70 yıl önce İkinci Dünya Savaşı’nın sonucunu önemli derecede belirleyen bir olay yaşandı. 19 Kasımda Kızıl Ordu birlikleri, Stalingrad meydan muharebesinde karşı taarruza geçti. Operasyon, Alman birliklerinin tam yenilgiye uğratılmasıyla tamamlandı. Kızıl Orduyu 1945 ilkbaharında Büyük Zafere götüren yol Stalingrad’dan başladı.
Kızıl Ordu, 19 Kasım sabah erken saatlerinde düşman mevzilerine yönelik şiddetli top ateşi ile karşı taarruza başladı. Birkaç gün sonra düşman tam çember içine alındı. Hitler ordusunun 330 bin eri, subayı ve generali esir alındı. 3 ay süren şiddetli çarpışmalar sonucu düşmanın çemberden kurtulma çabaları başarısızlıkla bitti.
Volga kıyılarında “Uranüs” operasyonunun hazırlıkları iki ay sürdü. Batı Sibirya’dan, kuşatma altında bulunan Stalingrad’a takviyenin sıkı gizlilik şartlarında aktarılması sonucu büyük vurucu kuvvet oluşturuldu.
Tarihçilere göre Stalingrad muharebesi, İkinci Dünya Savaşı’nın bir dönüm noktası oldu.
Rusya Bilimler Akademisi Dünya Tarihi Enstitüsü görevlisi Mihail Myagkov, o zamana kadar hemen hemen tüm Avrupa’yı işgal eden Alman ordusunun bu yıkıcı darbe sonrasında belini doğrultamadığını kaydederek şöyle konuştu:
Stalingrad muharebesi, savaşın manevi dönüm noktası oldu. Sebebi, sadece Almanya’nın çok büyük güçleri cephenin bu bölümüne sürmesi ve Hitler’in Stalingrad kentinin Alman ordusu tarafından ele geçirilmesine büyük önem vermesi değildi. Alman ordusunun morali bozulurken Sovyet ordusu, düşmanın eylemlerine karşı koyarak ilerlemesine engel olabileceği bilincine vardı.
Kızıl Ordu, karşı taarruza geçmeden önce aylarca süren şiddetli çarpışmalar yaşandı. Alman ordusu, Temmuz ortalarında Stalingrad’a yaklaşarak Ağustosa kadar kenti ele geçireceklerinden, bunun sonucu olarak Kafkasya’daki petrol üretim bölgelerine ilerleme imkânını elde edeceklerinden emindi. Fakat kenti savunan Sovyet askerleri büyük fedakârlık göstererek düşmana karşı tüm şiddetle direndi.
Stalingrad muharebesine katılanlar, Mamayev Tepesi’nin sürekli el değiştiğini anlatıyorlar. Kentin her sokağı, hatta her binası için şiddetli çarpışmalar yaşandı. Tüm dünya, Volga kıyısındaki cepheleşmenin gidişini soluk almadan izliyordu, çünkü geleceği buna bağlıydı. Stalingrad savunucuları kenti düşmana teslim etmeyerek Avrupa dâhil tüm dünyayı faşizm tehlikesinden kurtarmış oldu. Hitler askerlerinin Stalingrad muharebesinde yenilgiye uğraması, Avrupa ülkelerindeki direniş hareketinin aktifleştirilmesine yol açtı.
200 gün ve gece süren Stalingrad muharebesi insanlık tarihinin en kanlı muharebesi olarak kabul ediliyor. Stalingrad kentini savunan yaklaşık 1 milyon Sovyet askeri öldü ve yaralandı. Faşist Blok ülkeleri, Sovyet-Alman cephesinde savaşan ordularının dörtte birini Stalingrad muharebesinde kaybetti.
Kaynak: http://turkish.ruvr.ru/
Sevgili Hakkı Bey,
YanıtlaSilYazılarınız için çok teşekkür ederim, Rusya'yı severek çok güzel konular hakkında yazıyorsunuz. İkinci Dunya savaş ölümcül bir felaketti, hemen-hemen tüm sovyet ailelerden can aldı, büyüklerimiz Vatanımızı kurtarmaya savaşa gitti ve Büyük Vatanseverlik Savaşı (Великая Отечественная война)kazandı.
9 Mayız Zafer Günü İstanbul'da Süreyya Opera Sahnesinde ''II Dünya Savaş İçin Bestelenmiş Rus Ezgileri'' konser düzelnenecek. Tarih: 6 Mayıs Pazartesi-20.00
Büyük Ustamız baritone Mesut İktu 'Juravli' (Turna Kulşarı), ' Gde je vı teper' Druzya -odnopolçane' (Nerdesiniz Beraber Savaştığımız Kardeşlerim?), 'Temnaya noch'(Karanlık gece) adlı savaş zamanında bestelenen şarkılar seslenir.
Türk-Rus dostluk için yapılan çok önemli bir jesttir bu. Bizim için, Turkiye'de yaşayan ruslar için çok değerlidir