla tanıştığım yer Rusya. Hele hele yaşadığım şehrin, II. Dünya Savaşında
900 gün abluka altında kalarak büyük bir sağ kalma ve teslim olmama mücadelesi
vermiş Leningrad’ın insanlarının yaşamın kaynağı olan herşeye, suya, ekmeğe,
ağaca, çocuğa, hayvana verdiği değeri görmek, idrak etmek benim daha sonraki
hayat felsefemi ve yaşam biçimimi de belirledi diyebilirim.
Bir Rusça
emekçisi: Fatma Arıkan
1961 yılında İstanbul’da doğan Fatma Arıkan Fatih Kız
Lisesini bitirdikten sonra 1978 yılında girdiği Marmara Üniversitesi İletişim
Fakültesinden 1982 yılında mezun oldu.
1985 – 1989 yılları arasında SSCB/Leningrad Devlet
Üniversitesi Şarkiyat Fakültesinde eğitim gördü.
1989 – 2000 yılları arasında kendi kurduğu SDF Uluslararası
Tercümanlık Şirketini yöneten ve çevirmenlik yapan Fatma Arıkan 2002 senesinden
itibaren serbest çevirmenlik yapmakta.
Evli ve bir çocuk annesi olan Fatma Arıkan’ın eşi
Serdar Arıkan’la birlikte Rusçadan Türkçeye çevirdiği bilimsel ve edebi onlarca
eser bulunmakta.
FATMA
VE SERDAR ARIKAN’IN ÇEVİRDİKLERİ BASILI ESERLER
1. Biz Senin Çocuklarınız
Moskova, Yuri Lujkov, 1996, Entes İnşaat tarafından basılmıştır
2. Tarihin Akışında,
Nursultan Nazarbayev, 2000, Om Yayınları
3. Bilimin Yıldızları,
Mairam Akayeva, 2002, Kırgızistan İstanbul Başkonsolosluğu tarafından
basılmıştır
4. Kritik On Yıl,
Nursultan Nazabayev 2003, ASAM Yayınları
5. 11 Eylül ve Irak’a
Müdahale Sonrası Dünya, Yevgeniy Primakov, 2004, Doğan Ofset
6. Avrasya’nın Kalbinde,
I. Bölüm, Nursultan Nazabayev, 2005, Kaynak Kitaplığı
7. Kazakistan Yolu,
Nursultan Nazarbayev, 2007, Kazakistan Büyükelçiliği ve TİKA tarafından
basılmıştır.
8. Rusya 2050, Yuriy
Lujkov, 2007, Anadolu Endüstri Holding tarafından basılmıştır.
9. Politikanın Mayınlı
Tarlası, Yevgeniy Primakov, 2008, Selis Kitabevi
10. Bugünkü Rusya: Neoliberalizm,
Otokrasi veRestorasyon, Prof. Dr. Boris Kagarlitskiy, 2008,İthaki Yayınları
11. Biz, Yevgeniy Zamyatin, 2012,
İthaki Yayınları
12. Beyaz Geceler, F. Dostoyevski,
2013, İthaki Yayınları
13. Yeraltından Notlar, F. Dostoyevski,
2013, İthaki Yayınları
14. Öteki, F. Dostoyevski, 2014, İthaki
Yayınları
15. Kremlin Kadınları, Larisa
Vasilyeva, İki Cilt, 2015, Eton Yayıncılık
16. Suç ve Ceza, F. Dostoyevski,
2016, İthaki Yayınları
17. Palto, N. V. Gogol, 2017, İthaki
Yayınları
18. Cengiz Han’a Küsen Bulut, Cengiz
Aytmatov, 2017, Nora Kitap
19. Hikayeler (Kızıl Elma, Baydamtal
Irmağında, Yıldırım Sesli Manasçı, Beyaz Yağmur) Cengiz Aytmatov, 2017, Nora
Kitap
20. Çinko Çocuklar, Svetlana
Aleksiyeviç, 2018, Kafka Kitap
21. Altay Efsanesi, Murat Baydar, 2018,
Ötüken Neşriyat
22. Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Grigoriy
Petrov, 2018 , Yabancı Yayınevi
23. İtiraflarım, Lev Tolstoy, 2020,
Kafka Kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder