Rahmi Yağmur
Size bir sokağı anlatın dense ne dersiniz? Belki de çoğumuz sokak dediğin ne ki bir baştan bir başa yürüsek biter ve anlatmak istesek birkaç dakikada anlatırsın, yazmaya başlasan bir sayfa tutmaz deriz oysa değil.
Kimi sokaklar var ki içinde bir tarih gizlidir işte bunlardan biri de Moskova'daki Arbat sokağıdır. Tek bir anlatışta üzerine beş yüz sayfanın üzerinde roman yazılan bu sokak Rusya’nın hem siyasi hem de sanat tarihinin canlı tanığı gibidir.
Bu günlerde Turizm mevsiminin başlamasıyla yeniden canlanmaya başlayan Arbat sokağını bir de ben gezmek istedim. Moskova’nın ender görülen sıcak havalarından birinde Arbatskaya metrosundan iniyorum. Önüme çıkan sokak henüz yanık olan cıvıl cıvıl ışıklı tabelaları, tüm bir binayı kaplayan reklam afişleri, ve neredeyse üst üste binecekmiş gibi dizilmiş lüks otomobilleriyle düzensiz bir kentleşme ve kontrolsüz bir kapitalizme terk etmiş bir caddeyi görüyorum. Hayalimdeki arbat ile gördüğüm manzara bana beni şaşkına uğratıyor. Ve hemen yanımdaki arkadaşıma sorduğumda aldığım cevap beni rahatlatıyor. Burası yeni Arbat Sovyetler sözde eski Arbat’ın yaşam tarzını kendine ters bulunca bu yeni Arbat’ı inşa etmiş. Her türlü kentsel zevkten uzak bu beton yağını cadde insan sadece şatafatlı ama boş bir yaşam hissi uyandırıyor. Hemen yanındaki paralelinde uzanan sokağın ağzına geldiğimiz de üzerinde arabaların giremeyeceğini anlatan tabeladan Puşkin’in ve Anatolia Rıbakov’un Arbat’ına geldiğimizi anlıyoruz. Her adımında bir ressamın yanında oturmuş bir turistin yada kendi hayalindeki bir resmi yapmaya çalıştığı bu sokak halen evleri insanları ve sanatçılarıyla o büyülü otantik havasını taşıyor
ÜNLÜLERİN SOKAĞI
Anatolia Rıbakov’un kendisinin de yaşadığı, üzerine Kortik ve “Arbat Çocukları” iki kitap yazdığı, Ünlü Puşkin’in çara başkaldıran mısralarını şiirlere döktüğü Saljenitsin, Okud Jawa, Boris Bogiyev, gibi muhaliflerin yanı sıra Tolstoy, Gogol gibi dünya edebiyatının devleri, Çekov , Raxmanof dünya müziğinin ünlü sesleri yaşadığı ünlü sokak halen sanatçıların tuvalleri fırçalarıyla insanın içine ve toplumun içine taştığı bir sokak niteliğinde .
18 yy Kırım Tatarları ile Arap Tacirlerinin büyük kervanlarıyla çıktıkları Asya turlarında büyük kervansarayı ile önemli bir konaklama ve Pazar yeri olmuş. Daha sonraları Rusyalı mimar heykeltıraşlar ve lortları için bir çekim merkezi olan Arbat inşa edilen büyük kiliseler ve güzel heykellerle de adım adım süslenmiş .
Ancak aydınlanmış yetenekli edebiyat ve sanatçıların giderek iktidar merkezlerine baş kaldırmasıyla Sanat sokağı aynı zamanda entelektüel ve muhalif siyasetin de merkezi olur.
Bu sokakta yaşayan yaşlı Ressem B.K Rubakov un tersine bu sokağın çocuklarının neden Sovyetlerin muhalifi olduğunu şöyle ifade ediyor.” Arbatın çocukları edebiyatçılar gerçektende çara karşıydılar. Bu sokak ve içindeki insanlar entelektüeller doğasıyla gerici rejimleri hazım edemiyorlardı. Ama Sovyet dönemindeki karşıtlık daha farklıdır. Arbat sakinleri yaşam tarzlarıyla rejimle çelişiyordu. Burası hiçbir zaman bir politika sokağı olmadı. Burası hep bir sanat sokağıydı ve öyle kalmalıydı.”
