ria.ru
Çeviri: Nazife Çevik – Rusya Analiz
Çeviri: Nazife Çevik – Rusya Analiz
Turist sayısının olağanüstü fazla olması, akıllarına estiği gibi davranma alışkanlığı ve (Rus kızı) seçme şansının sınırsız olması Türkleri şımartmış durumda. Yerli halkla düzgün ilişkiler kurabilmek için, bazı temel kurallara uymak gerekir.
Kimisi Türkiye’ye tatile geliyor, evlenip temelli buraya yerleşiyor ve yaşadığı hayatı öve öve bitiremiyor… Kimisi ise, büyük bir şevkle yerel halktan uzak durmayı, asla gülümsememeyi ve kimseyle göz göze gelmemeyi öğütlüyor. Konu Türkiye. Hep olduğu gibi ikisinin arasında bulunan olan gerçeği Ria.ru yazdı.
Doğulu zihniyet, bir yandan aşırı bir resmiyet, öte yandan ölçüsüz bir samimiyet durumunun patlamaya hazır bir bileşimi gibidir. Kadının üstüne gereğinden fazla düşme ve aynı zamanda onunla olan ilişkilerinde korkutucu bir sofuluk; davetsiz misafirperverlik ve deli bir öfke; bağırıp çağırmaları eksik olmayan semt pazarları ve tarihi camilerin sessiz mi sessiz avluları… Tek bir kelimeyle tam bir zıtlıklar dünyası. Çoğunlukla daha mutedil davranış normlarına meyilli olan Rus insanının, bu şartlarda yolunu kaybetmemesi ve fokur fokur kaynayan Doğu atmosferinin içinde altın oranı bulması zordur.
Yerli halka düzgün ilişkiler kurabilmek için, irdeleyeceğimiz bazı temel kurallara uymak gerekiyor. Ne olursa olsun, bir seyahate çıkmadan önce, yerel geleneklere saygılı olmak gerektiğini kafanıza yerleştirin ve laikliğinin yanında, Türkiye’nin bir İslam ülkesi olduğunu da unutmayın.
Basitliğinden mütevellit neredeyse gizemli ve her yerde işe yarayabilecek bir tavsiye daha: karşısında, ülke sizin beklentilerinize hep aynen karşılık verecektir. Şayet her köşede bir tatsızlıkla karşılaşmayı bekliyorsanız, çok da fazla beklemeyeceksiniz: Taksiciler dolandırır, otellerdeki duvar kağıtları renklerini kaybetmiştir… Öte yandan, kendisiyle içten bir arkadaşlık kurmak isterseniz ülke size muhakkak bir şekilde yanıt verir; ya güzel bir havayla, ya da doğanın başka turistlerce fark edilmemiş mucizevi bir köşesini göstererek…
Rus turistleri, Türkiye’de rahatsız edicek şeyler birkaç tanedir; fakat bunlardan haberdar olurlarsa kolaylıkla hakkından gelebilirler.
Başlıca ve asıl tehlike, Türk erkekleridir.
Türkiye’de kadınlar konusunda durum şu şekilde gelişmiştir: 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve ona laik devlet statüsünü vermiş olan Atatürk, Türkler’in psikolojisinden, Müslümanlar’ın kadınlara bakış açısını tamamen silememiştir. Bir yandan, Türkler’in birçoğu ebeveynlerine içten bir saygı besler; özellikle de annelerine. Ve tanımadıkları kadınların yanında, sanki bu kadınlar keşfedilmemiş birer objeymiş gibi, utanıp sıkılırlar. Öte yandan, Türk erkeklerinin ruhunda, bağımlı ve kendilerinden daha düşük konumda gördükleri kadınlara karşı korumacı bir tavır yatar. Bu ikili durum, acemi misafirleri hayrete düşürür ve adapte olmaları bir hayli zorlaşır.
Sonuç olarak, Türkiye’deki erkekler, kadınlara karşı tepeden bakan yaklaşımlarını açıkça ve her zaman sergilemezler. En azından, tanışma anında. Hiç belli etmezler. Tesadüfi bir karşılaşmanın ilk dakikasından itibaren, Türkler onlarca iltifatı birbirini ardına sıralayabilir; ki bu, karşı konulması güç bir sınavdır. ne olursa olsun, şu sözleri duymak oldukça hoştur: “Dudakların, tıpkı pembe taç yaprakları gibi, kaşların ise…” ve Binbir Gece Masalları’ndan alınmış daha niceleri…
Türk erkeklerini küstah yalancılar olarak nitelendirmek de mümkün değildir. Doğuştan sarışın olan kızlarımız, kitlesel olarak saçlarını sarıya boyayan Türk kadınlarına karşı rekabette gerçekten de zorlanmaz. Ayrıca, birçok Türk kadını, doğuya özgü olan o görkemli güzelliğini şaşılacak bir hızla yitirip, 30-35’ine geldiğinde (bizimkiler en güzel çağını yaşarken), hantal teyzelere dönüşüverirler. Buna sebep olarak, evde oturmak (birçok Türk kadını ev hanımıdır) ya da çeşitli ve birbirinden lezzetli yemekler gösterilebilir. İlgi çekiciliklerini kaybetmeleri ise, Türkler’in kendilerinin bile inkar etmedikleri bir gerçektir. Dahası, Türkiye’deki kadın nüfusunun, büyük bir kısmının Müslüman olduğunu ve bu duruma uygun bir biçimde giyindiklerini unutmamak gerekir. Bundan mütevellit, başı kapalı ve koyu renkli, bol pardösüler içerisindeki bir kadın pek de arzu edilir gözükmez.
Şüphesiz ki, Türkiye’deki Rus kızları, aşırı çekingen Türk delikanlıları için bir kurtuluştur. Ruslar, daha sosyal ve barışçıldırlar. En azından, bir tanışma teklifine karate ile karşılık vermezler. Üstelik ağabeyleri ile babaları da epeyce uzaktır.
Türk erkeklerinin lehinde, her zaman kaba ve küstah olmadıkların belirtelim. Şayet, bir kız flörte kesinlikle yanaşmıyorsa ve gerçekten de tanışma konusunda isteksiz ise, ortalama bir Türk erkeği, genellikle ısrar etmez ve hatta verdiği rahatsızlıktan dolayı özür diler. Israr etme derecesi, turist sayısına bağlı olarak artabilir.
İstanbul ve Antalya ise ayrı bir muhabbet konusudur. 90’lı yıllarda, “bavul ticareti” ile uğraşanlar bir yandan ailelerinin karnını doyurup, bir yandan da ülkeyi Türk tekstiliyle donatıp, aynı zamanda Türk ekonomisini desteklerken, çok sayıda genç kız da, daha farklı bir çalışma amacıyla Rusya’dan İstanbul’a gitti. Ve başardılar da. Öyle ki, geçen 20 yılın ardından, Türkiye’de pek çokları Rus kadınlara hâlâ birer seks objesiymiş gözüyle bakıyor ve birçok insan, eski alışkanlıklardan ötürü Rus kadınlarını “Nataşa” diye adlandırmaya devam ediyor. Neyse ki, zaman değişti. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde, birçok açıdan olumlu değişimler yaşanıyor. Günümüzün turistleri daha usturuplu davranıyor ve Rus imajı günden güne düzeliyor.
İstanbul’dan farklı olarak, turistler Antalya’ya dinlenmek ve kafa dağıtmak için gidiyorlar. Bu sebeple, Antalyada’ki yerel halk, turist sayısının olağanüstü fazla olması, akıllarına estiği gibi davranma alışkanlığı ve seçme şansının sınırsız olması nedeniyle şımarmış durumdadır. Kızlar da adaleli ve yakışıklı delikanlılarla birlikte olmaktan memnundur. Türkiye’de romantizm ise başka bir makalenin konusudur. Bu noktada şimdilik Rus kızlarının dikkatini çekeceğimiz tek bir husus vardır: İlişki kurduğunuz Türk erkeği açısından sizin gibi Rus kızlarının sayısı onlarca değil, yüzlercedir. Bunu aklınızda tutun!..
Türk kadınlaını yerden yere vuran bu yazıyı kim kaleme aldıysa Rus kadınlarının da 40'ından sonra bıyıklı babuşkalara döndüğünü unutmuş olmalı ;)
YanıtlaSil