Moskova

Moskova

12 Eylül 2021 Pazar

Viy'in yeni versiyonu

 


Вий 3D / The Viy 3D (English Subtitles)

 

Gogol’ün Viy isimli hikayesinin yeni versiyonu İngilizce altyazılı olarak.






Bir Kazak hiçbir şeyden korkmaz!


Murat Tolga Şen

 

Kaynak: https://www.otekisinema.com/  

 

Eğer aynı adlı 2014 yapımı film olmasa Sovyetler Birliği’nde çekilen ilk ve kuvvetle muhtemel tek korku filmi olan Viy hakkında hiçbir fikrim olmayacaktı.

Rus sineması deyince aklımıza ne gelir, Potemkin Zırhlısı, Andrey Rublev, eğer biraz daha tür sineması meraklısı iseniz Solaris… Meğer, bu filmleri de çeken ünlü Rus film şirketi Mosfilm’in, önemli Rus edebiyatçı Nikolay Gogol’un aynı adlı eserinden uyarladığı harika bir korku filmi varmış!

1967 yılında çekilen Viy’i ve Türkçe altyazısını internette buldum, büyük bir iştahla gecenin bir yarısında izledim ve çok sevdim. Hayat bazen böyle oyunlar oynar; ben doğmadan 6 yıl önce çekilen bir filmi 41 yaşımdayken keşfetmiş olmaktan dolayı mutluyum (biraz da utanıyorum!)

Filmin kahramanı biraz şaşkın ama sevimli bir karakter; Kiev civarlarında bir manastırda öğrenim gören öksüz bir Kazak öğrenci olan Koma. Manastır tatil olunca iki arkadaşıyla beraber okuldan ayrılır. Yolculukları sırasında konaklayacak bir ev ararlarken yaşlı bir kadının evine rastlarlar. Yaşlı kadın öğrencilere yatmaları için ayrı ayrı yerler gösterir. Gece olunca Koma’nın yanına gelir ve onu kontrolü altına alır. Koma kadının cadı olduğunu anlasa da elinden artık bir şey gelmez. Cadı, Koma’nın sırtına biner ve dağların tepelerin üstünde uçurur onu… Nihayetinde Koma bir hamle yapar, yere düşerler ve eline geçirdiği bir odunla cadıya vurmaya başlar. Cadı ağır bir biçimde yararlanır ve güzel, genç bir kıza dönüşür. Koma korkuyla manastıra döndüğünde baş rahibin zaten kendini beklediğini görür. Yakın bir köyün zengin bir sakininin kızı dövülerek ağır bir şekilde yaralanmıştır ve babasına manastırda yaşayan Koma’nın başında 3 gün dua etmesini istediğini söylemiştir. Kızın babası Koma’dan kızının istediği gibi üç gece kilisede kızının cesedi başında dua etmesini ister. Kızının vasiyetini gerçekleştirmezse 300 kırbaç, gerçekleştirirse 300 altın vereceğini söyler. Koma kızın cesedi ile 2 korkunç gece geçirir. Cadı gece olunca tabutundan çıkmakta ve Koma’ya saldırmaktadır ancak Koma cadılara nasıl karşı koyulacağını bilmektedir. Cadı Koma’nın yere çizdiği kutsal bir daireyi geçip Koma’ya ulaşamaz. İkinci gecenin sonunda tüm saçları bembeyaz olan Koma tekrar kaçmak ister ama başaramaz. “Bir Kazak hiç birşeyden korkmaz.” diyerek kendine moral verir ve son gece başlar. Cadı son silahı olan dev Viy’i çağırır. Viy gözlerine bakıldığı an etkisi altına girilen bir devdir! (Wikipedi’den harman)

Viy’in kaderi biraz bizim Süt Kardeşler / Gulyabani filmine benziyor, tıpkı onun gibi Viy de bir korku komedisi ve Rus halkının çocukluk korkusu olarak herkesin hatırladığı, sorulduğunda “Viy diye bir film vardı, çok korkunçtu” diye bahsettiği film…

78 dakika uzunluğundaki filmin yönetmenleri, Konstantin Yerşov ve Georgi Kropaçyov. Filmi Gogol’un romanından Aleksandr Ptuşko ile birlikte uyarlamışlar ve önemli rollerde Leonid Kuravlev, Natalya Varley, Aleksi Glazrin, Vadim Zakharçenko, Nikolay Kutuzov gibi oyuncular yer alıyor. Filmde genç rahip Koma’ya musallat olan cadı rolünü üstlenen Natalya Varley daha sonraları bu filmde oynadığı ve bazı paranormal vakalarla uğraşmak zorunda kaldığı için epey pişman olmuş!

Aslı bir Ukrayna halk söylencesine dayanan korkudan çok komedisi ağır basan ancak son 10 dakikasıyla bugün bile kalp çarptıran Viy, ABD’de DVD olarak basılmış ve filmin yabancı diyarlardaki ismi Spirit of Evil olmuş.

Bu son 10 dakika korku sineması için gerçek bir zafer niteliğinde… Aleksandr Ptushko’nun elinden çıkma orijinal optik efektler ve yine çok başarılı kostümler- makyajlarla kotarılmış, iyice tekinsizleşmiş atmosfer sayesinde Koma’nın korkusunu hissetmek mümkün oluyor. Bana kalırsa Sam Raimi, Evil Dead serisinde özellikle 2. filmde Viy’den çok fazla etkilenmiş. Çalmış-çırpmış denemez ama iki filmin doku benzerliği şaşırtıcı. Şaşkın kahraman Koma, envayi çeşit iblisle bir kilisede kapalı kalırken aynı tecrit Evil Dead’in kahramanı Ash’in başına bir dağ evinde geliyor. Bu anlamda Viy, öncül bir film olarak da değer kazanıyor.

Yetenekli Rus sinemacıların, Sovyetler Birliği döneminde elinden çıkan tek korku filmi olan Viy’i keşfetmek-izlemek büyük bir şans, mutlaka izleyin derim!

https://www.youtube.com/watch?v=Amh3uudVMBo&t=1585s


Mosfilm Kanalından Türkçe Altyazılı Rus Klasikleri!

 


Murat Tolga Şen

 

Kaynak: https://www.otekisinema.com/  

 

Sergei Eisenstein, Andrei Tarkovsky gibi ustaların yapımcısı, Sovyetler Birliği’nin en büyük film yapım şirketi olan Mosfilm’in arşivi Youtube’da. Çoğu filmde İngilizce altyazı var bazı filmlerde Türkçe altyazı da mevcut. Bulabildiklerimi listeledim.

 

Kızlar, Yuri Chulyukin’in yönettiği bir romantik komedi. Rus sinemasının en çok seyredilen filmlerinden biri. Gösterildiği yıl olan 1962’de 35 milyon kişi tarafından izlenmiş.

https://www.youtube.com/watch?v=8CYY8EM5xYE

 

Kafkasya Mahkumu, popüler bir Rus komedi karakteri olan Shurik’in maceralarını anlatan hızlı ve neşeli bir komedi filmi…

https://www.youtube.com/watch?v=P2_sjEURwgo

 

Filmi çeken Gregory Chuhrai bir röportajında şöyle der: “Dünya, tek bir kişiyi kaybettiğinde neler olduğu hakkında bir film yapmaya karar verdim.” Askerin Türküsü

Genç bir asker olan 19 yaşındaki Alyosha Skvortsov, birkaç düşman tankını devirerek büyük bir başarı gösterdi. Kahramanın ödülü kısa bir süreliğine eve dönüştü. Evi görecek, annesini kucaklayacak ve ona geri döneceğine dair söz verecekti. Fakat sonra tekrar cepheye gidecekti. Yönetmen Gregory Chuhrai bir röportajında şöyle demiştir: "Dünya, tek bir kişiyi kaybettiğinde neler olduğu hakkında bir film yapmaya karar verdim."

https://www.youtube.com/watch?v=H2ZFe7XGwt8

 

Buzykin, kimseyi kırmayan, herkese yardım etmeye çalışan biri ama içine düştüğü durumlar gitgide karmaşıklaşır ve kendisini paramparça hisseder. En sonunda karısı ve metresi onu terk eder ve Buzykin farklı bir insan olmaya karar verir. Sonbahar Maratonu

https://www.youtube.com/watch?v=deEuVTAAzbg

 

Andrei Tarkovsky’nin 1966 tarihli şaheseri. Film, ünlü ikona ressamı Andrei Rublev’in hayatından esinlenerek Ortaçağ Rusya’sının gerçekçi tasvirlerini sunuyor.

Andrei Rublev 1. Kısım

https://www.youtube.com/watch?v=x6kqlveBhVY

Andrei Rublev 2. Kısım

https://www.youtube.com/watch?v=4JpnrdEOAcM

 

Bu filmde altyazı yok ama listeye girmesini istedim çünkü Nikolay Gogol’un aynı adlı eserinden uyarlanan Viy, çekilmiş ilk Sovyet korku filmi. Uygulanan teknik ve efektlerle oldukça başarılı olan film Sam Raimi’nin kültleşmiş Evil Dead serisinin de ilham kaynağıdır.

https://www.youtube.com/watch?v=Amh3uudVMBo

 

Umarım işinize yaramıştır. Alternatif film izleme önerileri sunmaya devam edeceğim. Listenin sonuna, film eleştirileri yaptığım kendi Youtube kanalımın linkini ekliyorum. Abone olursanız çok sevinirim.

https://www.youtube.com/channel/UC7sdwsluczXsSsw8EH8_OlQ

11 Eylül 2021 Cumartesi

"SSCB'nin dağılmasının asıl nedeni..."


Kaynak: https://turkrus.com/

 

“Sovyetler Birliği’nin dağılmasının en önemli nedeni demokratik talepler değil, halkın temel gıda ürünlerimi bulamamasından kaynaklanan sorunlardı. Marketlerde yiyecek olsaydı, 1991'de hiçbir ‘devrim’ olmazdı” Bu görüş, SSCB’nin son lideri Mihail Gorbaçov’un eski ekonomi danışmanı Oleg Ojerelyev’e ait. 

Eski Maliye Bakanı ve bugünkü Sayıştay Başkanı Aleksey Kudrin’in öğretmeni olarak da bilinen Ojerelyev, Lenta.ru ile söyleşisinde Sovyetlerin dağılma süreciyle ilgili görüşlerini dile getirdi. 

Sovyetler Birliği’nde gıda sorunu zamanında çözülebilseydi birliğin dağılmasının önüne geçilebileceğini belirten ekonomist, “1990’da neden yüz binlerce kişi Manej Meydanı’na çıktı?  Gorbaçov'un diktatörlük yeteneğinden ya da demokrasiden yoksun olmasından değil. Açlıktan, gıda yetersizliği nedeniyle. Dükkanlar boştu, yeterli yiyecek yoktu” dedi. 

Kolektifleştirme sırasında bile, tarımın büyük ölçüde baltalandığı öne süren Ojerelyev, “Ancak Rusya'da tarım ana endüstriydi. Aslında, Sovyetler Birliği'nin cenazesinde belirleyici bir rol oynayan oydu. Tarımcıların yeniden üretim biçimlerine zamanında geçiş fırsatı kaçırıldı. Tekrar ediyorum: marketlerde yiyecek olsaydı, 1991'de hiçbir ‘devrim’ olmazdı” diye konuştu.

Milli mücadeleye destek için ilk Rus altınları 100 yıl önce Erzurum'a geldi


Kaynak: https://turkrus.com/

 

8 Eylül 1920, Türk-Rus ilişkileri açısından çok önemli bir tarih... Tarih Dergi, bu günün 100. yıldönümünde, arşivlerinden bir yazıyı bir kez daha okurları ile paylaştı:  "Anadolu direnişine Bolşevik yardımı"

Ahmet Kuyaş imzalı, Eylül 2020 tarihli yazıyı sizinle paylaşıyoruz:

 

"3. (Komünist) Enternasyonal’in sömürge ülkelerinin bağımsızlık savaşlarını destekleme kararı doğrultusunda ilk Rus altınları, bundan tam 100 yıl önce, 8 Eylül 1920’de Erzurum’a geldi. Gelen 6 sandıktaki 400 kilo külçe altının yarısı Erzurum’da alıkondu, diğer yarısı ise Ankara’ya gönderildi. Yaklaşık iki hafta sonra ise, Tuapse’den kalkan motorlarla Trabzon’a 1-1.5 milyon altın ruble geldi.

Bilindiği gibi Büyük Millet Meclisi (BMM) hükümetinin ilk diplomatik girişimi, Mustafa Kemal Paşa’nın 26 Nisan 1920’de Moskova’daki Bolşevik hükümetine yazdığı mektuptur. Bu belgede Mustafa Kemal Paşa, Sovyet yönetiminden maddi yardım talep etmişti.

O sıralarda Anadolu, çepeçevre İtilâf Devletleri veya bunlarla araları iyi olan Güney Kafkasya devletleri tarafından sarılmış durumdaydı. Karadeniz ise İtilâf Devletleri donanmasının denetimindeydi. Bu nedenlerle Güney Kafkasya’nın Bolşeviklerin denetimine geçmesi, ancak karadan gelebilecek olan yardım için mutlaka gerekliydi. Dolayısıyla Mustafa Kemal Paşa, mektubunda Ermenistan ve Gürcistan’ın Bolşevikleştirilmesi konusunda işbirliği önermeyi de ihmal etmemişti.

Bolşevikler de kendi açılarından Ankara Hükümeti’yle işbirliği fikrini olumlu buluyorlardı. Türkiye’ye yapılacak yardım, Rusya Müslümanlarını Bolşeviklerin yanına çekecek, sömürge dünyasında da kendilerine büyük sempati kazandıracaktı. Bu fikirden hareketle 3. (Komünist) Enternasyonal’in Temmuz-Ağustos 1920’de Moskova’da toplanan ikinci kongresi de, sömürge ülkelerinin bağımsızlık savaşlarını destekleme kararı aldı. 

Böylece emperyalist devletlerin zayıflayacağını, bunun da dünya sosyalist devriminin gerçekleşmesini kolaylaştıracağı düşünülüyordu. 

Ancak, Türkiye’nin Ermenistan ve Gürcistan’la sınırı üzerinde pazarlıkların sürmesi ve Kızıl Ordu’nun Ermenistan’a hakim olmasının gecikmesi, Bolşevik yardımlarının Anadolu’ya gelmesini de geciktirdi. Sonuç olarak ilk Rus altınları Erzurum’a 8 Eylül 1920’de geldi. Erzurum’daki 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa, İstiklâl Harbimiz adlı anılarında bunların nasıl teslim alındığını, gelen 6 sandıktaki 400 kilo külçe altının yarısının Erzurum’da alıkonduğunu, diğer yarısının ise Ankara’ya gönderildiğini kısaca anlatmıştır. 

Bu hadiseden yaklaşık iki hafta sonra ise, Tuapse’den kalkan motorlarla Trabzon’a kimi kaynaklara göre 1 milyon, kimilerine göre ise 1.5 milyon altın ruble gelmiştir. Aynı günlerde Tuapse’den gene motorlar ve küçük vapurlarla silah ve cephane de taşınmış; bunlar da Trabzon’a, ayrıca Samsun ve İnebolu’ya götürülmüştü. O günlerde Bolşevik yöneticileriyle anlaşmayı sağlamış olarak Moskova’dan dönen Yusuf Kemal (Tengirşenk) Bey, Vatan Hizmetinde başlıklı anılarında Moskova-Rostov-Tuapse yoluyla Türkiye’ye sevkedilecek olan savaş malzemesini şöyle anlatır:

“Gelirken bizim trenle 1 milyon altın ruble ve bir vagon mavzer fişeği geldi. Mavzer fişeği ve mitralyöz yüklü 8 vagon da Moskova’da istasyonda hazırdı. Rostov’a gelince oradan da 3’er bin fişekle 6 bin İngiliz tüfeği, 100 mitralyöz ve yedi buçukluk 8 İngiliz topu derdest-i sevk olduğunu bildirdiler”. 

Fotoğraf:  Kurtuluş Savaşı’nın devam ettiği 31 Mart 1922 sabahı, Mustafa Kemal Paşa Afyonkarahisar’da Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti heyetiyle birlikte.

Link:

https://tarihdergi.com/anadolu-direnisine-bolsevik-yardimi/

SSCB'den 5 şey bugün eko-trend oldu



Kaynak: https://turkrus.com/

 

Atık üretimini azaltarak çevreyi korumaya yönelik gündelik alışkanlıklar eko-trend olarak adlandırılıyor. Çevre dostu trendlerin nispeten erken bir dönemde hayata geçirildiği ülkelerden biri de Sovyetler Birliği. Komsomolskaya Pravda gazetesi, bu trendlerden beşini sıraladı. 

1. Avoska. Gıda alışverişi yapan Sovyet vatandaşlarının kullandığı file çantalar. Avoskalarla ilgili Türkrus.com'da daha önce yayınladığımız bir yazı: https://www.turkrus.com/1301414-sovyet-filesi-avoska-geri-dondu-xh.aspx 

2. Süt bidonu. Sovyet Rusya'da süt, smetana, kvas ve biranın açıkta satılması yaygın bir uygulamaydı. İnsanlar plastik şişeler yerine yanlarında bidonlar, tencereler getirir, aldıkları sütü de sonra doğrudan bu tencerelerde kaynatırdı.

3. Kağıt paketlerde tahıl, teneke kutularda çay ve kakao. Bu kutular ve kağıtlar ise daha sonra ev içerisinde başka bir amaçla kullanılırdı. 

4. Depozitolu şişeler. Satış noktasına geri gelen her şişeye 15 kapik ödenirdi. Komsomolskaya Pravda gazetesi o dönem bir somun ekmeğin 13 kapik olduğunu hatırlatıyor.

5. Elektrikli eşya tamiri. SSCB'de hemen hiçbir elektrikli eşya bozulunca çöpe atılmazdı. Eşyalar tamir edilir ve uzun süre daha sahiplerine hizmet etmeye devam ederdi.

Dünya genelinde çocukların kalbini fetheden Maşa ile Koca ayı


Kaynak: https://tr.sputniknews.com/

 

Maşa ile Koca Ayı çizgi filminde yaramaz bir kız çocuğu ile onun koruyucusu olan kültürlü ve bilgili bir ayının maceralarının anlatıldığı ünlü Rus çizgi filmi Maşa ile Koca Ayı’nın YouTube’daki izlenme sayısı 10 yılda 100 milyarı geçti.

Rus senarist Oleg Kuzovkov tarafından yaratılan ve daha sonra 20’den fazla dile çevrilip 100'den fazla ülkede yayınlanan Maşa ile Koca Ayı, 2015 yılından beri de Türkiye'de.

Parrot Analytics medya araştırmaları şirketine göre, Maşa ile Koca ayı okul öncesi çağı arasında dünyanın en çok talep gören çizgi filmi oldu.

Üretici şirket Animaccord’un açıklamasına göre, Maşa ile Koca Ayı’nın çeşitli dillerdeki kanalları YouTube’da bulunduğu 10 yıldır gelişmeye devam etti, Rusya ve dünyada başarı elde etti.


Çizgi filmin en çok izlenen serisi 4.4 milyar kez görüntülenirken, İngilizce, İspanyolca, Rusça, Portekizce ve Ukraynaca kanalları ‘Elmas YouTube Butonu’ kazandı.

Animaccord’un açıklamasında Maşa ile Koca Ayı’nın YouTube’da en fazla izlenen animasyon olarak Guiness Rekoru’na sahip olduğu da hatırlatılıyor.