Kaynak:
https://yolvemacera.com/
Gün içinde metroyu kullanan pek çok insan için bu yeraltı
yolculuğu sıradan, günlük ve aslına bakarsanız sıkıcıdır. Ancak söz konusu
Moskova metrosu olduğunda, iş değişiyor. Çünkü Moskova metrosu, yalnızca bir
ulaşım aracı değil, aynı zamanda müzeleri aratmayan istasyonlarıyla bir kültür
mirası…Moskova metrosunun her bir istasyonunda farklı bir mimari sanat
akımıyla karşılaşabilirsiniz. Bu istasyonlar adeta birer müze. Belki
de bu nedenle insanlar caddelerden ziyade yeraltında yolculuk yapmayı tercih
ediyor.
Dünyanın en büyük metro sistemlerinden biri olan Moskova
metrosu 15 Mayıs 1935’te açıldı. Ancak Moskova’da bir metro inşa etme ile
ilgili ilk düşünceler 1875’e kadar uzanıyor. Bu türden bir proje 1902’de aktif
olarak tartışıldı, ancak kabul edilmedi. Sonuç olarak, metro inşası Sovyetler
Birliği’nin kurulmasından sonra 1931’de başladı ve 1935’te açıldı.
Sovyetler Birliği halklarının büyük emeği sonucunda bir
sanat eseri gibi inşa edilen metro sisteminde çok sayıda sanatçı ve
mimarın yanısıra 75 bin işçi görev aldı. Metronun yapımı aynı zamanda
ideolojik unsurlarda barındırmaktaydı. Amaç biraz da SSCB’nin iktidarını gücünü
göstermekti elbette.
İkinci Dünya Savaşı’nın hava saldırıları sırasında, Moskova
metrosu yaklaşık yarım milyon insan için sığınak amaçlı olarak kullanıldı.
Hatta o zamanlarda istasyonlarda faaliyet gösteren dükkanlar bile açıldı. Savaş
esnasında bile metronun inşaatı devam etti hatta 7 yeni istasyon eklendi. O
zamanlarda doğan 200 den fazla bebeğin doğum yeri bu metrodur.
Orijinal projede planlanmamış olan çember ile ilgili bir
efsane vardır. Efsaneye göre, bir oturumda Stalin kahve fincanını metro
haritasının üzerine koyar ve fincan kahverengi bir iz bırakır. Bu izi Stalin
yapımcılara göstererek hatların bu şekilde düzenlenmesini ister. Bugün
kahverengi çember ile gösterilen bu bölgeden bütün hatların aktarması
yapılmaktadır.
Bugün, bu devasa şehirde, 350 kilometreye yaklaşan
bir ağ üzerinde, metro 207 istasyon ile hizmet vermeye devam ediyor
ve her gün dokuz milyon civarında yolcu taşıyor. Metro aynı
zamanda kalkış ve varışlar için yüzde 99.99 luk oranla dünya rekoru
sahibi. Yoğun saatlerde trenler arasındaki aralığın sadece 90 saniye olduğu göz
önüne alındığında bu oldukça etkileyici.
İlginç bir ayrıntı da anonslarla ilgili. Vagonlarda durak
isimlerinin anonsları merkeze doğru giden trenlerde erkek sesiyle, merkezden
uzaklaşan trenlerde ise kadın sesiyle yapılmaktadır. Çember hatta ise saat yönü
seferlerin anonsları erkekler, ters yönü seferlerde ise kadınlar tarafından
yapılmaktadır. Bunun amacı, görme engelli kişiler için yön bulmayı
basitleştirmektir.
Moskova metrosunun bazı duraklarını tanımak
isterseniz:
Ploschad
Revolyutsii:
Kızıl Meydan’a açılan Ploschad Revolyutsii, yani
Devrim Meydanı istasyonundaki heykellerin, dokunana şans ve
bereket getirdiği düşünülür. Burası şehrin kalbine açılır.
Burada, Sovyetler birliğinin kurulmasına yardım eden sıradan vatandaşların
gerçek boy heykelleri bulunmaktadır.
Mayakovskaya:
Adını ünlü Rus şair ve oyun yazarı
Vladimir Mayakovski’den alan Mayakovskaya istasyonu, Fütürizm
akımından etkilenerek tasarlanmış. Bu istasyonda, bir günü temsil eden
mozaiklerde, açıktan koyuya doğru giden renklerle sabah, öğlen, gün batımı
ve akşam resmedilmiş. İkinci Dünya Savaşı sırasında sığınak olarak
kullanılan bu istasyon, Stalin’in 7 Kasım 1941’de, Kızıl Meydan’da
orduya hücum emri vereceği tarihi konuşmasından bir gün
önce, kurmaylarıyla yaptığı gizli toplantıya da sahne
olmuş. Dışarı çıktığınızda kendinizi Moskova’nın en ünlü ve uzun
caddelerinden biri olan Tverskaya’da bulursunuz.
Elektrozavodskaya:
Yakınlarındaki bir ampul fabrikasından adını alan
bu istasyonun tavanında tamı tamına 318 ampul yer almakta. 1944’te
açılan bu istasyonun özellikle boş olduğu dakikaları yakaladığınızda,
ışıkların yere yansımasıyla oluşan derinlik karşında nefes kesici bir görüntü
ortaya çıkıyor.
Kievskaya:
Bu beyaz mermer istasyon, Ekim Devrimi ve İç Savaş
sırasında Ukrayna’daki ve askerlerdeki hayatı betimleyen ayrıntılı sanat
eserleri, freskler ve mozaiklerle doludur. Kiyevskaya Arbatsko-Pokrovskaya
Hattı’nda yer almaktadır.
Dostoyevskaya:
Rus edebiyatının ustalarından Dostoyevski’den adını alan bu
durakta Dostoyevski’nin romanlarının içinde yolculuk ediyor gibi kendinizi
hissedebilirsiniz.
Prospekt
Mira:
Koltsevaya Hattı’nda yer alan bu lüks istasyonun tasarımı
ve teması, Moskova Devlet Üniversitesi’nin yakınlardaki Botanik Bahçeleri’ni
yansıtmaktadır.
Ayrıca Rimskaya ve Ploshchad Ilyicha istasyonları
arasındaki geçişte yer almaktadır bir de çeşme yer almaktadır metronun içinde.
Derleyen: Sibel
Çağlar
Kaynaklar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder