Kaynak:
https://tr.sputniknews.com/
Rusya’da geçmişte zayıf olmak sağlıksızlık olarak
addediliyor ve tombul olunması gerektiği düşünülüyordu.
Sözgelimi Çariçe 1.
Katerina, Çar Büyük Petro ile evlenmeden önce kilo almaya zorlanmıştı.
Rus
Misafirlere türlü yiyeceklerden bolca ikram edilen Rus yemekleri ünlüydü.
Yine
de Rusya’da kilo almamak için çok eskilerden kalma yöntemler var.
Köy diyeti: Sürekli çalışan ve gıda yetersizliği çeken
köylüler arasında zayıflık sıradan bir durumdu. Baharda tüm vakitlerini tarlada
geçiriyor, gece gündüz çalışıyorlardı. Yanlarına da sıcaktan bozulmasın diye
biraz ekmek ve ekşi sütten başka bir şey almıyorlardı.
Kvas, Rus köylülerinin yanlarında götürdükleri ve en
sevdiği içeceklerden biriydi. Karınlarını ise lahana, turp, kuzukulağı, yemiş
ve mantarlar gibi ormanda ve tarlada yetişen, çok düşük kalorili şeylerle
doyuruyorlardı. Köylüler tatlı yiyemiyordu, zira şeker çok pahalıydı. Bal da
yalnızca bayramlarda veya ilaç olarak kullanılıyordu. Reçel de pek sık
görülmüyordu.
Ortodoks oruçları: Ortodoks gelenekleri de kilo almayı
önlüyordu. Kilisede çarşamba ve cuma günleri oruç günleriydi. Bu günlerde
yumurta, süt ürünleri tüketilmiyor, daha az yemek yemeye dikkat ediliyordu.
Ayrıca Ortodoks geleneklerince yıl içinde Büyük Perhiz, Noel orucu, Havarilerin
yortusu, Meryem Ana orucu olmak üzere uzun süre oruç tutulan dört dönem var. Bu
oruç dönemlerinde hayvansal protein ve sebze yağı tüketimine izin verilmiyor.
Buhar banyosu: Devrim öncesi Rusya’sında kilo almayı önlemek
ve birçok hastalıkla mücadelenin başlıca yöntemleri arasında buhar banyosu yer
alıyordu. Cumartesi günleri banyo günüydü. Su ve buharın kirin yanı sıra kötü
düşünceler ve günahlardan arındırdığına inanılıyordu. Modern fizyologlara göre,
yüksek sıcaklığın vücuttaki fazla suyun atılmasına ve metabolizmanın
hızlanmasına neden oluyor. Geçmişte buhar banyosu kilo vermek amaçlı
kullanılmasa da, günümüzde bu önemli bir yöntem.
Çar diyeti: Sıradan insanların aksine Rus elitleri
istedikleri her yiyeceği satın alabiliyordu, tek düşünmeleri gerekense
gereğinden fazla yemek yememekti. Sözgelimi Çar Büyük Petro yakışıklı ve
beslenmesine dikkat eden biri olarak biliniyor. Büyük Petro istediği her şeye
vakit bulabilmek için sabahları 5:00’te kalkıp hızlıca kahvaltısını yapıyordu.
Öğle yemeğini de öğleden önce bitiriyordu. Menüsünde de genellikle şi isimli
bir lahana çorbası, kırmızı veya beyaz et, jambon veya peynir vardı. Büyük
Petro saray bahçelerinden toplanan meyveleri de seviyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder