Samih
Güven
Kaynak:
https://samihguven.blogspot.com/
Rusya ekonomisi IMF’nin 2019 hesaplamasına göre 1,6 trilyon
dolar nominal büyüklüğü ile dünyanın on birinci ekonomisi. Satın alma gücü
paritesi hesaplaması dikkate alındığında ise 4,1 trilyon dolar ile dünyanın
beşinci büyük ekonomisi. Bu sıralama önemli bir potansiyeli işaret etse de kişi
başı gelirin nominal olarak 11 bin dolar olduğu dikkate alındığında bazı
sorunların olduğu anlaşılıyor. Zira 146,7 milyon nüfus düşünüldüğünde kişi başı
üretim ve elde edilen gelirin örneğin OECD ülkeleri esas alındığında oldukça
düşük kaldığı görülüyor.
Peki komünist sistemden 30 yıl önce çıkan Rusya’nın
ekonomik anlamda zayıf tarafları nedir? Güçlü yanları var mı?
Kimileri Rusya ve bölge ekonomilerini hala geçiş ekonomisi
olarak görüyor. Çünkü kapitalist sistemin kural ve uygulamalarının, ekonominin
yapısal dönüşümünün ve en önemlisi de bireylerin davranışlarının bu yeni
sisteme adapte olması zaman alacağa benziyor. Davranışsal boyutun ekonomilerde
ne denli önemli olduğu düşünülünce bu görüşü yabana atmamak gerekiyor.
Kurumsal ve bürokratik sorunları, hukuk sistemindeki
sorunları, devletin mücadele etmeye çalıştığı ve hatta metrolarda bile
bilinçlendirme afişlerini gördüğümüz yolsuzluk ve rüşvet gibi konuları zayıflar
hanesine yazmak gerekiyor öncelikle.
Dijitalleşmenin artırılması, bilinçlendirme, hukuksal
altyapı ve kurumların geliştirilmesi, kimi meslek gruplarının gelirlerinin
artırılması suretiyle bu konularla mücadele ediliyor ama daha fazla
kararlılığın hızlı sonuç alınmasına imkan sağlayacağı muhakkak.
Rusya ekonomisindeki sorunlardan biri de iş gücü
verimliliğinin düşük olması. Bu gösterge çalışılan saat başı ya da çalışan kişi
başı gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) olarak ölçülüyor. Dünya Bankası
istatistiklerine göre 2019 yılı için çalışan kişi başı GSYİH örneğin Almanya
için 105.884 dolar, Türkiye için 81.407 dolar iken Rusya için 56.950 dolar.
OECD ülkeleri ile kıyaslandığında Rusya bu açıdan geride kalıyor.
Ekonominin performansına etki eden bir diğer unsur ise
yatırım yetersizliği. Yabancı ve özel sektör yatırımlarının yeterli olmadığı
Rusya’da bu konuda da herkes devletin eline bakıyor deyim yerindeyse. Oysa kamu
kaynaklarının sınırlı olması ve zorunlu sosyal harcamalar dikkate alınınca bu
büyük coğrafyada alt yapının yenilenmesine yeterli kaynak ayrılamıyor. Bu da
kalkınmayı sınırlayan önemli bir etken olarak devreye giriyor.
Diğer taraftan, Rusya’da hem yaşlı nüfusun artan payı hem
de düşük doğum oranı nedeniyle 15-64 arasını ifade eden aktif nüfus artmıyor ve
zaman zaman da azalıyor. Bu da işgücü piyasasında birçok soruna yol açarak
büyümeyi sınırlıyor.
Başka bir olumsuzluk da petrol fiyatlarına olan bağımlılık.
Rusya’nın 2019 yılındaki 419 milyar dolarlık ihracatının yüzde 55’ini petrol ve
gaz ihracatı oluşturuyor. Bu oran zaman zaman yüzde 60’ın üzerine çıkıyor.
Federal bütçe gelirlerinin yarıya yakın bölümü de petrol ve gaz vergilerinden
geliyor. Bu önemli bir avantaj aslında. Ancak bütçenin bu yapısı petrol
fiyatlarının düşük kaldığı ve bunun da uzun sürdüğü dönemlerde ciddi bir soruna
yol açıyor. Ulusal Refah Fonu gibi ihtiyat fonları ise ancak belli bir ölçüde
kullanılabiliyor.
Peki Rusya ekonomisinin güçlü tarafları neler? Bu sorunun
ilk akla gelen cevabı doğal kaynakların zenginliği ve coğrafyanın taşıdığı
potansiyel. Rusya petrol ve gaz yanı sıra, önemli bir demir çelik, alüminyum,
ağaç ürünleri ve hububat ihracatçısı. Merkez Bankası kaynaklarına göre Rusya
2019 yılında 188 milyar dolar tutarında petrol, 41 milyar dolar tutarında da
gaz ihraç etmiş. Toplam ihracat ise 419 milyar dolar olmuş. Bu durum cari fazla
oluşumuna ve rezerv biriktirilmesine imkan veren önemli bir avantaj.
Rusya ekonomisinin bir diğer avantajı ise yetişmiş ve
eğitimli işgücü. Rusya halkı dijital dönüşüme, yeniliğe ve esnekliğe açık bir
toplum. Bu da önemli bir avantaj yaratıyor kanımca. Özellikle kadınların iş
hayatındaki rolü önemli bir katkı yapıyor.
Bir diğer güçlü taraf ise savunma, uzay ve telekomünikasyon
teknolojisindeki avantajlar. Bu alanlardaki birikim ve tecrübeler birçok sektör
için dışsal etkiler yaratıyor ve büyümeyi destekliyor.
Bana göre Rusya ekonomisinin en önemli avantajı ise Merkez
Bankası başta olmak üzere ekonomiyle ilgili kurumların gittikçe güçlenmesi ve
güvenilir politikalarla makro istikrarı sağlıyor olmaları. Ayrıca bankacılık
sisteminin temizlenerek daha güçlü hale getirilmesine dönük politika da önemli.
Rusya’da her şeye rağmen kurumlar kendini geliştirerek özgün ve farklı görüşler
ileri sürebiliyor.
Bütün bu özellikler göz önüne alındığında endüstriyel
çeşitliliği artırma, kurumları ve son yıllarda tarımı geliştirme çabaları önem
taşıyor. Yine de Rusya’nın daha fazla yatırıma, yatırım ortamının daha çok
iyileştirilmesine, daha fazla yabancı işgücüne ve daha güçlü bir teknolojik
dönüşüme ihtiyacı var kanımca.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder