M. Hakkı Yazıcı
mhyazici@yandex.ru
Kaynak: http://www.turkrus.com/67705-ya-projeyi-zamaninda-yetistiremezsek-xh.aspx
Bizim Bülent’in, inşaat mühendisi arkadaşımın başı dertte.
Dertli, zira zamanla yarışıyorlar. Sözleşmede belirtilen projenin bitim
tarihine çok az bir zaman kalmıştı.
İki ayakları bir pabuca girmişti.
Bu yetmiyormuş gibi, Rublenin Dolar karşısında değer
kaybetmesi, ekonomideki belirsizlik endişeleri arttırmış; “kriz”, “resesyon” gibi sözcükler günlük
hayatın parçası olmuştu.
“Bizim patron işi almak için fazla düşünmeden çok ağır bir
kontrata imza atmış,” diye söyleniyordu.
Neyse durum çok ümitsiz değildi. Biraz çok çalışıp işi
bitireceklerdi.
Bir de şu proje sahibi Rus şirketinin müdürü kafa bulmak için
sık sık takılıp dalgasını geçmese?
Pavel Viladimiroviç:
“Biliyor musun?” diyor, “Bütün mühendisler aslında iyi
insanlardır. Hepsinin cennete gitmesi gerekir.”
“Sağol Paşa,” diye cevap veriyor Bülent.
“Ama bir mühendis ölmüş, yanlışlıkla cehenneme
yollamışlar.”
Bülent, tatsız bir şakanın geleceğini anlıyor:
“Eeee?”
“Mühendis iyi çocuk ya, orayı yaşanabilir hale getireyim diyor;
bir sürü proje geliştiriyor, iyileştirmeler yapıyor. Zebaniler de durumdan
memnun; mühendisi ‘aslansın, kaplansın’ diye pohpohlayıp, yüreklendiriyorlar.”
Bülent, dinlemiyor sanmasın diye çayını yudumlarken araya
laf sokuyor:
“Aferin ona; mühendisler böyledir işte,” diyor.
Pavel Viladimiroviç, anlatmaya devam ediyor:
“Bir gün cennet meleğinin telefon edeceği tutuyor. ‘N’aber,
nasılsınız?’ muhabbetinden sonra, çenesi düşük zebanilerden biri durumu
anlatıyor.
Melek, “Yahu, o mühendisin orada ne işi var, buraya gelmesi
gerekiyordu; bir yanlışlık olmuş, onu hemen buraya gönderin,” diyor.
Zebaniler, mühendisten memnun, hiç gönderirler mi?
Dostça başlayan, hal hatır sorma muhabbeti yerini gergin
bir tartışmaya bırakmış.
Cennet meleği:
“O mühendisi göndermezseniz hemen avukatımıza talimat verip
dava açtıracağız,” diye
tehdit savuruyor.
Zebani:
“Nah açarsınız,” diye cevap veriyor, “Bütün avukatlar bizim
burada, cehennemde,” diyor.
***
Bülent, Pavel Viladimiroviç’in biraz da aba altından sopa
göstermek için anlattığı bu anekdotu dinledikten sonra nezaketen gülümsüyor,
“Ah patron, keşke şu sözleşmeyi imzalamadan önce bir avukatına danışsaydın,”
diye mırıldanıyor.
Sonra dönüp, “Merak etme Paşa, iş yakında başarıyla
bitecek,” diyor, “Bizim cennetlik iyi mühendislerimiz, sizin cehennemlik
avukatlarınıza fırsat vermeyecek.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder