Moskova

Moskova

24 Kasım 2018 Cumartesi

Rus kadınları neden bu kadar ‘güçlü'?



Kaynak: Sputnik


Alman Eurasisches Mаgazin dergisinin editör yazısında Rus kadınların sürdürdüğü sağlıklı yaşam tarzı, hedeflere ulaşmada gösterdikleri kararlılık ve güçlü karaktere sahip olmalarının kendilerinin erkeklerden daha güçlü olduğu kanaatine varılmasını sağladığı vurgulandı.

Yazıda Rusya'da kadınların güçlü olmak zorunda olduklarına dikkat çekilerek, Rus erkekler morali bozulduğunda teselliyi içkide sigarada ararken kadınların ise muradına ermek için mücadele verdikleri kaydedildi. Rus kadınların sürdürdüğü sağlıklı yaşam tarzının ise kendilerine güçlü olma imkanını tanıdığının altı çizildi.

Bunun yanısıra Rusya'da yaşayan kadınların kariyeri ile ev işlerini başarılı bir şekilde aynı anda yürütmeyi başardıklarına dikkat çeken haberde ayrıca geleneklere saygı gösterip aile değerlerine önem vermeleri ve hakları ile ailesi için önemli olanlar uğruna kararlılıkla mücadele sürdürmeleri Rus kadınları güçlü kılan faktörler olarak sıralandı.

Yazının sonunda Rus kadınlar her zaman zorlukların üstesinden gelemese bile başarıya ulaşmasını engelleyen sorunları ortadan kaldırmak için bütün çabalarını sarf ettikleri sonucuna yer verildi.

Daha önce İsveçli gazeteci Elen Yonsson, SVT Yayın Kurumu için kaleme aldığı yazıda Rus erkekleri ‘zayıf' olarak nitelendirerek ülkenin tarihinden ‘ciddi darbe almış olan' Rus erkeklerin kadınlar yapsa asla affedilmeyeceği hatalarının birçoğuna göz yumulduğu ifadesine yer vermişti.

17 Kasım 2018 Cumartesi

Bolşoy’un perdeleri



Samih Güven



Sanatın hayatı anlamak, anlamlandırmak, insanları eğitmek ve zevk vermek gibi bir işlevi var. Başarılı toplumlarda sanat, ekonomik altyapı unsurlarıyla at başı gidiyor ve okulları, insan kaynağı ve gösteri mekanlarıyla belli bir derinliğe de sahip oluyor.

Bir sahne performansı sırasında açılan perdelerse yalnızca o gösteri için yapılan sahne hazırlığını, oyuncuları ve kostümlerini göstermiyor aslında, yüzyıllarının birikim ve çabalarını da gündeme getiriyor.

Perdeler her an yanı başımızda, olağan hayatın sıradan bir parçası gibi görülüyor bazen. Oysa ayıran ve birleştiren, saklayan ve açığa çıkarandır onlar. Kalın bir otel perdesi olmak da vardır, saten bir tül perde de. Ama örneğin Bolşoy gibi tarihi bir tiyatronun ana sahnesinde boy göstermenin farklı bir anlamı, ağır bir sorumluluğu olmalı.

Çünkü büyük ve tarihi tiyatroların her zaman özel perdeleri bulunuyor. Sahne hazırlıklarını seyircilere hissettirmeyen yalıtımda, desen ve tasarımlarıyla göz alan ve dönemlerin hakim anlayış ve kültürünü görkemli şekilde gündeme getiren misyonları oluyor.

Bolşoy Tiyatrosu Moskova’nın ve aslında bütün Rusya’nın en önemli kültürel sembollerinden biri. Hatta Dimitri Medvedev’in 2011’deki yeniden açılış töreninde söylediği gibi Rusya’nın ulusal hazinesi. Tarihi, misyonu, mimarisi, akustik özellikleri, opera, bale, tiyatro ve diğer sahne sanatlarına yaptığı katkılar açısından dünya çapında bir mekan.

Tiyatro’nun internet sayfasındaki misyon bölümünde şunlar yazıyor: “Rusya’nın Bolşoy Tiyatrosu devletimizin ve onun kültürünün en önemli sembollerinden biri oldu ve olmaya devam edecek. O; ana ulusal tiyatromuz, Rus müzik kültürü geleneklerinin taşıyıcısı, dünya müzik kültürü açısından bir merkez ve ülkenin sahne sanatlarının gelişmesi için bir mızrak başıdır.”

Bu önemli mekanın arkasındaki isimse Büyük Petro’dan sonra Rusya’da eğitim ve sanat konularına en çok kafa yoran çarlardan Büyük Katherina’dır. Yaşamı ve icraatlarıyla Rus tarihine damga vuran Katherina 1776 yılında Prens Pyotr Urusov’a Moskova’da tiyatro gösterileri, bale ve diğer sahne sanatlarının icra edilebileceği bir mekan oluşturulması konusunda imtiyaz veriyor. Tiyatro farklı mekanlarda varlık göstermeye başlıyor ilk zamanlar.

Mimar Joseph Bove tarafından tasarlanan asıl tiyatronun açılışı ise 20 Ekim 1856 tarihinde Çar II. Aleksander’ın taç giyme töreni sırasında yapılıyor.

Yangınlar, bombalamalar geçiyor başından. Örneğin 22 Ekim 1941 yılında bir bomba düşüyor ve özellikle lobi bölümü önemli ölçüde zarar görüyor. Savaş zamanının sıkıntıları ve kış nedeniyle restorasyona geç başlanabiliyor ve tiyatro 1943 sonbaharında yeniden açılıyor.

Son ve önemli restorasyon ise 2005 yılında başlıyor ve Tiyatro 28 Ekim 2011 tarihinde yeniden hizmete giriyor. Resmi rakamlara göre 21 milyar Ruble (yani yaklaşık 688 milyon $) harcama yapılıyor.

Yeniden perde meselesine gelince, imparatorluk dönemi, Bolşevik devrim ve Sovyet Rusya dönemi ve komünizm sonrasında hakim siyasi anlayışa göre sürekli değişime uğruyor Bolşoy’un perdeleri. Zaman içindeki farklı tasarım ve sembollerden sonra 90’lı yıllarla asıl özelliklerine geri dönüyor.

1917 devriminden sonra imparatorluk perdeleri kaldırılıyor ve 1920'de bronz renkli kanvas yeni bir perde asılıyor. 1935 yılında Fyodor Fyodorovsky tarafından doğal ipek ve metalik iplik karışımı yeni bir perde tasarlanıyor. Çok ince bir altın tabaka ile kaplanıyor. Bir tondan fazla ağırlığında ve 500 metrekare yüzölçümüne sahip oluyor perde. Üzerinde Kiril alfabesiyle SSCB ve üç önemli tarih yazıyor: 1871 - Paris komünü, 1905 - İlk Rus devrimi, 1917-Ekim devrimi.

Fyodor Fyodorovsky tarafından tasarlanan ve 1955’den 90’lı yıllara kadar geçerli olacak altın renkli yeni bir Sovyet perdesi söz konusu oluyor. Perde  Sovyet ikonografisinin tipik unsurlarını içeriyor: buğday kulaklar, orak ve çekiç, beş köşeli yıldız ve Kril alfabesiyle SSCB.

1990’ların sonunda ise perde tekrar yenileniyor ve aslına geri dönüyor. Bu defa, ana unsurlar olarak çift başlı imparatorluk kartalı, Saint George ve ejderha kullanılıyor ve SSCB yerine Rusya yazılıyor.

2005 yılından itibaren ilk ve asıl özellikleri dikkate alınarak yapılan son yenileme sırasında perde kumaşının yaratılışı, dünyanın en iyi üç dekoratif kumaş üreticisinden biri olan Rubelli'ye emanet ediliyor. Kumaş doğal ve modern malzemeden yangına dayanacak şekilde yapılıyor. Her iplik altın kaplamalı bir metal folyoya bağlanıyor. 

Rusya’nın ulusal hazinesi olarak görülen Bolşoy Tiyatrosu’nun perdeleri 162 yıldır açılıp kapanmaya devam ediyor. İpliği, tasarımı, desenleri değişse de Rus sahne sanatlarına yılmaksızın  katkı sağlıyor.

2011 yılında yeniden açılışı sırasında 85 yaşındaki Natalya Tiyistina şunları söylüyor: “Bolşoy, Bolşoy olarak duruyor işte, o bizim mucizemiz.”

14 Kasım 2018 Çarşamba

Rusya'da polislerin danslı video sürprizi!





Rusya'da resmi kurumlardan sosyal medyaya yansıyan yaratıcı, sıradışı ama "ölçülü" klipler, abartılı eleştiriler yerine takdir ve alkış topluyor.

Bunun son örneği, federayona bağlı Yakutistan Cumhuryeti'nden geldi. 

Amginski bölgesi polis karakolunun, 10 Kasım’daki Rusya Polis Günü konserine halkı davet etmek için çektiği bir video, profesyonellere taş çıkartan dansları ile izleyenleri mest etti. Klipte anonslar da Yakutça yapıldı. 

Rusya İçişleri Bakanlığı’nın da bu yaratıcı emeğin hakkını vererek resmi Twitter hesabından yayınladığı video 100 bine yakın izleyici topladı. Bu sayede konser biletlerinin tamamı satıldı. Polislerin bu güzel klip sonrası, "müstaik konser" vermeye davet edildikleri bildiriliyor. 

İşte o klip: 



Putin'in Sovyet nostaljisi



Fuad Seferov, Moskova



Moskova'da geçenlerde Rus askeri istihbarat örgütünün 100. kuruluş yılı vesilesiyle düzenlenen bir tören vardı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin törendeki konuşmasında, "Baş İstihbarat Müdürlüğü'nün 100. yılı vesilesiyle Rusya Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığını tebrik ediyorum ama GRU adının ortadan kalkmasının nedeni belli değil. GRU'nun dönmesi gerekiyor" dedi.

1917 Bolşevik Devrimi lideri Vladimir Lenin'in talimatıyla Kızıl Ordu'ya bağlı olarak 1918'de kurulan GRU, 2010 yılında kapatılarak Rus Genelkurmay Başkanlığı istihbarat servisi ile birleştirilmişti.

Rusya liderin GRU adının dönmesinden yana olduğunu söylemesi ister istemez Sovyet değerlerine dönüş arzusu olarak yorumlanıyor. Kaldı ki, Putin'in Sovyet sisteminin bazı yönlerine yeniden hayat veren uygulamaları olduğu biliniyor.

Örneğin, 2003 yılıda Putin'in talimatıyla Federal Sınır Birliği ve Devlet Başkanlığı'na bağlı İletişim ve Enformasyon Federal Ajanslığı (FAPSİ), Federal Güvenlik Servisi'ne (FSB) bağlandı. Bu da Sovyet gizli servisi KGB'yi hatırlatıyordu. Putin ülkede terörizme karşı ciddi mücadele için güvenlik çalışmalarında KGB uygulamalarını örnek aldı. 

Ayrıca, 2001 yılında Putin'in talimatıyla Sovyet ulusal marşı tekrar kabul edildi. Suvorov ve Nahimov gibi askeri okullarda Sovyet askeri disiplini yeniden getirildi, Rusya Bilimler Akademisi çalışmalarında da eski Sovyet denetim ve disiplin sistemi benimsendi.

Putin Sovyet sisteminin ve KGB'nin yetiştirdiği bir siyasetçi; kendisi bununla onur duyduğunu saklamıyor. 

Gençken izlediği Sovyet istihbarat filmleri Putin üzerinde büyük bir etki yaratmıştı. 2014 yılındaki bir konuşmasında KGB'de "terbiye aldığını" vurgulayarak, "Bu terbiyenin özü şudur: Vatana ve millete kesinlikle sadık olmak" demişti.

Putin, 2010 yılındaki bir konuşmasında, "Sovyetlerin yıkılmasına üzülmeyenlerin kalbi de yoktur" diye konuşmuştu.

Bu yılın Mart ayında yaptığı bir konuşmada Putin, "Elimde olsaydı Sovyetler'in dağılmasını önlemek isterdim" ifadelsini kullamıştı.2013 yılında da Sovyetler'i yıkmak yerine ciddi reformların yapılması ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini savunmuştu. 

2017 yılında Putin, SSCB'nin yıkılmasının kendi hayatını ciddi şekilde etkilediğini itiraf etmiş ve Sovyetler'in dağılmasını "20. yüzyılın büyük jeopolitik facialarından biri" olarak nitelendirmişti. 

Bu yılın Mayıs ayında Rusya Başkanı, Sovyetler'in yıkılmasında rolü olduğu gerekçesiyle Sovyet Komünist Partisi'ni eleştirmişti.

2017 yılındaki bir toplantıda ise senatör Yelena Mizulina'nın Sovyet yönetiminin aile geleneklerini yıktığını iddia etmesi üzerine Putin tepki göstermiş ve Sovyet yönetiminin aile politikasını olumlu bulduğunu belirtmişti.

Rusya'da çekilen ayı ve yavrusunun görüntüleri internette viral oldu





Rusya'nın Magadan bölgesinde drone yardımıyla çekilen yavru ayı ve annesinin görüntüleri tüm dünyada viral oldu.

Görüntülerde, karlı bir dağda uçurum kenarında annesinin arkasında yürüyen yavru ayının tutunamayarak aşağı doğru düşmesi, tekrar tekrar tırmanmaya çalışması ancak başaramayışı görülüyor.

Geçtiğimiz hafta internette paylaşılmaya başlanan görüntülerin aslında 19 Temmuz'da çekildiği açıklandı.



Videonun 1. dakika 10. saniyesinden itibaren yavru ayının annesine çok yaklaştığı ancak ulaşamaması ise en beğenilen anlar oldu.

Ancak milyonlarca kişi tarafından izlenen görüntüler izleyenleri de ayrıştırdı. Bazı kullanıcıları görüntüleri 'sevimli' buldu ancak bazıları yavru ayının drone yüzünden ürktüğünü ve bu yüzden annesine ulaşmakta zorlandığını savundu.

Görüntüleri kayda alan drone operatörü Dmitriy Kedrov ise böyle bir drone ile hayvanların korkmayacağını, görüntülerin çok uzaktan çekildiğini ancak videonun 4K kalitesinde olduğu için dijital yakınlaştırma yapılabildiğini söyledi.

11 Kasım 2018 Pazar

BBC'nin 'en iyi 100' listesinde 7 Sovyet filmi






BBC'nin 43 ülkeden 209 film eleştirmeninin katılımıyla hazırladığı İngilizce harici bir dilde çekilmiş en iyi 100 film listesinde 7 Sovyet yapımı yer aldı. 

Japon yönetmen Akira Kurosawa'nın Yedi Samuray filminin ilk sırada yer aldığı listeye girme başarısını gösteren Sovyet filmleri ve sıralamadaki yerleri şu şekilde:

Zerkalo (Ayna, 1974).

Ünlü şair Arseniy Tarkovski'nin sinemacı oğlu Andrey Tarkovski'nin babasının şiirlerinden parçalarla bezediği bu başyapıt listenin 20. sırasında kendine yer buldu.

Bronenosets Potyomkin (Potemkin Zırhlısı, 1925).

Sinemanın kurucu ustalarından Sergey Eyzenşteyn'in meşhur başyapıtı Potemkin Zırhlısı da listenin 24. sırasında.

Andrey Rublyov (1966).

Andrey Tarkovski'nin ünlü Rus ikon yapımcısı Andrey Rublyov'un hayat hikayesi üzerinden iktidar ve sanatçı ilişkisine eğildiği film listenin 40. sırasında.

Stalker (1979).

Yine Tarkovski'nin bilimkurgu yazarları Strugatski Kardeşlerin sevilen romanından uyarladığı ve bilim-kurgu ile felsefenin iç içe geçtiği filmi Stalker de 49. sıradan listeye girmeyi başardı.

Solaris (1972).

Tarkovski'nin bu kez Polonyalı bilim-kurgu yazarı Stanislav Lem'den uyarladığı yapıtı 57. sırada.

İdi i smotri (Gel de gör, 1985).

Sinemaya Hoş Geldiniz ya da Girmek Yasar (Dobro pojalovat ili postoronnim vhod vopreşon) gibi bir Sovyet klasiğiyle adımını atan Elem Klimov'un olgunluk dönemi çalışması olan ve kimi eleştirmenlere göre, savaş üzerine çekilmiş en etkili film niteliğindeki Gel De Gör listenin 59. sırasında. 

Çelovek s kinoapparatom (Kameralı Adam, 1929).

Sinemanın bir diğer kurucu ustası Ciga Vertov'un çığır açan deneysel çalışması Kameralı Adam listede 73. sırada.

Türkiye’den listeye sadece Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’sı girebildi.

36 ülkeden 177 eleştirmenin seçimlerine göre yapılan listenin ilk sırasında David Lynch’in sürrealist başyapıtı ‘Mulholland Drive’ yer aldı. Lynch’i sırasıyla Wong Kar-wai’den ‘In the Mood for Love’, Paul Thomas Anderson’dan ‘There Will Be Blood’, Hayao Miyazaki’den ‘Spirited Away’ ve Richard Linklater’dan ‘Boyhood’ takip etti.

Türkiye’den listeye senaryosunu Ercan Kesal, Ebru Ceylan ve Nuri Bilgi Ceylan’ın kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda Nuri Bilge Ceylan’ın oturduğu ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ girebildi. Ceylan’ın ‘en hareketli’ yapıtı olarak kabul edilen film, 53’üncü sırada yer aldı.

Liste, eleştirmenlerin yolladığı sıralamaya göre puanlandığından, kimi filmler listede aynı sırada yer aldı.

BBC’nin seçtiği 21’inci yüzyılın en iyi 100 filmi

1 Mulholland Drive (David Lynch, 2001)

2 In the Mood for Love (Wong Kar-wai, 2000)

3 There Will Be Blood (Paul Thomas Anderson, 2007)

4 Spirited Away (Hayao Miyazaki, 2001)

5 Boyhood (Richard Linklater, 2014)

6 Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Michel Gondry, 2004)

7 The Tree of Life (Terrence Malick, 2011)

8 Yi Yi: A One and a Two (Edward Yang, 2000)

9 A Separation (Asghar Farhadi, 2011)

10 Inside Llewyn Davis (Joel and Ethan Coen, 2013)

10 No Country For Old Men (Joel and Ethan Coen, 2007)

12 Children of Men (Alfonso Cuarón, 2006)

12 Zodiac (David Fincher, 2007)

14 The Act of Killing (Joshua Oppenheimer, 2012)

15 4 Months, 3 Weeks & 2 Days (Cristian Mungiu, 2007)

16 Holy Motors (Leos Carax, 2012)

17 Pan’s Labyrinth (Guillermo Del Toro, 2006)

18 The White Ribbon (Michael Haneke, 2009)

19 Mad Max: Fury Road (George Miller, 2015)

20 Synecdoche, New York (Charlie Kaufman, 2008)

21 The Grand Budapest Hotel (Wes Anderson, 2014)

22 Caché (Michael Haneke, 2005)

22 Lost in Translation (Sofia Coppola, 2003)

24 The Master (Paul Thomas Anderson, 2012)

25 Memento (Christopher Nolan, 2001)

26 25th Hour (Spike Lee, 2002)

27 The Social Network (David Fincher, 2010)

28 Talk to Her (Pedro Almodóvar, 2002)

29 WALL-E (Andrew Stanton, 2008)

30 Oldboy (Park Chan-wook, 2003)

31 Margaret (Kenneth Lonergan, 2011)

32 The Lives of Others (Florian Henckel von Donnersmarck, 2006)

33 Son of Saul (László Nemes, 2015)

33 The Dark Knight (Christopher Nolan, 2008)

35 Crouching Tiger, Hidden Dragon (Ang Lee, 2000)

36 Timbuktu (Abderrahmane Sissako, 2014)

37 Uncle Boonmee Who Can Recall His Past Lives (Apichatpong Weerasethakul, 2010)

38 City of God (Fernando Meirelles and Kátia Lund, 2002)

39 The New World (Terrence Malick, 2005)

39 Brokeback Mountain (Ang Lee, 2005)

41 Inside Out (Pete Docter and Ronnie Del Carmen, 2015)

42 12 Years a Slave (Steve McQueen, 2013)

42 Amour (Michael Haneke, 2012)

42 Melancholia (Lars von Trier, 2011)

45 Blue Is the Warmest Color (Abdellatif Kechiche, 2013)

45 Certified Copy (Abbas Kiarostami, 2010)

45 Leviathan (Andrey Zvyagintsev, 2014)

48 Brooklyn (John Crowley, 2015)

49 Goodbye to Language (Jean-Luc Godard, 2014)

49 Inception (Christopher Nolan, 2010)

49 The Assassin (Hou Hsiao-hsien, 2015)

52 Tropical Malady (Apichatpong Weerasethakul, 2004)

53 Ida (Pawel Pawlikowski, 2013)

53 Moulin Rouge! (Baz Luhrmann, 2001)

53 Once Upon a Time in Anatolia (Nuri Bilge Ceylan, 2011)

56 Werckmeister Harmonies (Bela Tarr and Ágnes Hranitzky, 2000)

56 Zero Dark Thirty (Kathryn Bigelow, 2012)

58 A History of Violence (David Cronenberg, 2005)

58 Inglourious Basterds (Quentin Tarantino and Eli Roth, 2009)

58 Moolaadé (Ousmane Sembene, 2004)

58 Syndromes and a Century (Apichatpong Weerasethakul, 2006)

58 Under the Skin (Jonathan Glazer, 2013)

63 Fish Tank (Andrea Arnold, 2009)

63 The Great Beauty (Paolo Sorrentino, 2013)

63 The Turin Horse (Bela Tarr and Ágnes Hranitzky, 2011)

66 Spring, Summer, Fall, Winter…and Spring (Kim Ki-duk, 2003)

66 The Hurt Locker (Kathryn Bigelow, 2008)

68 Carol (Todd Haynes, 2015)

68 The Royal Tenenbaums (Wes Anderson, 2001)

70 Stories We Tell (Sarah Polley, 2012)

70 Tabu (Miguel Gomes, 2012)

72 Before Sunset (Richard Linklater, 2004)

72 Only Lovers Left Alive (Jim Jarmusch, 2013)

74 Spring Breakers (Harmony Korine, 2012)

75 Dogville (Lars von Trier, 2003)

75 Inherent Vice (Paul Thomas Anderson, 2014)

75 The Diving Bell and the Butterfly (Julian Schnabel, 2007)

78 Almost Famous (Cameron Crowe, 2000)

78 The Return (Andrey Zvyagintsev, 2003)

78 The Wolf of Wall Street (Martin Scorsese, 2013)

81 A Prophet (Jacques Audiard, 2009)

81 A Serious Man (Joel and Ethan Coen, 2009)

81 A.I. Artificial Intelligence (Steven Spielberg, 2001)

81 Her (Spike Jonze, 2013)

81 Shame (Steve McQueen, 2011)

86 Amélie (Jean-Pierre Jeunet, 2001)

86 Far From Heaven (Todd Haynes, 2002)

88 Spotlight (Tom McCarthy, 2015)

89 The Headless Woman (Lucrecia Martel, 2008)

90 Finding Nemo (Andrew Stanton, 2003)

90 Let the Right One In (Tomas Alfredson, 2008)

90 Moonrise Kingdom (Wes Anderson, 2012)

90 Ratatouille (Brad Bird and Jan Pinkava, 2007)

90 The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford (Andrew Dominik, 2007)

90 The Pianist (Roman Polanski, 2002)

90 The Secret in Their Eyes (Juan José Campanella, 2009)

97 Ten (Abbas Kiarostami, 2002)

97 The Gleaners and I (Agnès Varda, 2000)

97 White Material (Claire Denis, 2009)

100 Carlos (Olivier Assayas, 2010)

100 Requiem for a Dream (Darren Aronofsky, 2000)

100 Toni Erdmann (Maren Ade, 2016)

5 Kasım 2018 Pazartesi

Moskova’daki en popüler bebek isimleri






Moskova’da yeni doğan bebeklere en fazla verilen isimler hangileri?

Moskova Belediyesi 2018 yılının en popüler çocuk isimlerini açıkladı.

Ria ajansının haberine göre, Moskova’da bu sene yeni doğan erkek bebeklerine en fazla Aleksandr, kız bebeklere Sofiya ismi takıldı.

Başkentte bu sene yeni doğan 2 bin 369 erkek bebeğe Aleksandr (Saşa), 2 bin 500 kız bebeğe Sofiya (Sonya) adı verildi.

Moskova’da yeni doğan bebekler için bu sene en fazla tercih edilen diğer isimler şöyle:

Kız isimleri:

Mariya, Anna, Alisa, Viktoriya, Anastasiya, Polina, Aleksandra, Yelizaveta, Varvara

Erkek isimleri:

Mihail, Maksim, Danill, İvan, Dmitriy, Mark, Matvey, İlya.