Gerçektende köpek sokağından sonra başlayan ve altı parke taşlar döşenen sokak eski bir kent havasını hala yaşatıyor. Eski arbat yenisinin inşası sırasında büyük bir darbe almış buradan alınan sanat eserleri sokağın doğal mimarisini de zedelemiş sembollerinden olan Matruşka bebeklerinin vazolarını hem yapan hem de satan V. V Kazlova’ya eski ve yeni Arbat’tan biraz söz etmesini istediğimizde hemen bize daha önce kendisiyle reportaj yapan Amerikanın ünlü dergilerinden birini ve içindeki fotoğrafını gösteriyor.
YAŞAMIN ÇELİŞİK
Kazlova, Arbat’tın iki yüzü olduğun belirterek şöyle devam ediyor: “Arbat, yaşamı ve çelişkileriyle Küçük Rusya’dır. Sanat tarihi kadar karanlık bir tarihi de var. Yani bir karanlık bir de aydınlık yüzü var. Bu sokakta fırçalar ve kalemler kadar silahlar da çalıştı. Gündüz Kalemlere ve fırçalar gece silahlar konuştu. Bu sokak neler görmedi ki, büyük edebiyatçılar, sanatçılar, büyük müzisyenler, lortlar gördü ama bir o kadarda faili meçhul cinayetler, mafya hesaplaşmaları, beyaz kadın ve uyuşturucu tüccarlarını gördü. Buranın bilineni kadar bilinmeyeni de var.”
Bir karanlık ve bir de aydınlık yüzü var. Bu sokakta fırçalar ve kalemler kadar silahlar da çalıştı. Gündüz kalemler ve fırçalar, gece silahlar konuştu. Bu sokak neler görmedi ki; büyük edebiyatçılar, sanatçılar, büyük müzisyenler, lortlar… ama bir o kadarda faili meçhul cinayetler, mafya hesaplaşmaları, beyaz kadın ve uyuşturucu tüccarları… Buranın bilineni kadar bilinmeyeni de var.
Arbat, 18. yüzyılda Kırım Tatarları ile Arap Tacirlerinin büyük kervanlarının Asya turları için büyük bir kervansaray ve önemli bir konaklama yeriydi. Aynı zamanda bir pazaryeri olan Arbat Rusyalı mimar, heykeltıraş ve lortları için de bir çekim merkeziydi. Sokak inşa edilen büyük kiliseler ve güzel heykellerle süslenmiş. Daha sonra aydınlanmış yetenekli edebiyat ve sanatçıların giderek iktidar merkezlerine baş kaldırmasıyla bu sanat sokağı aynı zamanda entelektüel siyasetin de merkezi haline gelir.
KAPİTALİZMİN AYNASI
Sokakta müze haline getirilen Puşkin’in eski evinin yanında numaralandırılmış birçok ev de tarihi kişiliklere ait. Süslü nostaljik evlerinin arasında uzanan sokağın yeri parke taşları ve yer yer üzerine sembol ya da yazılarla bir yerlere ve ya birilerine atfedilmiş mermer taşlarda yer alıyor.
Ana sokağın her iki yanına dizilmiş sokak ressamları ve önlerinde poz veren Moskovalıların yanı sıra Rusya’nın sembollerinin yer aldığı küçük hediyelikler satan sokak satıcıları art arda sıralanmış. Ancak ilerleyen saatlerde biraz daha kenarlara, kuytulara bakıldığında yaşamını kazanmak için çöpleri karıştıran yoksul yaşlılardan, banklara sızmış ayyaşlara rastlamak mümkün. Geçmişteki sanat, edebiyat ve muhalif ününün tersine bugün yeni ve eski Arbat kendini Kapitalizme terk eden Rusya’nın aynası gibi.
Kaynak : http://www.uzaklar.com/arbat-sokagi/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder