Moskova

Moskova

28 Nisan 2010 Çarşamba

Moskova’nın sakin ve tehlikeli yerleri













Nezavisimaya gazetesinde eksper raporlarına dayandırılarak Moskova’nın en sakin ve en tehlikeli yer ve mahalleleri açıklandı.
Buna göre, Moskova’nın doğu ve güneyinde yer alan mahalleler şehrin en tehlikeli bölgeleri olarak tespit edildi. Bu tespitte geçen yılın ilk 11 ayında Moskova’da işlenen suçların bulunduğu yerler baz alındı.
Bu süre zarfında 195 bin suçun 25 bin 240’ının şehrin güneyinde işlendiği ortaya çıktı. Şehrin güneyindeki en tehlikeli mahalle olarak da Severnoye Çertanova, Yujnoye Çertanova ve Danilovskiy mahalleleri göze çarptı. Tehlikeli bölgeler sıralamasında işlenen 24 bin 600 suçla Moskova’nın doğusundaki Golyanova ve İzmaylova mahalleleri ikinci sırada yer aldı.
Moskova’nın en sakin ve güvenli yerleri olarak da kuzey bölgedeki Moljaninovskiy ve Beskudnikova mahalleleri oldu. Şehirdeki en düşük suç oranının bu mahallelerde yaşandığı bildiriliyor.

Kaynak: http://www.gazetem.ru/tur/news/Yerel?id=2554

26 Nisan 2010 Pazartesi

Onur Behramoğlu ve Kadir Aydemir Rusçada

Moskova’da düzenlenen 2. Üniversite Şiir Festivali kapsamında Onur Behramoğlu ve Kadir Aydemir’in birer şiiri şair-çevirmen Yuriy Orlitskiy tarafından Rusçaya çevrildi.

Rusya’nın başkenti Moskova’da 23-25 Ekim 2009 tarihlerinde düzenlenen 2. Üniversite Şiir Festivali kapsamında Onur Behramoğlu ve Kadir Aydemir’in birer şiiri Türkolog Marina Bukulova tarafından okunarak şair-çevirmen Yuriy Orlitskiy tarafından Rusçaya çevrildi.
Günümüz şiirinin tartışıldığı, Rusya’nın yanı sıra Beyaz Rusya, Ukrayna, Polonya ve Fransa’dan şair, filolog ve edebiyat eleştirmenlerinin katıldığı festivalin ardından, katılımcıların şiirlerinin Rusça çevirileri “Açık Pencerelerin Günü” isimli kitapta yayımlandı.
Başta Moskova olmak üzere Rusya’nın birçok şehrinde ve üniversitelerinde kitapla ilgili toplantılar düzenlenecek olup, Onur Behramoğlu ve Kadir Aydemir, 1-3 Mayıs 2010 tarihinde Moskova’da düzenlenecek olan Uluslararası Şiir Festivali’ne de davetli olarak katılacaklar.
Kaynak: soL - Haber Merkezi

Rusya ve kriz

Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya’dan sorumlu Başkan Yardımcısı Philippe Le Houerou, yakında Washington’da gerçekleşecek Dünya Bankası/IMF ilkbahar dönem toplantısı öncesi Rusya ile ilgili olumlu açıklamalarda bulundu.
Yaptığı konuşmada Rusya için şu andaki küresel ekonomik krizin 2000-2001 yıllarında görülen krizde farklı olduğuna değinen Philippe Le Houerou, daha önceki krizde Rusya’nın krizden zayıf ve güçsüz bir şekilde çıktığını, ancak bu krizden tam tersi güçlenerek çıkacağına ve bunun belirtilerinin görüldüğüne işaret etti.
Rusya’nın krizle mücadele kapsamında aldığı önlemlere de değinilirken, ülkenin bu önlemler sayesinde krizden daha çabuk ve güçlü olarak çıkmaya başladığının altı çizildi. Ayrıca, Rusya ile Dünya Bankası arasındaki ikili ilişkilere parmak basılırken, Rusya’nın küresel gücü ve etkisinin önemli olduğu belirtildi.

Rusya’da geçim sıkıntısı













Rusya’da yapılan bir araştırmaya göre kazançların yarısından çoğu beslenmeye yetiyor.
Rusya Kamuoyu Araştırma Merkezi VTSIOM tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Rusya’dan yaşayan halkın yarısından çoğunun kazançlarının sadece yiyecek ve giyeceğe yettiğini, beyaz eşya ve diğer bazı ihtiyaçları almak için ise para bulamadıklarını ortaya koydu.
Ayrıca, bu sayının geçen yılın ağustos ayından bu yana sürekli artış gösterdiği, 2009 yılı ağustos ayında %45 olan rakamın şimdi ise %54’e ulaştığı vurgulandı. Öte yandan, parasının sadece yiyecek masraflarına yettiği belirtenler sayısında düşüş meydana geldi ve sayı %31’den %27’ye geriledi. Maddi durumunun iyi olduğunu ve rahatlıkla istediğini alabileceğini belirtenlerin oranı ise sadece %12 oldu. Kenarda birikmiş parası olmayan halkın oranı ise %68 olarak tespit edildi.

23 Nisan 2010 Cuma

Kim daha popüler? Lenin mi, Stalin mi?

Rusya’da bugün 140. doğum günü kutlanan Lenin’in (1870-1924), kültürü Ruslar için eski SSCB’nin kurucusu, ama genç kuşak Ruslar için bir “heykelden” ibaret olduğu belirtildi.
Rus Levada Araştırma Merkezi tarafından yapılan araştırmada, Rusların bu son 10 yıldır, Lenin’in ölümünden sonra, eski Sovyetler Birliği’nin lideri konumuna gelen Josef Stalin’i (1879-1953) devlet otoritesi olarak gördüğü veLenin’e tercih ettiğini ortaya koyuyor.
Araştırma, 20 yıldan az bir süre içinde, Lenin’i dünyanın “en üstün nitelikli adam” olarak gören Rusların sayısının yüzde 72′den yüzde 34′e düştüğünü gösteriyor.
Araştırma, bu düşüşe parelel olarak da Stalin’i “en üstün nitelikli adam” olarak gören Rusların sayısının arttığını (yüzde 12′ye karşı yüzde 36) ortaya koyuyor.
Levada merkezinde sosyolog olarak görev yapan Denis Volkov, Ruslar için Stalin’in eski Sovyetler Birliğinin fetihlerini simgelediği için Lenin’den daha çekici geldiğini söyledi.
Volkov, Rusya’da Lenin’in 16 bin 500′den fazla heykeli bulunduğunu sözlerine ekledi.
Volkov’a göre, 2000 yılında iktidara gelen ve çalkantılı 90′lı yıllardan sonra düzeni sağlamak ve otoritesini oturtmak isteyen Vladimir Putin’le birlikte, Stalin’in popülaritesi arttı.
“Devlet, propaganda yapmak için Stalin’i Lenin’e tercih etti ve Stalin’i Lenin’den daha güçlü bir lider olarak gösterdi” diye konuşan Denis Volkov, “Stalin’in ayrıca Ruslar için önemi, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı kazandığı zaferden ileri geliyor” dedi.
Rus Ulusal Strateji Konseyi adlı kuruluşun Genel Başkanı Valeri Homyakov, 2012′de yapılması öngörülen devlet başkanı seçimlerinin yaklaşmasıyla, Putin’in yandaşlarının Stalin’in imajını daha fazla kullanacağını ve Lenin’in tamamen unutulacağını kaydetti.
SSCB’nin 1991 yılında dağılmasına kadar Lenin’in ünü, Stalin’in tersine hiç sarsılmamıştı. Stalin ise, 1953 yılında ölümünden sonra birçok kez eleştirilmiş, onun kişiliğine “tapılması” kınanmıştı.
Siyaset bilimcisi Gleb Pavlovski’ye göre, 1985′ten 1991′e kadar SSCB’yi yöneten Mihail Gorbaçov’un “perestroika” (yeniden yapılanma) politikası Lenin’i gözden düşürdü.
Pavlovski, “Yeni Rusya, artık başlangıcını 1917 Bolşevik devrimine dayandırmak istemiyordu ve Lenin’i unutmak istedi” diye konuştu.
Kremlin’e yakın olan Pavlovski, “Güçlü bir ulusal devlet lideri olarak görülen Stalin’in tersine, devrimci, monarşi karşıtı, tanrı tanımaz ve enternasyonalci Lenin, artık kalabalıkları cezbetmiyor” dedi.
Bu arada internette openok.ru adresinde yayımlanan habere göre, Rusya’nın başkenti Moskova’daki bir okulda yapılan yazılı sınavda bazı küçük öğrenciler, Lenin’le ilgili sorulara, “Lenin dükkanımızın yanındaki heykel”, “Kasketli adam” veya “Kozmonot” gibi yakıştırmalar içeren cevaplar veriyor.
Vladimir İlyiç Lenin’in mumyası, halen Moskova’daki Kızıl Meydan’da bulunan Lenin mozolesi içinde muhafaza ediliyor.


Kaynak :CNN Türk

Rusya’da çalışmak isteyen yabancılar















Uluslararası The Network şirketi 35 ülkede 66 bin kişi üzerinde insanların hangi ülkede çalışmak istediği konusunda bir anket çalışması yaptı.
Anket sonuçlarına göre, Rusya’da en çok çalışmak isteyenlerin başında Finlandiyalılar geldi. İkinci sırada Letonyalılar gelirken, 3.sırayı ise Ukraynalılar aldı. İnsanlar Rusya’da çalışmak istemelerine neden olarak ise ülkedeki yüksek maaşlar gösterildi.
Ayrıca, Rusya’da daha çok para kazanabildikleri ve burada daha çok kariyer olanağı olduğu vurgulandı. Rusya’ya çalışmaya gelmek isteyenlerin en az kısmını ise Filipinli, Endonezyalı, İrlandalı, Faslı, Güney Afrikalı, Mısırlı, Macaristanlı ve Malezyalılar oluşturdu. Rusya’ya çalışmaya gelmek isteyenlerin büyük çoğunluğunu ise 25 ile 35 yaş arasındaki insanlar oluşturuyor. Seçilen meslekler arasında ise, IT uzmanlığı, menajerlik ve ekonomi uzmanlığı geliyor.
Kaynak: http://www.gazetem.ru/tur/news/Yerel?id=2532

22 Nisan 2010 Perşembe

Moskova’da ücretler

Moskova’da yılın ilk 2 ayında ortalama maaş miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık %10 oranında artarak 35 bin 600 rubleye ( 1 220 dolar) yükseldi.
Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan Moskova Şehir Gelişimi ve Ekonomi Dairesi Başkanı Marina Ogloblina, Moskova’da geçen yılın 12 aylık dönemindeki maaş artışının %8.6 olduğuna, bu yılın ilk 2 ayındaki artışın ise %10’u bulduğuna dikkat çekti. Öte yandan, Moskova’da en düşük maaş ile en yüksek maaş arasındaki farkın 16 katı bulduğu dile getirildi.
2009 yılı sonu itibariyle tüm Rusya’daki ortalama maaş ise 23 bin 800 ruble (815 dolar) olarak tespit edilmişti. Nisan ayının başında bir konuşma yapan Rusya Devlet Başkanlığı İdaresi Başkanı Sergey Narışkin, 2020 yılında Rusya’daki oratalama maaşın 2 bin 700 dolar olacağını belirtmişti.