Moskova

Moskova

8 Mart 2023 Çarşamba

Smerdyakov ve Oedipus



Abdullah Furkan Doğan

Kaynak: https://oggito.com/

 

Gelecekte Karamazov Kardeşler üzerine yapılacak çalışmaların, Smerdyakov’a bir nebze daha odaklanması gerektiğini düşünüyorum.

Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler romanını okudunuz mu? Ben romanı okumadan çok önce internette varoluşçu roman karakterleri hakkında yazılan bir yazıyı okumuştum. Yazıda, ortanca kardeş İvan Karamazov’dan söz ediliyor ve baba katili olarak gösteriliyordu. Ama romanı okuyunca asıl katilin Pavel Smerdyakov olduğunu öğrendim. Roman üzerine yazılan yazılar genellikle Alyoşa ve İvan hakkında. Smerdyakov ise adı dahi pek anılmayan bir karakter. Açıkçası incelenmesi ve üzerine psikolojik tahliller yapılması gereken en önemli Karamazov Kardeşler roman karakteri Smerdyakov benim için. Bu yazıda psikolojik açıdan onu inceleyemeyebilirim. Çünkü bir psikolog, pdr veya psikiyatrist değilim. Yazıda, size Smerdyakov’u anlatacağım ve onu başka bir baba katili olan Oedipus ile ‘suçunu ve cezasını kabullenmek’ üzerinden karşılaştıracağım.

Smerdyakov, sokaklarda yaşayan kimsesiz, akıl hastası Lizaveta’nın oğlu. Romanda bir tecavüz sonucunda dünyaya geldiği ima ediliyor. Fyador Pavloviç’in onun babası olduğu söyleniyor. Fyador, bunu kabul etmese de, doğum yaparken ölen Lizaveta’nın çocuğunu evine kabul ediyor. Resmi olarak kaydedilmese de vaftiz edilirken baba adı olarak Fyador yazılıyor. Evdeki hizmetçi çifte emanet ediliyor. Büyünce de aşçı olarak Fyador Pavloviç’e hizmet ediyor. Pavloviç’le dalkavukça konuşsa da aslında büyük bir nefret besliyor. Aslında burada nefret kelimesi yerine ‘hınç’ ya da ‘kin’ besliyor diyebiliriz. Elbette, bu üç karanlık duygunun da Smerdyakov’un yüreğinde yaşadığını düşünebiliriz. Sara hastası. İvan Karamazov’la olan ilişkisi ise fikirlerine hayranlık duymak.

Smerdyakov, İvan’a kriz geçireceğini, bunu hissettiğini söylüyor. İvan’a, babasının burada savunmasız kalacağını, Dimitri’nin onu öldürmeye geleceğini, bu yüzden babasını dinleyerek Moskova’ya gitmemesini belirtir. Ancak İvan son anda fikir değiştirip babasının ona söylediği yere değil, Moskova’ya gider. Daha fazla uzatmadan sadece gelirsem, baba Karamazov öldürülür, suç Dimitri’nin üzerine kalır. Ama Smerdyakov’u hastanede (sara krizi geçirdiği için kötü durumdadır) üçüncü defa ziyaret ettiğinde Smerdyakov her şeyi itiraf eder.

Kitabı okumamış olanlar için Smerdyakov’un itirafını yazmayayım, birçok olayı anlattım zaten, okumak isteyenlere daha fazla bilgi vermeyelim. Ama şunu da eklemeliyim, Smerdyakov suçunu işlerken bunu ondan İvan istemiş gibi anlatır. İvan’ın düşünceleri sebebiyle baba Karamazov’u öldürdüğünü söyler. İvan’ın Moskova’ya gidişinin sebebi, babasının ölümünü istemesidir hatta ona göre. İvan, duyduklarından ve içindeki suçluluk duygusundan afallamış bir halde, elinde Smerdyakov’un çaldığı paralarla birlikte hastaneden çıkar. Ama hemen savcıya gitmek yerine eve gider. Bu da Smerdyakov’un kendini sonsuza kadar bu yargılamadan kurtarmasına yol açar. (Okuyanların bu kısmı anlamasını ümit ederek, daha fazla ayrıntıya girmeyeyim.)

Ama gerçekten de Smerdyakov, İvan’ın istediğinin bu olduğunu düşündüğü için mi baba Karamazov’u öldürmüştür? Onun bu cinayet için bir değil onlarca nedeni yok mu? Fyador’un berbat bir baba olduğu kesin, ama Smerdyakov’u oğlu olarak bile açıkça kabul etmemesi bu cinayetin sebebi olamaz mı?

Şimdi bir baba katilinden daha bahsetmek istiyorum, Oedipus’tan. Babası Laios, Pelops’un oğluna tecavüz ettiği için lanetlenir. Laios’un yeni doğan oğlu Oedipus tarafından öldürülecektir. Bunun üzerine Laios, oğlu Oedipus’u ormana bırakır, ormandaki vahşi yaratıklara yem olması için. Fakat yardımcısı bu emre uymayarak Oedipus’u bir çobana verir. Çoban da bu çocuğu, çocukları olmayan Corinth kralına verir. Oedipus, bu çiftin çocuğu olmadığını bir şölen sırasında sarhoş bir davetli tarafından kendisine evlatlık olarak bakıldığında şüphelenir. Kralı sorgular ancak bir yanıt alamaz.

Yollara düşerek Delphoin kâhinine sorar. Kâhin sorusunu cevaplamak yerine babasını öldüreceğini ve annesiyle evleneceğini söyler. Şaşıran Oedipus kendini yollara atar. Yolda bir yaşlı ile yol sırası için kavga ederler. Onu ve suça tanık olanları öldürür. Thebai şehrine gelir. Burada bulanan Sfenks’i yener. Kral yapılır ve kraliçe ile evlendirilir. İki oğlu ve iki kızı olur. Mutluluk içinde yaşarken şehirde veba salgını başlar. Bir kâhine danışır, kâhin ona orada mutluluk içinde yaşayan bir günahkârın kovulması gerektiğini söyler. Oedipus, eski kralın cinayetini araştırmaya başlar. Öğrenir ki öldürdüğü yaşlı adam kralın kendisidir. Öz babasıdır ve şuanda annesiyle evlidir. Kehanet gerçek olmuştur. Oedipus, gözlerini Lokaste’nin altın iğneleri ile oyar. Kör bir dilenci olarak yaşamaya başlar.

Oedipus’un üzerine şimdiye kadar ‘kader’ veya psikolojide isim verdiği kompleks ile tartışıldı. Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği romanındaysa Milan Kundera, ana karakterin yazdığı bir yazıyla bu olayı ‘suçunu üstlenme ve cezayı kabul edebilme’ açısından incelemişti.

Pavel Smerdyakov, işlediği cinayeti Dimitri’nin üzerine kalacak şekilde ayarladı. İvan’ın fikirlerinden etkilendiğini ve hatta İvan’ın bunu kendisinden ima yoluyla istediğini söyledi. Sonunda da yargılanmalardan sonsuza kadar kaçacak bir yol buldu. En sonda yaptığı o malum hareketinin vicdan azabı sebebiyle yapmadığından eminim. Öyle olsaydı, çaldığı parayı kanıt olarak İvan’a vermek yerine suçunu bizzat kendisi itiraf ederdi.

Diğer yandan Oedipus kaçmaya çalıştığı yazgısını yaşadı. Babasına edilen lanetin acısını çekti. Sonunda bilmeden babasını öldürdü. Bilmeden evlendiği kişinin annesi olduğu ortaya çıktı. Ancak, yaşadığı şehrin vebaya teslim oluşundan kendini suçladı. Suçunu kabullenerek bizzat kendi elleriyle infazını gerçekleştirdi.

Gelecekte Karamazov Kardeşler üzerine yapılacak çalışmaların, Smerdyakov’a bir nebze daha odaklanması gerektiğini düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder