Abdullah
Furkan Doğan
Kaynak:
https://oggito.com/
Gelecekte Karamazov Kardeşler üzerine yapılacak
çalışmaların, Smerdyakov’a bir nebze daha odaklanması gerektiğini
düşünüyorum.
Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler romanını
okudunuz mu? Ben romanı okumadan çok önce internette varoluşçu roman
karakterleri hakkında yazılan bir yazıyı okumuştum. Yazıda, ortanca
kardeş İvan Karamazov’dan söz ediliyor ve baba katili olarak
gösteriliyordu. Ama romanı okuyunca asıl katilin Pavel Smerdyakov olduğunu
öğrendim. Roman üzerine yazılan yazılar genellikle Alyoşa ve İvan hakkında.
Smerdyakov ise adı dahi pek anılmayan bir karakter. Açıkçası incelenmesi ve
üzerine psikolojik tahliller yapılması gereken en önemli Karamazov
Kardeşler roman karakteri Smerdyakov benim için. Bu yazıda psikolojik
açıdan onu inceleyemeyebilirim. Çünkü bir psikolog, pdr veya psikiyatrist
değilim. Yazıda, size Smerdyakov’u anlatacağım ve onu başka bir baba katili
olan Oedipus ile ‘suçunu ve cezasını kabullenmek’ üzerinden karşılaştıracağım.
Smerdyakov, sokaklarda yaşayan kimsesiz, akıl hastası
Lizaveta’nın oğlu. Romanda bir tecavüz sonucunda dünyaya geldiği ima ediliyor.
Fyador Pavloviç’in onun babası olduğu söyleniyor. Fyador, bunu kabul etmese de,
doğum yaparken ölen Lizaveta’nın çocuğunu evine kabul ediyor. Resmi olarak
kaydedilmese de vaftiz edilirken baba adı olarak Fyador yazılıyor. Evdeki
hizmetçi çifte emanet ediliyor. Büyünce de aşçı olarak Fyador Pavloviç’e hizmet
ediyor. Pavloviç’le dalkavukça konuşsa da aslında büyük bir nefret besliyor.
Aslında burada nefret kelimesi yerine ‘hınç’ ya da ‘kin’ besliyor diyebiliriz.
Elbette, bu üç karanlık duygunun da Smerdyakov’un yüreğinde yaşadığını
düşünebiliriz. Sara hastası. İvan Karamazov’la olan ilişkisi ise fikirlerine
hayranlık duymak.
Smerdyakov, İvan’a kriz geçireceğini, bunu hissettiğini
söylüyor. İvan’a, babasının burada savunmasız kalacağını, Dimitri’nin onu
öldürmeye geleceğini, bu yüzden babasını dinleyerek Moskova’ya gitmemesini
belirtir. Ancak İvan son anda fikir değiştirip babasının ona söylediği yere
değil, Moskova’ya gider. Daha fazla uzatmadan sadece gelirsem, baba Karamazov
öldürülür, suç Dimitri’nin üzerine kalır. Ama Smerdyakov’u hastanede (sara
krizi geçirdiği için kötü durumdadır) üçüncü defa ziyaret ettiğinde Smerdyakov
her şeyi itiraf eder.
Kitabı okumamış olanlar için Smerdyakov’un itirafını
yazmayayım, birçok olayı anlattım zaten, okumak isteyenlere daha fazla bilgi
vermeyelim. Ama şunu da eklemeliyim, Smerdyakov suçunu işlerken bunu ondan İvan
istemiş gibi anlatır. İvan’ın düşünceleri sebebiyle baba Karamazov’u
öldürdüğünü söyler. İvan’ın Moskova’ya gidişinin sebebi, babasının ölümünü
istemesidir hatta ona göre. İvan, duyduklarından ve içindeki suçluluk
duygusundan afallamış bir halde, elinde Smerdyakov’un çaldığı paralarla
birlikte hastaneden çıkar. Ama hemen savcıya gitmek yerine eve gider. Bu da
Smerdyakov’un kendini sonsuza kadar bu yargılamadan kurtarmasına yol açar.
(Okuyanların bu kısmı anlamasını ümit ederek, daha fazla ayrıntıya girmeyeyim.)
Ama gerçekten de Smerdyakov, İvan’ın istediğinin bu
olduğunu düşündüğü için mi baba Karamazov’u öldürmüştür? Onun bu cinayet için
bir değil onlarca nedeni yok mu? Fyador’un berbat bir baba olduğu kesin, ama
Smerdyakov’u oğlu olarak bile açıkça kabul etmemesi bu cinayetin sebebi olamaz
mı?
Şimdi bir baba katilinden daha bahsetmek istiyorum,
Oedipus’tan. Babası Laios, Pelops’un oğluna tecavüz ettiği için lanetlenir.
Laios’un yeni doğan oğlu Oedipus tarafından öldürülecektir. Bunun üzerine
Laios, oğlu Oedipus’u ormana bırakır, ormandaki vahşi yaratıklara yem olması
için. Fakat yardımcısı bu emre uymayarak Oedipus’u bir çobana verir. Çoban da
bu çocuğu, çocukları olmayan Corinth kralına verir. Oedipus, bu çiftin çocuğu
olmadığını bir şölen sırasında sarhoş bir davetli tarafından kendisine evlatlık
olarak bakıldığında şüphelenir. Kralı sorgular ancak bir yanıt alamaz.
Yollara düşerek Delphoin kâhinine sorar. Kâhin sorusunu
cevaplamak yerine babasını öldüreceğini ve annesiyle evleneceğini söyler.
Şaşıran Oedipus kendini yollara atar. Yolda bir yaşlı ile yol sırası için kavga
ederler. Onu ve suça tanık olanları öldürür. Thebai şehrine gelir. Burada
bulanan Sfenks’i yener. Kral yapılır ve kraliçe ile evlendirilir. İki oğlu ve
iki kızı olur. Mutluluk içinde yaşarken şehirde veba salgını başlar. Bir kâhine
danışır, kâhin ona orada mutluluk içinde yaşayan bir günahkârın kovulması
gerektiğini söyler. Oedipus, eski kralın cinayetini araştırmaya başlar. Öğrenir
ki öldürdüğü yaşlı adam kralın kendisidir. Öz babasıdır ve şuanda annesiyle
evlidir. Kehanet gerçek olmuştur. Oedipus, gözlerini Lokaste’nin altın iğneleri
ile oyar. Kör bir dilenci olarak yaşamaya başlar.
Oedipus’un üzerine şimdiye kadar ‘kader’ veya psikolojide
isim verdiği kompleks ile tartışıldı. Varolmanın Dayanılmaz
Hafifliği romanındaysa Milan Kundera, ana karakterin yazdığı bir yazıyla
bu olayı ‘suçunu üstlenme ve cezayı kabul edebilme’ açısından incelemişti.
Pavel Smerdyakov, işlediği cinayeti Dimitri’nin üzerine
kalacak şekilde ayarladı. İvan’ın fikirlerinden etkilendiğini ve hatta İvan’ın
bunu kendisinden ima yoluyla istediğini söyledi. Sonunda da yargılanmalardan
sonsuza kadar kaçacak bir yol buldu. En sonda yaptığı o malum hareketinin
vicdan azabı sebebiyle yapmadığından eminim. Öyle olsaydı, çaldığı parayı kanıt
olarak İvan’a vermek yerine suçunu bizzat kendisi itiraf ederdi.
Diğer yandan Oedipus kaçmaya çalıştığı yazgısını yaşadı.
Babasına edilen lanetin acısını çekti. Sonunda bilmeden babasını öldürdü.
Bilmeden evlendiği kişinin annesi olduğu ortaya çıktı. Ancak, yaşadığı şehrin
vebaya teslim oluşundan kendini suçladı. Suçunu kabullenerek bizzat kendi
elleriyle infazını gerçekleştirdi.
Gelecekte Karamazov Kardeşler üzerine yapılacak
çalışmaların, Smerdyakov’a bir nebze daha odaklanması gerektiğini
düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder