Moskova

Moskova

6 Ekim 2018 Cumartesi

Rusya'nın ünlü 'Türkleri'



Fuad Seferov



Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana geçen yaklaşık 30 yılda Türklerle Ruslar arasında on binlerce evlilik yapıldı. Sovyet döneminde, istisnalar dışında Türklerle Rusları aynı çatı altında buluşturan karma evliliklere rastlamıyoruz ama onun öncesinde, yani çarlık zamanında bu tür evlilikler fazla olmasa da vardı. Daha önceleri derken genelde Çarlık dönemini kastediyoruz. Türk- Rus evliliklerinden doğan bazı kişiler ünlü oldu ve Rusya tarihine geçti. İşte o isimlerden bazıları:

Şair Vasili Jukovski (1783-1852)

Rus şiir dünyasında romantizmin kurucusu Vasili Jukovski, toprak ağası Afanasi Bunin'in, Türk esiri Saliha'dan olan çocuğu idi. Saliha 1770 yılında Rus-Türk savaşı sırasında Benderı kalesinde (Moldova) esir düşmüştü. Şair, dönemin çarı 2. Aleksandr'a öğretmenlik yapmıştı. 19. yüzyılda Jukovski'nin sayesinde kendi öğrencisi ve geleceğin Çarı 2. Aleksandr, önemli reformlar yaparak Rusya'da köklü değişikliklerin yapılmasına neden oldu. Bunların arasında çarın 1861 yılında kölelik sisteminin kaldırılmasıyla ilgili önemli kararı da vardı.

Moskova Belediye Başkanı Nikolay Alekseyev (1852-1893)

Moskova'nın Çarlık döneminde belediye başkanlığı yapmış ünlü siyasetçi Nikolay Alekseyev'in büyükannesinin Türk olduğu biliniyor.  Moskova'nın önemli altyapı ve sosyal-kültürel projelerine imza atan dönemin Belediye Başkanı Alekseyev 18.yüzyılda Osmanlı'dan Rusya'ya göç eden Rum asıllı Mihail Bostancıoğlu'nun torunu. 30 yaşındaylen, 1885 yılında Moskova Belediye Başkanı oldu. Dönemin tarihçileri, genç belediye başkanından 'dinamik, çalışkan, reformcu, yetenekli ve kararlı' biri olarak bahsediyordu. Rus gazeteci yazar Oleg Foçkin, Alekseyev'in yetenekli karakterini anlatırken, "O, Türk ninesinin kanını da taşıyordu" değerlendirmesinde bulundu.

Amiral Aleksandr Kolçak (1874-1920)

Amiral Kolçak (fotoğrafta), Birinci Dünya Savaşı'nda başarılı bir deniz komutanı idi. Rusya'da devrimin ardından  Bolşeviklere karşı savaşmaya karar verdi. Rusya'nın Sibirya ve Ural bölgesinde Beyaz Rus Hükümeti'ni kuran Kolçak, 2 yıl sonra Bolşevik yönetimi tarafından tutuklanarak kurşuna dizildi.

Rus tarihçileri Kolçak'ın Türk İlyas Kolçak Paşa'nın soyundan geldiğini iddia ediyor. Rus tarihçiler, Ukrayna'nın Hotin kalesi komutanı İlyas Kolçak Paşa'nın Rus Mareşali Hristofar Minih tarafından esir alındığını, daha sonra ise Kolçak Paşa'nın Polonya'ya yerleştiğini ve 1794 yılında ise paşanın torunlarının Rusya'ya göçtüğünü belirtiyor.

Anna Timiryayeva (1893-1975)

Rus ressam ve şair Timiryayeva (fotoğrafta), Amiral Kolçak'ın sevgilisi olarak tanınıyor. Sovyet döneminde hayatının bir bölümünü sürgünlerde geçiren Timiryayeva'nin ninesinin Türk olduğu biliniyor. Ünlü Sovyet Savaş ve Barış filmi çekimlerinde soylu sınıfının dans sahnelerinde danışmanlık da yapmıştı.

Vadim Kojevnikov (1909-1984)

Sovyet yazarı ve gazeteci, Sosyalist Emek nişanı sahibi Kojevnikov'un ninesi Türk idi. Kızı Nadejda Kojevnikova'nın anlattığına göre, büyük dedesi Türk-Rus savaşı sırasında bir Türk kızla tanışmış ve evlenerek Rusya'ya getirmişti. Yazar Kojevnikov, Moskova'daki Peredelkino yazarlar köyünde ünlü Türk şairi Nazım Hikmet'in komşusuydu. Nazım ona "Türk kardeşim" diye hitap ederdi.

Konstantin Paustovski (1892-1968)

Ünlü Sovyet yazarı Paustovski'nin de ninesi Türk idi. Nazım Hikmet'e yazdığı mektubunda Paustovski duygularını şöyle paylaşmıştı: "Belki de karşılıklı sempatimizin nedeni benim yarı yarıya Türk olmam. Ninem Trakya'nın Kazanlık bölgesinde doğmuş. Ben de Türk kanı taşıdığım için onur duyuyorum. Türk işçi ve köylüleri çok seviyorum." 

Salih Lütfiyeviç (1946)

Sovyet ve Rus spor camiasının ünlü isimlerinden Salih Lütfiyeviç, Türkiye Komünist Partisi kurucularından Salih Hacıoğlu'nun torunu. Aleksandr Hacı adıyla da bilinen Salih Lütfiyeviç 1960'lı yıllarda Dinamo Moskova başta ünlü Rus kulüplerinde oynamış, daha sonra Spartak Moskova ve Rus Milli Takımı'nda görev yapmış saygın bir futbol adamı.

Rusya'nın önde gelen sinema ve tiyatro sanatçısı Mihail Derjavin, Çarlık dönemindeki Türk-Rus evliliklerine değinirken, Sovyet Mareşali Semyon Budyonnıy ile yaşadığı anıları paylaşarak, "Genelde Don Kazaklarının burnu kemerli olur. Budyonnıy'ın da burnu öyleydi. O ise bunun nedenini bana "Bizim dedelerimiz Türkiye'den kız kaçırıyordu. Türk kızları mükemmel yemek yapıyordu, zarif ve güzeldiler, fakat iyi derecede Rusça konuşamıyordu. Genelde suskundular" diye açıklıyordu.

Bu isimlere ek olarak Türk kökenli Rus soyadları da var:

Örneğin, Karaganov... Rusya Dış ve Savunma Politikası Konseyinin onursal Başkanı Sergey Karaganov, Türk soyadının taşıdığını bizzat kendisi açıkladı. Karaganov, "Öncelikle şunu ifade edeyim: Benim soyadım Türk soyadı. Karagan sözünün kökü Karahan, yani Kara Han sözünden geliyor. Büyük Han" dedi.

Bir de Turçak soyadı var. Rus tarihi kaynaklara göre, Türk savaş esirlerinin torunlarına bu soyadı verilmeye başlandı. Bu soyadı taşıyanlardan biri de iktidardaki Birleşik Rusya Partisi Genel Konseyi Sekreteri, eski Pskov Bölge Valisi Andrey Turçak (1975 doğumlu).

Zamana direnen köy evi




Rusya taşrasında zamana direnen bir köy evi.

Ostankino Kulesi: ‘Sana bir tepeden baktım aziz Moskova’ diyebilmek için…





Moskova’nın en turistik yerlerinden biridir Ostankino Kulesi. Televizyon Kulesi diye de bilinir. Şansınız varsa ve iyi havaya denk gelirseniz 70 km kadar ötesini neredeyse bulutların arasından görebilirsiniz. Kremlin’den “7 kız kardeş” Stalin gökdelenlerine, Kurtarıcı İsa Tapınağı’ndan Botanik Bahçe’ye kadar…

Ostankino, 1967’de yapılan 540 metrelik bir kule. Dünyanın en yüksek dördüncü kulesi. En tepeye değilse bile 337 metreye çıkarak (korkmayın merdivenle değil, saniyede 7 metre ilerleyen asansörle) cam zemin üzerinde keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. En önemlisi Rusya başkentini ayaklarınızın altında hissedebilirsiniz. 

Kule’de ister sadece kenti izler, ister aynı anda kahve içer veya yemek yersiniz. Dilerseniz “sesli rehber” hizmetinden yararlanabilirsiniz.

Rus Kültüründe Matryoşka




Nükhet ELTUT KALENDER


Her toplumun yaşam biçimini yansıtan farklı maddi kültür değerleri vardır. Slav toplumlarında özellikle de Doğu Slav grubunda yer alan Rus halkının yaşamında semaver, akağaç, sarafan, vodka, kefir ve uşanka önemli maddi kültür unsurlarındandır.
Bir asrı aşkın süredir matryoşkalar da Rus toplumunun maddi kültür değerleri arasında yer almaktadır.

MATRYOŞKA NEDİR?


XIX. yüzyılın sonunda ortaya çıktığı bilinen el yapımı ahşap kuklalar Rusçada “matryoşka” olarak adlandırılmaktadır. Bu ahşap kuklalar belirgin el ve ayak detaylarına yer verilmeyen oval görünümlü insan figürü şeklinde yapılmaktadır. Gövdesinin tam orta yerinden iki parçaya ayrılan ve içinden kendisinin gittikçe küçülen boyutlarının çıktığı görülen matryoşka bebekleri guaj boya ile Rus toplumuna özgü motiflerle süslenmektedir. Günümüzde hediyelik eşya stantlarında çokça karşımıza çıkan matryoşkaların tarihçesinin yakın geçmişe dayanması nedeniyle matryoşka sözcüğü etimoloji sözlüklerinde yer almamaktadır.

Ancak Rusça açıklamalı sözlüklerde “matryoşka” sözcüğünün karşılığı;
(Bu sözcük Türk Dil Kurumu’na ait sözlüklerde matruşka olarak karşımıza çıkmaktadır, ancak Rus. матрёшка sözcüğünün orijinal transkripsiyonu matryoşka şeklinde olmalıdır.)
Matryoşka. Öz Rusça. Özel isim statüsündeki Matryona kadın ismine küçültme-şefkat yapısı ekinin eklenmesinden (Matryoşa evresi aracılığıyla) daha sonra cins isme dönüşmesiyle oluşmuştur. Diğer kukla cins isimlerinin oluşumunda da benzer özellik görülmektedir, örn. Rus. petruşka (bkz.), van’kavstan’ka, Frans. marionetka (bkz.) (Şanskiy, İvanov & Şanskaya, 1971, s. 258). “Yarı oval ortasından ayrılan içerisine küçük boyutlarda benzer bebeklerin yerleştirildiği boyalı ahşap bebek” (Ojegov & Şvedova, 2000, s. 346). “İçine küçük boyutlarda benzer bebeklerin yerleştirildiği ortası oyuk ahşap kukla” (Lopatin & Lopatina, 2001, s. 285). “Boyanmış ahşap türünde içinde küçük boyutlarda benzer kuklaların bulunduğu Rus oyuncağı” (www.efremova.info/word/matreshka.html) şeklinde verilmektedir.

Matryoşka sözcüğünün XIX. yüzyılda Rus toplumunda çok yaygın bir kadın ismi olan Matryona’dan geldiğinden, Matryona isminin ise Latincede “anne” anlamına gelen “mater” sözcüğünden türetildiği yönünde halk etimolojisinin varlığından söz edilmektedir ki Rus dilinde “мать” (mat’) sözcüğünün “anne” anlamına gelmesi bu halk etimolojisinin doğruluğunu güçlü kılmaktadır. Rusçada şahıslara verilen isimler hitap dilinde – diğer dillerde olduğu gibi – daha sevecen, daha candan, daha şefkatli söylem bakımından bazı suffiksler almakta ya da kısaltmalar yapılmaktadır. Örneğin; Sergey-Seryoja, İvan-Vanya, Anna-Anya / Annuşka, Natalya-Nataşa vs. Matryona isminin halk arasındaki hitap biçiminde sözcük sonundaki - a harfinin önünde yer alan - n- sessiz harfi yerine -ş- ve -k- suffikslerinin eklenmesi yoluyla matryoşka sözcüğü elde edilmiştir.

Matryoşkalar hakkındaki bir diğer bilgi ise Japon mitolojisinde yer alan yedi şans tanrısından biri olan bilge mutluluk tanrısı Fukurumu’ya dayandırılması yönündedir. Buna göre, Tanrı Fukurumu’nun bütün ailesini bir araya topladığı düşüncesiyle ahşaptan yapılmış çekik gözlü, bıyıklı, göbekli, sakallı ve kel olarak betimlenen el yapımı ahşap bebeklerden Savva Mamontov’a Honsū Adası’ndan hediye getirilir. Mamontov, bu figürleri Rus kültürüne uyarlama kararı alarak “Çocuk Eğitimi” atelyesinde tornacı Vasiliy Zvyozdoçkin’e bu figürleri yaptırır, Rus ressam Sergey Vasilyeviç Malyutin de üzerinin boyamasını gerçekleştirir. Bilinen ilk matryoşka elinde siyah horoz tutan bir kadın görünümünde sekiz figürden oluşmaktadır. Bu durumda matryoşkalara da aileyi bir araya toplayan anne kimliği yüklendiği anlaşılmaktadır. 1900 yılında Paris’te dünya çapında düzenlenen bir fuarda “milli sanat” örneği olarak Rus matryoşkası altın madalya kazanmıştır (Matryoşka-duşa Rossii). Talaşkino’nun başsanatçısı Sergey Malyutin’in folk benzeri eserleri kesinlikle orijinaldi. Malyutin, ilk Matruşka’yı, yani iç içe giren Rus bebeklerini 1891’de yaratan kişiydi. O dönemde Moskova zemstvosunun Rus oyuncakları konusunda uzmanlaşmış Sergiyev Posad’daki el sanatları atelyesinde çalışıyordu. Günümüzün popüler inancının tersine matruşkanın Rus halk kültüründe temeli yoktur. Mamontovlar Japonların iç içe geçen bebeklerinin Rus versiyonunun yapılması için sipariş verdikten sonra hayal edilmişti. Malyutin fıçı şeklinde, kolunun altında bir tavuk taşıyan kırmızı yanaklı bir köylü kızı yarattı. Küçülen bebeklerin her biri köylü hayatının farklı bir yönünü resmediyordu ve çekirdekte Rus tarzında sıkıca kundaklanmış bir bebek vardı. Tasarı son derece popüler olmuş ve 1890’ların sonlarına gelindiğinde her yıl birkaç milyon bebek üretilmeye başlanmıştı. Matruşkanın antik Rus oyuncağı olduğu miti o zaman yerleşti (Figes, 2002, s. 324, 325).



MATRYOŞKALARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

1890’lı yıllarda Mamontov tarafından ilki yaptırılan matryoşka - her ne kadar o zaman için öyle düşünülmemiş olsa da - bugün Rusya’yı temsil eden milli bir sembol niteliğindedir. Kolay şekillendirilebilir yumuşaklıkta olması nedeniyle ıhlamur ağacı, kızılağaç ya da akağaçtan üretilmektedir. İç içe en az üç figürden oluşmakla birlikte, kolay taşınabilir olması, alan bakımından çok fazla yer kaplamaması ve tercih edilebilir fiyatta olması göz önünde bulundurulursa çoğunlukla beş–yedi figürden oluşan matryoşkalar en alışılagelmiş olanlarıdır. Ancak özel istek üzerine ellialtmış ya da daha fazla figürden oluşan devasa boyutlarda matryoşkalar da üretilebilmektedir.

1913 yılında tornacı N. Bulıçyov özellikle Petersburg’da düzenlenen oyuncak fuarı için kırk sekiz figürden oluşan matryoşka yapmıştır (Matryoşka - odno iz yarkih proyavleniy kul’turnıh traditsiy russkogo naroda, s.13). Her bir figür kendinden önceki figürden ve kendisinin içinden çıkan bir sonraki figürden desen, renk gibi küçük detaylarla farklılık göstermektedir.

Farklı boyun ve baş yönleri ile mutlu, çekingen, hüzünlü yüz ifadeleri yüklenen matryoşkalar ise farklı duyguları yansıtmaktadır.

Evde matryoşka bulunmasının o ev halkına mutluluk, iyilik, huzur ve refah getireceği inancı vardır (Naşa matryoşka, ot traditsii - k innovatsii). Bu nedenle matryoşkalar hediye eden kişinin hediye ettiği kişiye dostluk, sevgi ve mutluluk mesajlarını taşıyan hatıra niteliğindedir. Uzun zamandır Rus matryoşkaları en çok tercih edilen hediyelikler arasında yer almaktadır. Özenle boyanmış ve pahalı matryoşkalar Rusya’nın kendine özgü bir sembolü, tipik bir Rus hediyeliği olarak yabancılara satılmaktadır. Ancak matryoşkalar sadece dekoratif ya da hediyelik ürün değil, her şeyden önce çocuklar için bir oyuncaktır (Smirnova, 1997, s. 80). Matryoşkalar çocukların motor gelişimi sürecinde kavrama, sayı, renk ve eşleştirme becerilerini geliştirmede etkin katkı sağlamaktadır.



MATRYOŞKALARIN TÜRLERİ

Matryoşka türlerini daha iyi anlayabilmek için ilk Rus matryoşkası hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse, yuvarlak yüzlü, pembe yanaklı, açık tenli, çiçek desenleri olan şalı ile çiçekli sarafanı ve beyaz önlüğüyle elinde siyah bir horoz tutan Rus kadını figürü betimlemesinden söz edebiliriz. Bilinen ilk matryoşka günümüzde Sergiyev Posad Oyuncak Müzesi’nde sergilenmektedir. 2001 yılında ise Moskova’da ilk Matryoşka Müzesi açılmıştır. Matryoşkalar geleneksel ve çağdaş matryoşkalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

A.Geleneksel Matryoşkalar

Geleneksel matryoşkalar yapıldıkları yerlerin isimleri ile anılmakta olup Sergiyev-Posad (Zagorsk) matryoşkaları, Polhov-Maydan matryoşkaları ve Semyonov matryoşkaları olmak üzere üç geleneksel matryoşka türü bulunmaktadır.

1.Sergiyev-Posad (Zagorsk) matryoşkaları

Bu matryoşka türü ismini Moskova yakınlarında bulunan eski adı Zagorsk olan Sergiyev-Posad şehrinden almaktadır. Üzerinde gömlek ve çiçekli sarafanı ile tasvir edilen ve çene altından düğümlenmiş çiçekli şal motifi ile bezenmiş, önünde çiçekli önlük, elinde sepet, horoz ya da bohça tutan, küçük dudaklı, yuvarlak yüzlü pembe yanaklı Rus kadını figürünün işlendiği bu matryoşka türü Sergiyev-Posad (Zagorsk) matryoşkası olarak anılmaktadır. Bu matryoşka türünde giysilerin ve vücut hatlarının siyah konturlarla belirlendiği görülmektedir. Temel olarak ressamlar şal, sarafan ve önlükteki renk kombinasyonunu değiştirerek kırmızı, lacivert ve sarı renkleri kullanmaktadırlar (Malıgina & Val’keviç, 2016, s. 635). Sergiyev-Posad matryoşka boyama merkezi olmuştur. Bu şehirde eli fırça tutabilen herkes matryoşka boyardı (Matryoşka - odno iz yarkih proyavleniy kul’turnıh traditsiy russkogo naroda, s.4). 1900 yılında Rus matryoşkası Paris’de madalya aldığı ve dünyaca ün kazandığı Dünya Fuarı’nda sergilenmiştir. Bu fuarda sergilenmesi Rus matryoşkasının dünya çapında tanınıp ün kazanmasına neden olmuş ve sonucunda uluslararası siparişler gelmiştir

2. Polhov-Maydan matryoşkaları

Polhov-Maydan Köyü’nde yapılması nedeniyle bu ismi taşıyan matryoşkalar genellikle pembe ya da kırmızı zemin bütününde giysisinin ön kısmı büyük çiçek motifleriyle süslenmiş, çene altından bağlanmış şal ile detaylandırılmış, yuvarlak yüzlü, pembe yanaklı, açık tenli, uzun kirpikli, genellikle mavi gözlü, küçük kırmızı dudaklı ve açık renk saçlarla tasvir edilen Rus kadını figürüdür. Bu türü Sergiyev-Posad (Zagorsk) matryoşkalarından farklı kılan özelliği sarafan, bluz, önlük ve el kol detaylarına yer verilmemesidir.

Boyamalarının ana motifi – çok yapraklı dikenli yaban çiçeği (gül)dir. Bu çiçek eskiden beri dişiliğin başlangıcının, aşkın ve anneliğin sembolü sayılmaktadır. Polhov-Maydan ustalarının yaptığı her boyamada mutlaka gül tasviri vardır (Matryoşka - odno iz yarkih proyavleniy kul’turnıh traditsiy russkogo naroda, s.15). Bu köy büyük bir köydür ve neredeyse her evde “tararuşka” dedikleri kendi el emeği matryoşkalarını yapar ve boyarlar. Matryoşkaların üzerindeki desenlerin büyük gül demetleri, çan, elma, üzüm vs. gibi isimleri vardır ve gözleri hafif kısık kurnaz bakışlıdır

3. Semyonov matryoşkaları

Bu grupta yer alan matryoşkalar Nijegorod Bölgesi’nde bulunan Semyonov şehrinde üretildiği için Semyonov matryoşkaları olarak anılmaktadır. Semyonov matryoşkalarının en belirgin özelliği giysisinin ön kısmında yer alan beyaz zemin üzerinde yeşil yapraklı kırmızı tonlarındaki büyük çiçek demetleriyle, çene altından bağlanan kenar kısımları çiçekli şalla betimlenmesidir. Bu figürün şalı sarı ise giysisi kırmızı, şalı kırmızı ise giysisi sarıdır. Bu motifte Rus kadını yuvarlak yüzlü, al yanaklı, açık tenli, küçük kırmızı dudaklı, mavi gözlü, uzun kirpikli figürle tasvir edilmekte olup Polhov-Maydan matryoşkalarında olduğu gibi Sergiyev-Posad (Zagorsk) matryoşkalarından farklı olarak el ve kol detaylarına yer verilmemektedir. Çiçek boyama stilinde Hohloma geleneksel altın boyama stilinin etkisi olduğu düşünülmektedir, çünkü Hohloma boyama merkezi ve oyuncak fabrikası aynı şehirde yani Nijegorod bölgesinde Semyonov şehrinde bulunmaktadır.



B) Çağdaş Matryoşkalar

Matryoşka üretiminde her şehrin kendine özgü boyama stili vardır. Özellikle geleneksel olmayan özgün çalışmalar değerlidir (Matryoşka- odno iz yarkih proyavleniy kul’turnıh traditsiy russkogo naroda, s. 4). Geleneksel matryoşka türlerinden farklı olarak üretici ve tüketicilerin kişisel zevklerine hitap edecek şekilde tasarlanan matryoşkalar çağdaş matryoşkalar grubunda değerlendirilmektedir. Bu türü de kendi içerisinde Gjel matryoşkaları, Hohloma matryoşkaları ve sanatsal matryoşkalar olarak adlandırmak mümkündür.

1.Gjel Matryoşkaları

Seramikleriyle tanınan Gjel’de yapılan matryoşkalar bu yerleşim yerinin adını almıştır. Bu tür Rus seramik ve porselenlerinde hâkim olan koyu mavi zemin üzerinde maviden beyaza giden tonlar kullanılarak yapılan süslemelerle kendisini göstermektedir. Giysisinin ön kısmı çiçek demetleriyle süslenmiş, yuvarlak yüzlü, açık tenli, açık renk saçlı, mavi gözlü, uzun kirpikli, al yanaklı, küçük kırmızı dudaklı Rus kadını tasviriyle Gjel matryoşkalarının boncuk ya da dantel ile süslenmiş şal detayı bulunmaktadır. Ancak el kol ya da diğer vücut hatlarına ilişkin detaylara yer verilmemektedir.

2. Hohloma Matryoşkaları

Ağaç oyma sanatıyla tanınan Hohloma’da yapıldığı için bu tür matryoşkalar Hohloma matryoşkaları olarak adlandırılmaktadır. Bu nedenle Rus kültüründe Hohloma matryoşkalarının da ayrı bir yeri vardır. Hohloma türünde üretilen matryoşkalar yuvarlak yüzlü, açık tenli, mavi gözlü, açık renk saçlı, pembe yanaklı geleneksel matryoşkalardan farklı olarak şalı gerdanını, hatta göğsünü kapatacak şekilde çene altından bağlanmış, giysisinin ön kısmında kırmızı çiçek ya da orman meyvelerinin yer aldığı, çoğunlukla kırmızı ve sarının hâkim olduğu, kısmen de yeşil ve siyah detayların yer aldığı Rus kadını figürüdür.

3. Sanatsal Matryoşkalar

XX. yüzyılın 80’li yıllarının sonu, 90’lı yılların başından itibaren matryoşka sanatının gelişiminde özgün matryoşka dönemi olarak adlandırılan yeni bir dönem başlamıştır. Gorbaçov dönemi “perestroyka”sı gibi meşhur siyasi ve ekonomik değişimler dünya çapında Rus kültürüne, Rus kimliğine ve toplumun varoluşuna ilişkin büyük bir ilgi uyandırmıştır. Ekonomik değişimler özel atölyelerin açılmasına imkân tanımıştır (Matryoşka - odno iz yarkih proyavleniy kul’turnıh traditsiy russkogo naroda, s. 16).

Genellikle hediyelik eşya stantlarında kişisel zevk, hayranlık duygusu ya da esprili hediye anlayışına hitap edecek şekilde, çoğunlukla politikacıların - ya da daha nadiren ünlü kişilerin - gerçek görüntüleriyle ya da karikatürize edilmiş tasvirleriyle kendilerine yer bulan matryoşkalar bu gruba dâhil edilmektedir. Ayrıca masal kahramanları, animasyon film kahramanları ve çizgi film karakterleri de sanatsal matryoşkaların çeşitliliğine renk katmaktadır.

Önceleri matryoşka güzel Rus kadını suretinde resmedilip boyanırdı, ancak daha sonraları liderlerin, çarların, imparatorların yüzlerinin resmedildiği tarihsel matryoşkalar, Kuroçka-Ryaba, Teremok, Kolobok gibi Rus halk masallarındaki motiflerin resmedildiği matryoşkalar ile kültürel ve mimari eserlerin tasvir edildiği sarafanlı matryoşkalar gibi yeni figürler ortaya çıkmıştır (Matryoşka - odno iz yarkih proyavleniy kul’turnıh traditsiy russkogo naroda, s. 4, 5).



SONUÇ

Matryoşkanın yapısına bakarak, insan dâhil her şeyin sonsuz bölünebilen ve bütünlüğünü geri kazanan yumurtadan başladığı, dünyanın eski ve sonsuz ilk şekli tahmin edilmektedir. Matryoşka herkes için kendi özünden doğan anneliğin kıymetli bir simgesidir ve doğurganlık konusunda olduğu kadar üretkenlik hakkında da bir fikir verir (Kobıçeva, razdel I, narodnaya igruşka, Tsennost’ narodnoy igruşki, s. 6)

Bitehtin matryoşka yapımında Moskova yakınlarındaki Zagorsk ve Volga kıyısındaki Semyonov şehirlerinin Hohloma boyaması gibi ün yapmış iki önemli merkez olduğunu ifade etmektedir. Ancak, Bitehtin ülkenin çoğu şehir ve kasabalarında ve diğer Sovyetler Birliği cumhuriyetlerinde geleneksel milli kıyafetleriyle matryoşka yapılmaya başlandığının da altını çizmektedir (B. İ.Bitehtin, Narodnoye dekorativnoye iskusstvo, Rospis’ po derevu, s.50). Bu nedenle de Gjel, Hohloma, Gorodetsk, Tver’, Vyatka gibi daha birçok yerde üretilen çağdaş matryoşkalar ve bunlara ilaveten sanatsal matryoşkalar, geleneksel matryoşkaların alternatifi olarak karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar matryoşka yapımında yaratıcılığın sınırı olmasa da Kotrunova’dan (U niyo osoboye imya, “narodnaya”) edindiğimiz bilgi ışığında matryoşkaların şeklinin değiştirilmeye çalışılmış olmasına rağmen koni şeklindeki figürlerin talep görmediğini ve matryoşkaların günümüze kadar geleneksel biçimini muhafaza ettiğini ifade edebiliriz.

Rus matryoşkasının temelinin Japonya’ya, Honsū Adası’ndan hediye getirilen bilge mutluluk Tanrısı Fukurumu’nun ahşaptan yapılmış iç içe geçmiş bebek figürüne dayandığını belirtmiştik. Ancak Japonya’da ilk hangi düşünceden hareketle böyle bir tasarım yapıldığı konusunda detaylı bilgiye sahip değiliz. Garbuz (2007) Rus matryoşkasının geçmişini Doğu ile ilişkilendirirken sadece Japonya’dan bahsetmemektedir. Bu iç içe geçmiş sökülüp takılabitakılabilen ahşap bebeklerin geçmişini Antik Çin ve Hindistan’a kadar dayandırarak bu ahşap bebeklerin muhtemelen Budizmin reenkarnasyon ve ebedi dönüş düşüncelerinin gözle görünür etkisi olarak ortaya çıktığını savunmuştur.

Matryoşkaların oluştuğu figür sayısı bakımından çeşitlilik gösterdiğinden ve minimum üç ila beş figürden oluşan matroşkaların yanısıra özel sipariş doğrultusunda çok sayıda figürden oluşan matryoşkalar yapıldığından söz etmiştik. Matryoşka olarak adlandırılan iç içe geçen bu ahşap bebekler doğurganlık, bereket ve çok çocukluluğun sembolü sayılmaktadır. Hindistan’ın “Chennai” şehrinde Rusya Federasyonu Başkonsolosluğu bünyesindeki ilköğretim okulunda 2014-2015 eğitim-öğretim yılında “Etu kukolku otkroy!...” adlı projede Matryoşka bebeklerin geleneksel olarak yedi figürden oluştuğu, yedinin masalsı bir rakam olduğu bilgisi verilmekte ve семья (aile) sözcüğünden hareketle7 yedi figürden oluşan matryoşkanın ailenin sembolü olduğu ileri sürülmektedir. (Naçal’naya obşeobrazavatel’naya şkola pri General’nom konsul’stve RF v gorode Çennai, İndiya, 2014-2015 uçebnıy god, Tvorçeskiy proekt na temu : “Etu kukolku otkroy!...”)

Matryoşka bebeklerin içinden çıkan her bir figür birbirinin kopyası gibi görünse de dikkatle incelendiğinde her birinin yüz ifadeleri, giysi deseni ya da rengi gibi birçok detay farklılık göstermektedir. Garbuz (2007) her bir matryoşkanın hem kendine özgü hem de tipik olduğunu ifade etmekte ve postmodernizm kültürüne adanmış çalışmalarda da kopyanın ve orijinalinin farklılığı ve tekrar etmesi konusunun önemli bir yer tuttuğunu vurgulamaktadır.

Matryoşkalar şekil bakımından da farklılık göstermektedir. Sergiyev-Posad (Zagorsk) matryoşkası geniş, Semyonov matryoşkası hafif uzunlamasına, Polhov Maydan matryoşkası ise dar sivri kafasıyla daha uzun bir görünüme sahiptir. (U matryoşki ded – yaponets. Pervaya russkaya matryoşka). Çağdaş matryoşkalar sınıfına dâhil olan Gjel matryoşkaları biraz daha enine geniş, boyları ise daha kısa iken, Hohloma matryoşkaları ise daha dar ve uzun görünümlüdür. Sanatsal matryoşkalar ise görünüm bakımından elinde şekil bulduğu yaratıcısının hayal gücüne ve ortaya koyacağı esere bağlı olarak değişmektedir.

Matryoşkalar sadece Rus kültürünü yansıtan hediyelik ya da dekoratif eşya olarak kullanılmamaktadır. Günümüzde okul öncesi eğitim sürecinde de aktif biçimde çocukların renk, sayı, büyüklük-küçüklük ilişkisi kurma, eşleştirme-bütünleme gibi temel olguları kavramalarına yardımcı eğitici bir oyuncak görevindedir. Kotrunova da (U niyo osoboye imya, “narodnaya”) matryoşkanın çocukların üzerinde önemli bir duygusal etki aracı olduğunu ve matryoşkaların dış görünüşündeki farklılığın çocukların oyunda çizim esnasında yaratıcılık unsurlarının ortaya çıkmasının temelini oluşturduğunu savunmaktadır.

Postmodern kültür modellerinden biri olarak matryoşkanın incelenmesi hiçbir zaman başlı başına bir araştırma konusu olmamıştır (Garbuz, 2007). Matryoşkalar hakkında özellikle de belirli bir türü hakkında nitel verilere dayanan bilimsel bir araştırma bulunmamakla birlikte matryoşkalar hakkında yazılmış inceleme yazıları, ödevler ve bir iki kitaptan öteye geçmeyen kaynaklardır.

Yapılan bu araştırmada matryoşkanın temelinin sanılanın aksine Rusya’da atılmadığı, Japonya’dan getirilen Fukurumu ahşap bebeklerinden esinlenilmesi sonucu Rus tarzını yansıtan iç içe giren ahşap bebekler yapılarak Rus kadınını simgelediği için o dönemin kadın ismi olarak yaygın kullanılan Matryona isminden türetilen “matryoşka” isminin verildiği, geleneksel ve çağdaş matryoşka türlerinin yanı sıra sanatsal matryoşkaların da talep gördüğü, matryoşkaların dekoratif, hediyelik ve eğitsel amaçlarla kullanıldığı sonuçlarına ulaşılmıştır.


KAYNAKÇA

Bitehtin B. İ., Narodnoye dekorativnoye iskusstvo, Rospis’ po derevu.       

Çuharev P., & Yuryeva М. (2014). Matryoşka-odno iz yarkih proyavleniy kul’turnıh traditsiy russkogo naroda. Novosibirsk, МБОУ СОШ №91.

Dorofeyeva A. (Glavnıy red.), Çijkova T. (Hudojestvennıy red.), Drujinina L. (Seriynoye oformleniye), & Kurıleva Yu. (Kompyuternaya verstka). (2009). Polhov-Maydan izdeliya narodnıh masterov-Mir v kartinkah, Naglyadno didaktiçeskoye posobiye. Moskva: MOZAİKASİNTEZ.

Figes O. (2002). Nataşa’nın dansı: Rusya’nın kültürel tarihi (Çev. Figen Dereli). İstanbul: İnkılap.

Garbuz, O. V. (2007). Vstreçi po obe storonı zerkala ili matryoşka i postmodern. Analogika Kulturologii, 9. 

Kobıçeva Ye. İ. (2010)., Narodnaya igruşka (Razdel I), Tsennost’ narodnoy igruşki, Moskva, Gumanitarnıy izdatel’skiy tsentr, Vlados.

Коtrunova L.P. (2016). U niyo osoboye imya, narodnaya. 

Lopatin V. V., & Lopatina L. E. (2001). Russkiy tolkovıy slovar: Moskva: Russkiy yazık. İstanbul: Multilingual.

Malıgina A. V., & Val’keviç S. İ. (2016). Matryoşkasimvol Rossii, Mejdunarodnoy studençeskiy nauçnıy vestnik, Materialı konferentsii, Şuyskiy filial FGBOU VPO “İvGU”, Şuya, Rossiya, 4. 

Ojegov, S. İ., & Şvedova, N. Yu. (2000). Tolkovıy slovar’ russkogo yazıka, 4-oe izdaniye, Moskva: RAN.

Smirnova, Ye. O. (1997). Kak igrat’ s matryoşkoy. Psihologiçeskaya Nauka i Obrazovaniye, 4, 80-82.

Şanskiy N. M., İvanov V. V., & Şanskaya T. V. (1971). Kratkiy etimologiçeskiy slovar’, 2-oe izd., Moskva: Prosveşçeniye.

3 Ekim 2018 Çarşamba

En sağlıklı yaşam Dağıstan'da







Rusya'da sağlıklı yaşam tarzının en çok benimsediği bölgeler belirlendi. Buna göre, listenin başında Kuzey Kafkasya ile birlikte Rusya'nın güneyi var. Alkol ve tütün ürünleri kullanımı, uyuşturucu bağımlılığı, çalışma şartları ve spor alışkanlıkları gibi kriterler üzerinden belirlenen sıralamada "en sağlıklı" yaşam bölgesi olarak Dağıstan Cumhuriyeti başı çekiyor. İkinci sırada, geçen yılın birincisi Çeçenistan, üçüncü sırada Kabardey-Balkarya var. Diğer yandan bu cumhuriyetler, işsizliğin en yüksek olduğu yerler arasında.

Listenin son sıralarını Yahudi Özerk Bölgesi, Kamçatka Krayı, Zabaykal Krayı ve Amur Vilayeti gibi Uzak Doğu bölgeleri işgal ediyor.

Öte yandan, ülke genelinde spor yapanların sayısında artış söz konusu. Sistematik olarak sporla uğraştığını söyleyenlerin oranı 2017'de 2,6 puan artarak yüzde 26,8'e çıktı.

Spor bakanlığının verilerine göre, en sportif bölgeler nüfusun yüzde 40'ından fazlasının spor yaptığı Krasnodar, Tuva, Dağıstan, Belgorod, Yamalo-Nenets ve Tataristan.

"Arbat Sokağı'nı dolaşıyorum, gözlerim kapalı" dememek için 5 mühim adres






Moskova'nın en ünlü yaya sokağı Eski Arbat, son yıllarda hep "Çok bozuldu, bir özelliği kalmadı, fazla kapitalist ve turistik oldu" gibi sonu gelmeye eleştirilere maruz kalsa da, yine de başkent için "bir sokaktan çok daha fazlası" demek.. Rusya'nın kültür-sanat tarihiyle iç içe bir geçmişe bu sokağına yolu düşenlerin muhakkak görmesi gereken yerler mevcut. Belki Arbat'tan kırk kez geçip de, birkaç metre ilerideki yan sokaklarına sapmadığınız için fark etmediğiniz, ya da hikayesini bilmediğiniz noktalar dahil:

1.Bunlardan ilki Arbat'a birkaç adım mesafedeki Spasopeskovskaya Meydanı

Ünlü ressam Vasili Polenov'un 1878 tarihli Bir Moskova Bahçesi tablosunda ölümsüzleştirdiği alan muhakkak görülmesi gerekenler arasında başı çekiyor. Alana Arbat üzerindeki 36 ve 38 numaralı binaların arasındaki ara sokaktan çıkılabilir. Polenov'un resimlediği bina bugün hala ayakta.

Bulgakov'un Usta ve Margarita romanına ilham veren mekanlardan olan ve 1933'ten bu yana ABD büyükelçilerinin rezidansı olarak kullanılan Spaso Evi'ne de ev sahipliği yapıyor.

2. Eski Arbat'ın girişindeki 2/1 numaralı bina. 

Tarihi 17. yüzyıla kadar giden bina 1872'de burada Prag adında bir restoran açılınca ün kazandı. Binayı 1896'da bir bilardo oyununda kazanan tüccar Semyon Tararıkin burayı şehrin en havalı mekanlarından biri haline getirdi.

Oyun yazarı Anton Çehov, "Martı" adlı piyesinin prömiyerini burada kutladı. Ressam İlya Repin meşhur tablosu "Korkunç İvan ve Oğlu İvan"ın restorasyonunun bitişini yine burada kutladı. Tolstoy Diriliş romanının parçalarını dostlarına burada okudu. Meşhur Rus tatlısı Kuş Sütü'nün de doğum yeri 2/1 numaralı bina. Bugünlerde müflis duruma düşen işadamı Telman İsmailov'a aitken şimdi el konan binanın akibeti muamma...

3. Arbat 53/1, Aleksandr Puşkin müze evi

Rusya'nın en büyük şairi Puşkin'in sadece birkaç ayını geçirdiği ev 1986'dan bu yana müze olarak ziyaretçi ağırlıyor. Yazar, Natalya Gonçarova ile hemen yakınlardaki bir kilisede evlenmiş ve balayını bu evde geçirmişti. Evi sık sık ziyaret eden kaynanasının çekiştirmelerine katlanamayan şair en nihayetinde çareyi Petersburg'a taşınmakta buldu.

4. Arbat Anı Duvarı, 37/2

Duvarın tarihi Rusya'nın en ünlü rock müzik starlarından "Kino" grubunun solisti Viktor Tsoy'un ölümü ile iç içe. Her şey Tsoy'un bir araba kazasında ölümünün ardından birilerinin duvara "Bugün Viktor Tsoy öldü" yazmasıyla başladı. Daha sonra bir başkası duvara "Tsoy yaşıyor!" yazısını ekledi ve bu cümle kısa sürede Tsoy kültünün mottosu haline geldi. Duvara binlerce mesaj yazıldı, üstü boyandı, inadına tekrar yazıldı.  Arbat 37/2, şu anda Rusça rok ve punk müziği hayranlarını görmek isteyenler için en ideal adres konumunda. Tsoy da, Youtube'dan şarkılarını bulup dinlediğinizde hakkını vereceğiniz öncü bir sanbatçıydı.


5. Bulat Okucava heykeli: 

Arbat'daki Türk restoranı Bosfor'un tam karşısındaki küçük meydanın heykeli, Sovyet devrinin en ünlü muhalif ozanlarından Bulat Okucava'ya ait. Stalin'i bile bıyıklarına atıfla "kedi" diye simgeleyerek en büyük baskı dönemlerinde bile şiirlerinden, şarkılarından taviz vermeyen Gürcü-Rus Bulat Okucava, "Sovyet devrinin vicdanıydı" diye anılacak kadar değerli bir isim. Sürgünde Paris'te öldü. "Arbat şarkısı", hala bir marş kadar ünlüdür

2 Ekim 2018 Salı

Moskova ne kadar büyük?





Moskova...Taşrada yaşayanların, "Rusya demek Moskova demek değildir" diye, biraz kıskançlık, biraz kızgınlıkla dudak büktüğü şehir... İçinden yaşayanların, "Moskova olmasa Rusya olmazdı, Moskova olmasa Rusya aç kalır" diye kendilerine övünme payı çıkardıkları şehir... Rossiskaya Gazeta'nın ekinde, Moskova'ya dair bazı ilginç rakamlar, kıyaslamalar derlendi:

Moskova'nın merkez nüfusu 12,5 milyon. Eğer şehirde yaşayanlar el ele tutuşup bir zincir oluştursaydı bu zincir Moskova'da başlayıp Rio de Janeiro'ya kadar uzanabilirdi.

Moskova'da yaşayan insan sayısı Finlandiya, Yeni Zelanda, Katar ve Mauritius'un toplam nüfusuna eşit.

Şehrin yüzölçümü ise Lüksemburg'la aynı büyüklükte ve Vatikan'ın 5 bin 700 katı.

Moskovalı sürücülerin her gün yakıta harcadğı para 11,5 milyon dolar. Bu parayla okyanusta egzotik bir ada ya Avrupa'da bir şato almak mümkün.

Moskovalılar her gün 33 bin tona yakın gıda tüketiyor. Bu miktar 234 mavi balinanın ağırlığına eşit.

Bir yaz günü Moskova'da tüketilen dondurma miktarı 300 ton.

Şehrin sakinleri her gün 25 milyon litre su içiyor. Bu miktar Hollywood filmlerinden aşina olduğumuz Washington'daki Lincoln Memorial Reflecting Pool'u (yansıtma havuzu) doldurmaya yeter büyüklükte. Moskovalıların yıkanmak için harcadığı su ise bunun 100 katı.