M. Hakkı Yazıcı
Kaynak: Turkrus.com
Pazartesi sabahı İgor
yüzünde gülücüklerle geldi.
“İki sepet mantar
topladım bu hafta sonu,” dedi. “Çok bereketli bir yer keşfettim ormanda.”
İçerdeki odadan bunu
duyan Yulia, koşarak geldi:
“Nereye gittin?” diye
sordu.
İgor, hemen lafı
çevirip, konuyu değiştirdi. Yulia, bunu anlayışla karşılayıp fazla üstelemedi.
Öyle ya, herkesin
bildiği, gittiği bir yerde mantar bulmak sadece İgor için değil, Yulia için de
mümkün olamazdı.
Bu, bir sır olarak
saklanmalıydı… Tıpkı balıkçıların denizde balığın bereketli olduğunu
keşfettikleri ve bunu bir meslek sırrı olarak sakladıkları “kerteriz” mekanları
gibi…
***
Yağmurlu günlerin
arkasından mantar toplama zamanı gelmiş, çatmıştı.
Hüzünlendim…Bu, bir
bakıma yaza veda etme zamanının geldiğinin habercisiydi… Eee n’apalım, biz de böyle bir iklimde yaşıyoruz.
***
Ruslar için mantar
toplama çok eski ve geleneksel bir adet. Slav topluluklarının çok eski
zamanlardan beri, ziraata uygun olmayan ormanlık alanlarda yiyecek ihtiyaçları
için başvurdukları yaygın bir faaliyet. Rusya’da 200’den fazla yenilebilir
mantar çeşidi var.
Bunun meraklıları çok.
Özel olarak, hafta içinde mantar toplamak için işyerinden izin alanlar bile
var. Zira hafta sonlarında ormanları dolduran başka meraklılardan arda kalacak
hatırı sayılan miktarda mantar bulmak kolay değil. Ve hatta sabahın erken saatlerinde yola
koyulmak gerekir. Mantar, onu ilk kim gördüyse onundur.
Ormanların içinden geçen
yolların kenarında park etmiş arabalardan ormanın içinin mantar toplayanlarla
dolu olduğunu anlarsınız.
Küçük bir grup halinde
gitmenizde fayda var. Ancak gezintiye gitmiyorsunuz, el ele, kol kola
yürümeyin; aranızda mesafe bırakarak,
yayılarak yürüyün. Gördüğünüz her mantarın üzerine hep birlikte atlayacak
haliniz yok herhalde.
***
İgor, “ Bütün mantarlar
yenebilir; ancak bazılarını ancak bir defa yiyebilirsiniz,” diyor ve gülmeye
başlıyor.
Yulia, önce espriyi
anlamıyor ve bakıyor; sonra o da gülmeye başlıyor.
Öncelikle mantar toplama
deneyim gerektiren bir şey. Hevesle, bilmeden, tek başına yapılabilecek bir şey
değil.
Bir kere cinslerini iyi
bilmek gerekiyor. Fiyakasına aldanıp, en allı, pullu olanları toplayıp, bir de
yerseniz zehirlenip, en kısa yoldan öbür dünyanın yoluna revan olursunuz.
Uzmanlar, “bilmediğiniz mantarı yemektense Rus ruleti oynayın, daha iyi,”
diyorlar. “İnanın canlı kalmak için daha şanslısınız... Rus ruletinde ölme
şansınız 6'da 1...Zehirli mantarda ise 6'da 5...” diye devam ediyorlar.
Yani kıssadan hisse: Bilmediğiniz, tanımadığınız mantarı yemeyin!
Özellikle, hani o
resimli masal kitaplarında gördüğümüz kırmızı kocaman şapkalı, benekli mantarlardan
güzelliklerine kanmadan uzak durmak lazım. Bunlar Rusların “muhamar” (Мухомор ) dediği
zehirli mantar cinslerinden.
“Ne çelişki!...En
güzelleri, en tehlikeli olanları,” diyor Saşa.
Bu sefer ben muhabbete
giriyorum, “Kadınlar gibi,” diyor ve gülüyorum.
Yulia, güzel ya, bunun
basit bir şaka olduğunu bilmesine rağmen alınıyor, kızıyor.
***
Aslında mantar toplama işi, Ruslar için kışın tüketilecek yiyecek stoklama
maksadını aşan bir eylem. Bunu bir tür avlanma ya da spor gibi düşünebiliriz.
Ruslar, buna sessiz avlanma anlamına gelen Tihaya Ahota (Тихая охота) diyorlar. Yani, bir nevi tüfeksiz,
gürültüsüz avlanma…Çoluk çocuk, yaşlı genç herkesin yapabileceği; doğada,
huzurlu, sessiz bir ortamda, temiz havada bir avlanma türü. Sağlıklı bir sportif
faaliyet…Bu faaliyete katılan herkesin ruhu arınmış ve mutlu olarak döndüğünü
söylemeye gerek yok. Her zaman eğlenceli ve heyecanlı bir deneyim…
Bu avlanma türü için
öyle fazla teçhizata falan da gerek yok. Rahat hareket edebileceğiniz bir
elbise, rahat bir ayakkabı mümkünse lastik çizme,… Yağmurluğu, şapkayı da ihmal
etmeyin; vücudunuzda çok fazla açık bir yer bırakmayın, zira bu mevsimde
ormanda yırtıcı hayvanlardan daha tehlikeli olanı keneler. Diğer gerekli
malzemeler, topladığınız mantarları içine koyabileceğiniz sepet, plastik kova,
torba; mantarların saplarını kesip, temizleyebileceğiniz bir bıçak; yön
duygunuz zayıfsa pusula ya da varsa navigatörlü cep telefonu, v.s…
Her ne kadar tecrübeli
Ruslar gülüp, burun kıvırsalar da her sene gazetelerde mantar toplarken ormanda
yolunu kaybedenlerin haberlerini okuyoruz.
Bu yazıyı yazarken
tepeme dikilen İgor, bu pusula ve navigatör önerisine gülüp, dalga geçiyor.
Ben de “Bu öneri tabii
ki senin gibi ustalar için değil, İgor,” diyor ve devam ediyorum.
***
Sabah erken saatte konu
komşuya göstere göstere mantar toplamaya gidip de eli boş dönmek de var işin
içinde. Avcının kaderinde bu var.
Evdekilere mahçup olmak
istemeyenler için yol kenarlarında satılan mantarlardan almak mümkün. Tıpkı
diğer bütün kısmetsiz avcıların, balıkçıların zaman zaman başvurduğu masum
hileler gibi…
***
Igor, bir öğle yemeğine
evdeki buzdolabının dondurucusuna doldurduğu mantarlardan yaptığı salatadan
getirmeye söz verdi. İnşallah bu sözünü unutmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder