Kaynak:
TurkRus.com
Geçmişe özlem
Marat, geçmişe özlem konusunda yalnız değil.
Geçmişe özlem ve yoksulluk el ele gidiyor
Mihail Mamonov, Sovyet dönemine özlemin artmasının açık bir şekilde ekonomik nedenlerden kaynaklandığını vurguluyor. 2000 yılında yoksulluk sınırında veya bu sınırın altında yaşayan Rusların sayısı en üst noktaya ulaşmıştı. Sonraki yıllarda insanların geliri arttıkça geçmişi özleyenlerin sayısı azaldı. Ekonomik krizin başlamasıyla geçmişe özlem geri döndü.
***
Sovyet markalarının popülerliği üzerine son haberler:
Temmuz 2016’da Dva Meçya (İki Top), spor ayakkabılarını internet üzerinden satmak için bir site kurdu. Firmanın ürünleri 1970’lerin teknolojisiyle ve Sovyet tarzı bir tasarımla üretiliyor. İnternet sitesinde “Bu aynı zamanda Sosyalist mirasa saygı ve kaliteye özlemdir” ifadesi dikkat çekiyor.
"Niye Rusların yarısından çoğu Sovyetler Birliği’ni
özlüyor?".
Bu sorunun yanıtını arayan son kamuoyu araştırmalarına
göre, Rusların yüzde 50’sinden fazlası, hatta o dönemi yaşayanlar bile, Sovyet
dönemine özlem duyuyor.
Sosyologlara göre, bunun nedeni bugün yaşanan ekonomik
sıkıntılar ve popüler kültürde SSCB döneminin efsaneleştirilmesi.
RBTH’den Oleg Yegorov, olayın sosyolojik boyutunu araştırdı:
RBTH’den Oleg Yegorov, olayın sosyolojik boyutunu araştırdı:
Rusya, Ukrayna ve Belarus Sovyet Cumhuriyetleri 8 Aralık
1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasını öngören Baleveja Anlaşması’nı
imzaladıklarında Marat sadece birkaç aylıktı. Sovyetler Birliği’nde yaşamanın
nasıl bir şey olduğunu hiç bilmiyordu.
Buna rağmen, Sovyetler’i özlediğini söylüyor.
Gerçek ismini vermek istemeyen Marat bugün 25 yaşında. Bir bakanlıkta çalışıyor, aldığı ücretten memnun ancak yine de SSCB’nde işlerin daha iyi olduğuna inanıyor. Sovyet devletinin ücretsiz eğitim ve sağlık hizmeti sağladığını belirten Marat, “Halk, belki sade bir hayat sürüyordu, ama devlet halkın ihtiyaçlarını karşılıyordu. Şimdi her şeyi para kontrol ediyor ve çok büyük bir eşitsizlik var. Kim güçlüyse, o haklı. SSCB’de böyle değildi.” diyor.
Gerçek ismini vermek istemeyen Marat bugün 25 yaşında. Bir bakanlıkta çalışıyor, aldığı ücretten memnun ancak yine de SSCB’nde işlerin daha iyi olduğuna inanıyor. Sovyet devletinin ücretsiz eğitim ve sağlık hizmeti sağladığını belirten Marat, “Halk, belki sade bir hayat sürüyordu, ama devlet halkın ihtiyaçlarını karşılıyordu. Şimdi her şeyi para kontrol ediyor ve çok büyük bir eşitsizlik var. Kim güçlüyse, o haklı. SSCB’de böyle değildi.” diyor.
Geçmişe özlem
Marat, geçmişe özlem konusunda yalnız değil.
Sosyolojik bir araştırmaya göre, Rusların yarısından
fazlası Sovyetler Birliği’nin çökmesine üzülüyor.
Levada Center’ın Nisan 2016 tarihli kamuoyu yoklamasına
katılanların yüzde 56’sı Sovyetler Birliği’nin varlığını sürdürmesinden yana
olduklarını söyledi.
Bütün Rusya Kamuoyu Merkezi’nin (VTsIOM) kısa bir süre önce
yaptığı araştırmaya göre, eğer 17 Mart 1991’de yapılan ve Sovyet vatandaşlarına
ülkeyi mevcut haliyle tutmanın gerekli olup olmadığını soran referandum bugün
yapılsa, Rusların yüzde 64’ü SSCB’nin korunması yönünde oy kullanacak.
Levada Center’da çalışan sosyolog Karina Pipiya, Sovyetler
Birliği’ne en fazla özlem duyanların 55 yaş üstü vatandaşlar ve kırsal kesimde
yaşayanlar olduğunu söylüyor.
Ancak Marat gibi, başarılı, modern topluma entegre olmuş ve
Sovyetler Birliği’ni hatırlamadığı halde geçmiş özlem duyanların sayısı da az
değil. VTsIOM araştırma projeleri müdürü Mikhail Mamonov’un verdiği bilgiye
göre, VTsIOM’un anketine katılan gençlerin yüzde 50’si Marat’la aynı
düşüncede.
Geçmişe özlem ve yoksulluk el ele gidiyor
Mamonov, Sovyetler Birliği’ne olumlu bakanların hep aynı üç
konuyu vurguladıklarını kaydediyor: “Küçük ama garantili bir maaş, istihdam ve
sizin için garanti edilmiş şeyler.”
Momonov bu durumu zorlu piyasa rekabeti
koşullarında yaşayan insanların bu üç unsurunda var olduğunu düşündükleri bir
döneme sığınmak istemeleriyle açıklıyor.
Levada Center’ın araştırması SSCB’ne özlemin 2000 yılında
zirveye ulaştığını, o dönemde halkın yüzde 75’inin Sovyetler Birliği’nin
dağılmasından pişmanlık duyduğunu gösteriyor.
2000’li yıllar boyunca bu özlem
giderek azaldı ve 2012’de en düşük seviyeye geriledi. Ancak o dönemde bile
halkın yüzde 49’u Sovyetler Birliği’nin dağılmasına üzüldüğünü söylüyordu.
2014’ten itibaren geçmişe özlem yeniden artmaya başladı.
Mihail Mamonov, Sovyet dönemine özlemin artmasının açık bir şekilde ekonomik nedenlerden kaynaklandığını vurguluyor. 2000 yılında yoksulluk sınırında veya bu sınırın altında yaşayan Rusların sayısı en üst noktaya ulaşmıştı. Sonraki yıllarda insanların geliri arttıkça geçmişi özleyenlerin sayısı azaldı. Ekonomik krizin başlamasıyla geçmişe özlem geri döndü.
Nina Meçtaeva’nın 65 yıllık hayatının büyük bir kısmı
Sovyetler Birliği döneminde geçti. Ancak kendi akranlarının büyük bir kısmının
aksine, Sovyet dönemine dönmeyi istemiyor.
“Elbette şu anda her şey mükemmel
değil” diyor ve ekliyor:
"Ama SSCB döneminde işlerin ne kadar iyi gittiğini
söyleyenler, o dönemdeki hayatın gerçeklerini unutuyorlar. Dükkanların ve
hastanelerin önünde sürekli kuyruklar vardı. Parti toplantılarında insanlar
artık inanmadıkları şeyleri savunuyordu. Ülke, dış dünyaya kapanmıştı”
Mechtaeva'ya göre, Sovyet dönemine dönmek isteyen akranları aslında kendi
gençliklerini özlüyorlar.
Mamonov SSCB’nin nostaljik imajının gerçekte yaşananlardan
farklı olduğu görüşüne katılıyor. “Bugün Sovyetler Birliği fazlasıyla idealize
ediliyor. Bütün olumlu yönleri abartılıyor, olumsuz yönleri ise ya unutuluyor
ya da olumsuz hatıraların yoğunluk derecesi azaltılıyor.” diyor.
Özlemek,
uğruna mücadele etmek anlamına gelmiyor
Sosyalizmle bağlantılı olan Sovyet döneminin popülerliğine
rağmen, modern Rusya’daki sol siyasi hareketler başarı kazanamıyor. Kendini
Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin mirasçısı olarak tanımlayan Rusya
Komünist Partisi, 18 Eylül’deki Duma seçimlerinde oyların sadece yüzde 13’ünü
alabildi. Parti, 2011’deki Duma seçimlerinde yüzde altı daha fazla oy
almıştı.
Mamonov, "SSCB’ne duyulan sevgi, Rusya Komünist
Partisi veya sendikalar gibi bugünkü sol oluşumların başarı grafiğini
artırmıyor. Kitlelerin bilincinde bu oluşumlar Sovyetler Birliği ile ilişkili
görülmüyor.” diyor ve ekliyor: “Dahası, Rusların SSCB’ne duydukları bütün bu
sevgiye rağmen, halkın çoğunluğu – yüzde 70–75’i – Sovyet dönemine asla dönüş
olmayacağını söylüyor.”
***
Sovyet markalarının popülerliği üzerine son haberler:
Temmuz 2016’da Dva Meçya (İki Top), spor ayakkabılarını internet üzerinden satmak için bir site kurdu. Firmanın ürünleri 1970’lerin teknolojisiyle ve Sovyet tarzı bir tasarımla üretiliyor. İnternet sitesinde “Bu aynı zamanda Sosyalist mirasa saygı ve kaliteye özlemdir” ifadesi dikkat çekiyor.
Şubat 2016’da Sovyet dönemine özgü Zenit marka lensi
değişebilen fotoğraf makinesinin yeniden üretimine başlanacağı açıklandı.
Rostekh şirketi, Zenit’i Lecia’ya benzer lüks bir fotoğraf makinesine
dönüştürmek niyetinde.
Sovyet döneminin diğer birçok markası da günümüz
Rusya’sında hala varlığını sürdürüyor: Sovyetler dönemindeki dükkanların
raflarında bulunan Stolichnaya votkası, Sovetskoye şampanyası, Drujba işlenmiş
peyniri ve Alyonka çikolatalarının hepsini bugün de almak mümkün.
Hayatın diğer alanlarında da Sovyet standartları yeniden
canlanıyor. Devlet başkanı Vladimir Putin 2014’te, Sovyet dönemi spor programı
GTO’yu (Çalışmaya ve Savunmaya Hazırım) geri getirdi. Programda kadından
erkeğe, gencinden yaşlısına herkes için 11 fitness standardı yer alıyor. Putin,
sporu yaygınlaştırmak ve halkı daha sağlıklı olmaya teşvik etmek için bu
programı yeniden devreye soktuğunu açıkladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder