Kaynak:
https://turkrus.com/
Sovyetler Birliği’nde inşa edilen eski konutların duvar
kalınlıkları neden 65 santimetreydi?
Bu sadece iklim şartlarına karşı alınmış bir önlem mi,
yoksa daha derin — hatta daha paranoyak — sebepleri mi vardı?
Cevaplar hem şaşırtıcı hem de bir dönemin ruh halini
yansıtacak kadar sembolik. Bugün o evlerde yaşayanlar hâlâ yazın serin, kışın
sıcak odalarda sessiz bir huzuru deneyimliyorsa, bunun arkasında sadece iyi
yalıtım değil, nükleer korkularla yoğrulmuş bir mühendislik zihniyeti yatıyor.
"Popüler Bilim" sitesindeki yazıya göre, Soğuk
Savaş yıllarında olası bir atom saldırısına karşı, binalar aynı zamanda birer
sığınak olarak tasarlandı. 65 cm’lik tuğla duvarlar, radyasyonun etkisini ciddi
oranda azaltabiliyor, şok dalgalarını emebiliyordu. Her tuğla, potansiyel bir
felakete karşı koyacak bir blok gibi görülüyordu. Bu, “ev” fikrinin sadece
barınmakla değil, aynı zamanda hayatta kalmakla eş tutulduğu bir dönemin
fiziksel yansımasıydı.
Tabii bu duvarlar sadece bomba değil, gürültü ve stres gibi
modern dertlere karşı da sağlam bir kalkandı. Günümüzdeki panel binaların
aksine, bu kalın duvarlar komşu tartışmalarını duyurmaz, gece yarısı çalan
müzikleri bastırırdı. Üstelik daha geniş açıklıklarla inşa edildikleri için,
daireler de daha ferah olurdu. Sovyet standartları (GOСТ) inşa sürecini
kolaylaştırmak için 2,5 tuğla kalınlığını dayatıyordu; estetikten çok
dayanıklılığa yatırım yapılmıştı.
Ancak zamanla her şey değişti. 1970’lerden itibaren hız,
maliyet ve pratiklik ön plana geçti. Panel evlerin duvarları yarı yarıya
inceldi. Artık duvarlar bomba değil, belki sadece rüzgâr kesmeye yarıyordu. Ama
hâlâ ayakta kalan o eski Sovyet binalarının kalın duvarları, bir dönemin
korkularını ve umutlarını taşımaya devam ediyor. 65 cm’lik bir duvar, aslında
bir dönemin ideolojisini anlatan sessiz bir tanık gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder