Fuad
Seferov, Moskova
Kaynak:
http://www.medyagunlugu.com/
Moskova'da geçenlerde Rus askeri istihbarat örgütünün 100.
kuruluş yılı vesilesiyle düzenlenen bir tören vardı. Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin törendeki konuşmasında, "Baş İstihbarat Müdürlüğü'nün 100.
yılı vesilesiyle Rusya Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığını tebrik
ediyorum ama GRU adının ortadan kalkmasının nedeni belli değil. GRU'nun dönmesi
gerekiyor" dedi.
1917 Bolşevik Devrimi lideri Vladimir Lenin'in talimatıyla
Kızıl Ordu'ya bağlı olarak 1918'de kurulan GRU, 2010 yılında kapatılarak Rus
Genelkurmay Başkanlığı istihbarat servisi ile birleştirilmişti.
Rusya liderin GRU adının dönmesinden yana olduğunu
söylemesi ister istemez Sovyet değerlerine dönüş arzusu olarak yorumlanıyor.
Kaldı ki, Putin'in Sovyet sisteminin bazı yönlerine yeniden hayat veren
uygulamaları olduğu biliniyor.
Örneğin, 2003 yılıda Putin'in talimatıyla Federal Sınır
Birliği ve Devlet Başkanlığı'na bağlı İletişim ve Enformasyon Federal Ajanslığı
(FAPSİ), Federal Güvenlik Servisi'ne (FSB) bağlandı. Bu da Sovyet gizli servisi
KGB'yi hatırlatıyordu. Putin ülkede terörizme karşı ciddi mücadele için
güvenlik çalışmalarında KGB uygulamalarını örnek aldı.
Ayrıca, 2001 yılında Putin'in talimatıyla Sovyet ulusal
marşı tekrar kabul edildi. Suvorov ve Nahimov gibi askeri okullarda Sovyet
askeri disiplini yeniden getirildi, Rusya Bilimler Akademisi çalışmalarında da
eski Sovyet denetim ve disiplin sistemi benimsendi.
Putin Sovyet sisteminin ve KGB'nin yetiştirdiği bir
siyasetçi; kendisi bununla onur duyduğunu saklamıyor.
Gençken izlediği Sovyet istihbarat filmleri Putin üzerinde
büyük bir etki yaratmıştı. 2014 yılındaki bir konuşmasında KGB'de
"terbiye aldığını" vurgulayarak, "Bu terbiyenin özü şudur:
Vatana ve millete kesinlikle sadık olmak" demişti.
Putin, 2010 yılındaki bir konuşmasında, "Sovyetlerin
yıkılmasına üzülmeyenlerin kalbi de yoktur" diye konuşmuştu.
Bu yılın Mart ayında yaptığı bir konuşmada Putin,
"Elimde olsaydı Sovyetler'in dağılmasını önlemek isterdim"
ifadelsini kullamıştı.2013 yılında da Sovyetler'i yıkmak yerine ciddi
reformların yapılması ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini
savunmuştu.
2017 yılında Putin, SSCB'nin yıkılmasının kendi hayatını
ciddi şekilde etkilediğini itiraf etmiş ve Sovyetler'in dağılmasını "20.
yüzyılın büyük jeopolitik facialarından biri" olarak
nitelendirmişti.
Bu yılın Mayıs ayında Rusya Başkanı, Sovyetler'in
yıkılmasında rolü olduğu gerekçesiyle Sovyet Komünist Partisi'ni eleştirmişti.
2017 yılındaki bir toplantıda ise senatör Yelena
Mizulina'nın Sovyet yönetiminin aile geleneklerini yıktığını iddia etmesi
üzerine Putin tepki göstermiş ve Sovyet yönetiminin aile politikasını
olumlu bulduğunu belirtmişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder