Doğan Tarkan
Vasily Grossman’ın ikinci kitabı, Her Şey Geçip Gider de Türkçede yayınlandı. Daha önce de Yaşam ve Yazgı yayınlanmıştı.
Grossman çağımızın en önde gelen Rus yazarlarından birisi. Kurgudan çok
yaşadıklarını, gözlemlediklerini anlatıyor. Romanın içinde sayısız hikâyeler
var. Hikâyeleri Çehov kadar etkileyici, Yaşam ve Yazgı Tolstoy’un Harp ve Sulh’ü ile
karşılaştırılıyor.
Her Şey Geçip
Gider tamamlanmamış bir roman. Grossman kitabını bitiremeden
ölüyor. Ama Her Şey Geçip Gider Yaşam ve Yazgı’nın adeta devamı.
Yaşam ve Yazgı’yı yazmadan
önce Grossman savaş muhabiri. Öylesine canlı bir biçimde savaş hikâyelerini
anlatıyor ki bütün Rus ordusu kendisine hayran. Kahramanca en ön saflara
gidiyor, keskin nişancılarla yan yana yaşıyor. Generallerle konuşuyor ve
savaşın bütünü hakkında raporlar yazıyor.
Grossman Stalingrad
savunmasından Kızıl Ordu’nun Berlin’e girişine kadar sürekli Kızıl Ordu’dan
haberler verdi. Nazilerin Yahudi katliamlarını anlattı, toplama kamplarına ilk
giren Rus birliklerinin arasındaydı. Kamplardan insanlarla konuştu. Bu belgeler
daha sonra Nürnberg mahkemelerinde kullanıldı. Ne var ki Grossman’ın Yahudi
soykırım belgeleri Rusya’da sansüre uğradı.
Savaşın bitimiyle birlikte
Rusya’da Yahudi aleyhtarı bir kampanya başladı. Yahudi doktorların parti
liderlerini öldürdüğüne kara verildi, arkasından Yahudi doktorlar için amansız
bir kampanya başladı. İnsanlar sokakta, tramvaylarda, işyerlerinde yeni yeni
hikâyeler ürettiler. Yahudi doktorların yeni doğum yapan kadınlara ve
bebeklerine hastalık bulaştırdıkları, Yahudi dişçilerin insanlara çene kanseri
enjekte ettikleri, Yahudi eczanelerde zehirli ilaçlar verildiği anlatılmaya
başlandı. Grossman bunları yaşadı ve gördü.
Yaşam ve Yazgı Nazi kamplarının
yanı sıra Sovyet toplama kamplarını da, Yahudilere karşı sindirme kampanyasını
da anlattır. Savaşın çirkinliklerini yanı sıra Nazileri ve Stalinizmi de teşhir
eder.
Doğal olarak Yaşam ve Yazgı Rusya’da
basılmaz. Kitabı okuyan parti ideologu Grossman’a
“Senin bu kitabını düşmanlarımızın bize karşı kullanmak istedikleri atom
bombalarının arasına mı koyalım?” der ve gizli
polis kitabın bütün el yazmalarını, kopyalarını toplar. Yaşam ve Yazgı tutuklanmıştır.
Grossman kitabının serbest
bırakılması için girişimlerde bulunur ama başarısızdır, tutuklanmaktan ise
Stalin’in ölümü ile kurtulur.
Yaşam Yazgı ancak uzun
yıllar sonra Batı’da yayınlanır, Glasnost döneminde ise Rusya’da yayınlanır.
Her Şey Geçip
Gider Grossman’ın son kitabı. Yaşam ve
Yazgı’nın bir anlamda devamı. Yaşam ve Yazgı daha dar bir
tarihsel kesiti ele alırken Her Şey Geçip Gider toplumu çok daha
kapsamlı bir biçimde ele alır. Gene yazarın gördükleri, dinledikleri anlatılır
ve hatta zaman zaman yazarın kendi kişiliği kitabın kahramanının kişiliği
haline gelir.
Kitap Stalin’in ölümünden
sonra toplama kamplarından serbest bırakılan Ivan Grigoryevich’in hikâyesi.
Ivan Grigoryevich 30 yıl kamplarda kalmıştır ve Moskova’ya gelmektedir. Toplumu
genç bir insan olarak bırakmıştır ve şimdi yaşlı bir insandır. Kendisini neyin
beklediğini bilmemektedir.
İlk olarak kuzeni Nikolay ile
karşılaşacaktır. Nikolay’da bu buluşmadan heyecanlıdır. O bu 30 yılı sessiz
kalarak işbirliği yaparak, gözlerini kapayarak geçirmiştir. Kuzenin
anlatacaklarını heyecanla beklemektedir. Ama bu buluşma tarafların beklediği
gibi olmaz. Toplama kamplarının acı gerçeğine Nikolay dayanamaz ayrıca
korkmaktadır.
Ivan Grigoryevich için bir iş
ve kalacak bir yer bulmak çok zordur ama kitapta bütün bu süreç bir paragrafta
anlatılıyor.Kitap esas olarak toplama
kamplarını, çeşitli ihbarcıların hâlini ve Ivan Grigoryevich'e evinde yer veren
ve daha sonra sevgilisi olan Anna Sergeyevna tarafından anlatılan Ukrayna'da
parti tarafından örgütlenen 1932-33 kıtlık ve açlığı anlatıyor.
Bu dönemde Ukrayna’da 3 ila 5
milyon arasında insan ölmüştür.
Anna Sergeyevna bu dönemde
Ukrayna’da küçük bir parti çalışanıdır ve anlattıkları bire bir gözlemlerdir.
Askerler gelir ve köyleri
didik didik arar, son tohuma kadar her şey bulunur ve götürülür. İnsanlar
açlıktan büyük ızdıraplar içinde ölürler.
Hikâyelerden birisi bir
köylüyü, genç karısını ve küçük bebeklerini anlatır. Adam bulduğu her lokmayı,
her kırıntıyı eşine ve bebeğine veriri. Sonunda ölür. Ama sonunda her üçü de
ölür ve iskeletleri bütün kış evlerinde kalır.
İnsanlar tren yollarına gidip
trenlerden yiyecek kırıntıları ister ama bir süre gizli polis trenler açlık
bölgelerine geldiğinde perdeleri kapattırır ve kimsen dışarı bakmasına izin
vermez.
Grossman’ın kampları anlatımı
da çok çarpıcı. Adli suçlular kamlarda politik tutuklulara yönetimin de desteği
ile kötü muamele eder. Dondurucu soğukta, yarı aç, giysilerden mahrum ağır bir
çalışma vardır.
Stalinist Rusya’nın
“kalkınmasında” bu milyonlarca köle emeğinin büyük katkısı vardır.
Bir bölüm kamptaki bir genç anneyi anlatır, küçük, sessiz Maşenka. Maşenka
küçük kızı Yulia’yı geride bırakıp Sibirya’ya gelir. Bir hayvan vagonu içinde
yolculuk eder. Yahudilerin Nazi toplama kamplarına yollandıkları gibi.
10 yıl hapse mahkûmdur çünkü kocası aleyhine konuşmamıştır, kocası ise bir
“terörist” aleyhine konuşmayı reddetmiştir.
Yulia’yı bir daha görme olasılığı yoktur. Ne şimdi, ne de gelecekte.
Bir yıl sonra Maşenka kampı
terk eder. Özgürlüğe kavuşmadan önce buz gibi soğuk bir odada tahta bir sıranın
üzerinde biraz kalır. Kimse onu işle gitmeye zorlamaz, kimse ona hakaretler
etmez. Sağlıkçılar Maşenka Lyubimova’yı tahta bir sandığa koyarlar. Yönetimin
istemediği, kötü kalite tahtalardan yapılmış bir sandığa. İnsanlar ilk ve son
kez onun yüzüne bakarlar.
Grossman ihbarcıları da
anlatır. Nasıl karakterler olduklarını nasıl kendileriyle hesaplaşmak zorunda
olduklarını, nasıl ince bir çizgide ihbarlarını yaptıklarını anlatır. Ya ihbar
edeceksin ve kurtulacaksın ya da bir başkası seni ihbar edecek ve kampa
gideceksin.
Ünlü şair Anna Ahmatova “Şimdi tutuklananlar dönecek
ve iki Rusya birbirlerinin gözünün içine bakacak, insanları kamplara
yollayanlar ve kamplara yollananlar.” Grossman işte bunu yapıyor. Kampa
yollananlar kampa yolanların gözünün içine bakıyor.
Doğrusu, Her
Şey Geçip Gider ve Yaşam ve Yazgıağır,
zor kitaplar. Ama bir kere başladığınızda sonunu bilmenize rağmen elinizden bırakmadan
okuyorsunuz.Yaşam ve Yazgı üç koca cilt. Her Şey Geçip Gider sadece tek cilt.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder