On buçuk milyonluk kocaman
bir metropolde, Moskova’da yaşayan insanların ısınma sorunu merkezi bir
sistemle çözülüyor.
Moskova’da meteoroloji
istasyonu verilerine göre yıllın en soğuk ayı ocak, ortalama ısı −7,5 °C; soğuk
hava dalgaları zamanındaysa ısı -20 °C’ ye kadar ve hatta daha aşağıya
düşebiliyor. En düşük ısı 1940 yıllının ocak ayında -42,2 °C olarak
kaydedilmiş. Yani büyük savaşın arifesinde… Of ki, ne offf!
Moskova, kış aylarında bir
Türkün, sıcak ülke insanlarının hayal gücünü bile aşan derecede soğuk oluyor.
Bir hikayeye göre, Moskova'ya
eğitim görmeye daha yeni gelen bir Afrikalı öğrenci yazın evine; annesine,
babasına mektup yazmış, "beni merak etmeyin, hava burada o kadar da soğuk
değil; yeşil kış hafif serin - ılıman geçiyor, ama beyaz kış çok soğuk
olacakmış, öyle diyorlar,“demiş:-))
Evet, çok soğuk, ama ısınma
sorunu kapalı yerlerde tam anlamıyla çözülmüş durumda.
Rusya’da pek çok şehirde
ve kasabada da evler, işyerleri, Moskova’da olduğu gibi bir nevi merkezi “dev
kombi”lerle ısıtılıyor. Sıcak su apartmanlara, dairelere,
işyerlerine kadar yeraltından geliyor. Mevsimin en soğuk günlerinde bile
evlerin içi sıcacık.
Moskova'ya yaptığınız seyahatlerde uçakla
inerken pencereden aşağıya baktığınızda şehrin
her yerine yayılmış koca koca bulutlar gibi bacalarından dumanlar tüten büyük enerji
merkezlerini görürsünüz. Şehrin içinde dolaşırken de büyük fabrikalara benzeyen
bu enerji merkezlerine sıkça rastlarsınız. Yahu, şehrin orta yerinde dumanı
tüten fabrikaların ne işi var, diye düşünebilirsiniz; ancak bunlar fabrika
değil, “dev kombi”ler, sıcak su ısıtma merkezleridir. Bacalarından çıkan da
duman değil, su buharıdır.
Isıtma dönemi belli
kurallara bağlı. Hemen hemen her yıl aynı günlerde çalışmaya başlıyor ve
kapatılıyor.
Isıtma sisteminin devreye sokulması için ısının üst üste yedi gün belli
derecelerin altına düşmesi kuralı var. Aynı anda, genellikle eylül ayının
sonlarına doğru bütün şehirde açılıyor, nisan ayının sonlarına doğru da kapatılıyor.
Nasıl becerilebiliniyorsa bütün kapalı alanlarda; evlerde, mağazalarda,
işyerlerinde aynı ısı derecesi var. Dışarısı -20 derece olduğunda bile içeride
+20 derece var.
Moskova'nın
toplu ısıtma sistemi işte budur.
Apartmanlarda bu işlerle
görevli kapıcılar yok. Apartman yöneticisinin insafına da kalmıyorsunuz.
Belli yaşlarda olanlar Türkiye’deki
televizyondaki 1970’li yıllarda (televizyonlar demiyoruz, zira TRT’nin sadece
tek televizyon kanalıyla yayın yaptığı bir dönemden söz ediyoruz) yayımlanan İzocam
reklamlarını hatırlarlar. Fazla lafa gerek yok, şu video olayı anlatıyor zaten:
Rusların böyle anıları olmamış.
Şehir merkezlerinde odun, kömürle de işleri yok.
Musluklardan
da yazın her bölgede tarihi değişen on beşer günlük bakım dönemleri dışında her
açtığınızda sıcak su akar. Apartmanlardaki sayaçlardan ne kadar sıcak su
kullanıldığı tespit ediliyor ve buna göre bir bedel ödeniyor.
Çok büyük
paralar da ödenmiyor. Bu doğalgaz ülkesinde bizdeki gibi çalışanların maaşının bilmem kaçta
biri de apartman aidatına gitmiyor.
Hülasası kışın kapağı kapalı bir yere atmışsanız dışarıda kar varmış, buz
varmış umurunuzda bile olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder