Moskova

Moskova

17 Haziran 2018 Pazar

Rusya halkının gözünden eksiler ve artılar: "Misafirperveriz, ama alkol sorunumuz var..."






Rusya'da halka "En olumlu ve en olumsuz karakter özelliklerimiz nedir?" sorusu soruldu. Buna göre, halkın gözüyle Rusların önde gelen meziyetleri misafirperverlik, çalışkanlık ve içtenlik. En kötü huyları ise alkol bağımlılığı ve tembellik.

Devlete bağlı kamuoyu yoklama kuruluşu VTSİOM tarafından gerçekleştirilen ankette halkın önde gelen meziyetleri arasında misafirperverlik yüzde 45'lik oyla ilk sırada. Çalışkanlık yüzde 41, içtenlik yüzde 33 ile ikinci ve üçüncü sırada yer aldı.

Kötü huylar arasında alkol bağımlılığına ve sarhoşluğa işaret edenlerin oranı yüzde 16. Tembellik de yüzde 13 ile ikinci sırada.

Anketi gerçekleştiren uzmanlar halkın öz benlik değerlendirmesinin kuşaktan kuşağa farklılaştığına dikkat çekiyor. Buna göre, 18-24 yaş grubu emeklilere kıyasla iki kat daha negatif değerlendirmelerde bulunuyor. Başka bir deyişle, gençlerin topluma bakışı daha eleştirel.

13 Haziran 2018 Çarşamba

Rusya'nın 'süper nineleri' Dünya Kupası'nda Rus futbolcuları yeni şarkısıyla destekleyecek



Sergey Ponomarev





Eurovision şarkı yarışmasında 2012 yılında Rusya'yı temsil eden 'Buranovskie Babuşki', 2 gün sonra Rusya'nın ev sahipliğinde başlayacak FIFA 2018 Dünya Kupası kapsamındaki etkinliklerde turnuva için özel oalrak hazırladıkları 'Ole-Ola' isimli şarkıyı seslendirecek.

Azerbaycan'ın başkenti Bakü'nün ev sahipliğini yaptığı 57. Eurovision Şarkı Yarışması'nda Rusya'yı temsil eden 'Buranovskie Babuşki' (Buranovo Nineleri), Dünya Kupası'nda izleyenleri şampiyonaya özel hazırladıkları 'Ole-Ola' isimli şarkı ile eğlendirecek.
Konuyla ilgili Rus basınına konuşan grubun yapımcısı Kseniya Pubtsova "Şampiyona çerçevesindeki etkinliklerde şarkı söyleyeceğiz. Şarkımız tüm taraftarlarımızı ve sporcularımız için sürpriz olup duyguları coşturacak bir hediye olmalı" dedi.

Rubtsova besteledikleri şarkıda Rus futbolcuları destekleyip, onlara şarkı ile arkalarında tüm ülkenin, ninelerin, annelerin, büyük-küçük köy ve kentlerin olduğunu hatırlatmak istediklerini belirtti.

'NİNELER SİZİNLE'



Eurovision’cu nineler Dünya Kupası için söyledi

"Sevindirin gollerle, nineler sizinle" sözleriyle şarkının bir bölümünü seslendiren Rubtsova "Şarkımız futbolla ilgili. Ninelerimiz çok sporsever. Dünyadaki tüm spor etkinliklerini takip ediyorlar. Hokeycilerimiz çok iyi, ancak futbolda biraz zayıflar. Bizim çocukları neşelendireceğini düşündüğümüz için böyle bir şarkı yaptık" dedi.

Rubtsova, şarkının sözlerini 'Ruki vverh' (Eller Yukarı) şarkısıyla bilinen Aleksey Potehin'in yazdığını, bestesini de Dmitriy Kohanovski'nin yaptığını ifade etti.

Rubtsova, çektikleri klibin şampiyonanın gerçekleştirileceği stadyumlardan biri olan Samara Stadyumu'nda çektiklerini, şarkının çok hareketli bir şarkı olduğunu, şarkı ile birlikte ninelerin krampon giyip küçüklerle futbol oynadığını söyledi.

12 Haziran 2018 Salı

Dünya Futbol Şenliği Rusya’ya hoş geldi!


Dünya Futbol Şenliği Rusya’ya hoş geldi!






Moskova’da Lenin Tepeleri’nde yetenek gösterisi.



Savaş ve Barış’ı Neden Okumalıyız





Tolstoy’un epik romanının devasa boyutu gözünüzü korkutmasın. İşte Savaş ve Barış’a başlamaya bir türlü cesaret edemeyenleri yüreklendirecek bir video.


Konunun uzmanlarına yaptırdığı konuşmaları onlarca dilde altyazı seçeneğiyle internette paylaşan TED, dünya çapında insanların ufkunu açmayı sürdürüyor. Kurumun eğitim odaklı TED-Ed videolarından biri de okurları Tolstoy’un Savaş ve Barış’ını korkmadan ele almaya teşvik ediyor.
Yazarın önsözünde, “Savaş ve Barış nedir? Bu bir roman değil, bir poem de, bir vakayiname de değil. Savaş ve Barış, yazarın tam da dile getirildiği biçimde dile getirmek istediği ve yapabildiği bir şey,”(1) diye açıkladığı epik roman, korkutucu boyutundan beklenmeyecek derecede hızlı okunuyor. Nitekim TED-Ed videosu da bunu vurguluyor.



Tolstoy, “Savaş ve Barış İçin Önsöz Taslağı”nda, kitaba roman denilemeyeceğinin bir kez daha altını çiziyor:
“Eğer eserimin bir hedefi varsa, bunun eserin her kısmında kesintiye uğramayıp süreceğini ve bu özelliği sayesinde roman adını almayacağını sanıyorum.
Bu özellik sayesinde, bu eserin ayrı ayrı kısımlar halinde yayımlanabileceğini, bunun sonucunda konusunun dağılmayacağını ve okuru sonraki kısımları okumaya mecbur bırakmayacağını varsayıyorum.
İlkini okumadan ikinci kısım okunamayacak, ama ilk kısmı okuduktan sonra, ikincisini okumamak mümkün olacak.”(2)
  
Üstatla zıtlaşmak pahasına da olsa iddia ediyoruz: Savaş ve Barış'ın ilk kısmını okuduktan sonra ikinciye devam etmemek mümkün değil!


Kaynak: Open Culture.


(1) “Savaş ve Barış Adlı Kitap İçin Birkaç Söz”, çev. Sabri Gürses, Savaş ve Barış, çev. Zeki Baştımar, Nâzım Hikmet Ran, Can Yayınları, 2013.
(2) “Savaş ve Barış İçin Önsöz Taslağı”, age.

Yurttaşlara Uyarı: Yabancılarla Sakın Konuşmayın!






Mihail Bulgakov’un başyapıtı Usta ile Margarita’nın açılışında yer alan Moskova’daki Patriarşiye Göleti’ne çok özel bir tabela yerleştirildi.

"Sıcak bir ilkbahar günü biterken, Patriarşiye Göleti gezisinde iki yurttaş göründü."(1)

Mihail Bulgakov’un başyapıtı Usta ile Margarita bu cümleyle açılıyor. Romanın “Yabancılarla Sakın Konuşmayın” adlı ilk bölümünde bir edebiyat dergisinin genel yayın müdürü, Mihail Aleksandroviç Berlioz ile bir şair, İvan Nikolayeviç Ponirev İsa’nın varlığıyla ilgili tartışırken karşılarında gizemli bir yabancı beliriyor:

"... önündeki boğucu hava bir anda yoğunlaştı; çabucak, saydam ve çok garip görünüşlü bir yurttaşın koyuluğuna dönüştü. Adamın küçücük kafasında bir jokey kasketi vardı, havaya karışan gölgesi, kareli, kötü bir ceketin içine gömülmüştü. Söz konusu yurttaş, upuzun boylu –iki metreye yakın– daracık omuzlu, inanılmayacak kadar da zayıftı. Yüzünde enikonu alaycı bir ifade olduğunu da bilmenizi isterim."(2)

Bir süre sonra yabancının Şeytan olduğunu, yanında asistanı Korovyev, iki ayak üzerinde yürüyen ve “domuz yavrusu kadar iri bir kara kedi” ile çırılçıplak bir cadıyla Moskova’ya indiğini anlıyoruz.

Tüm hikâyenin başlangıç noktası olan Patriarşiye Göleti’nde 2012 yılında bir gece bir tabela beliriyor:

“Yabancılarla Sakın Konuşmayın” yazan ve görselinde Profesör Woland (Şeytan), Korvyev ve siyah kedinin göründüğü tabelayı, gölette Bulgakov’a dair herhangi bir anıt olmamasına sinirlenen bir vatandaş koyuyor. Daha sonra belediye tabelanın orada bulunmasının herhangi bir yasayı çiğnemediğini, aksine Bulgakov’un ölümsüz eserine bir saygı duruşunda bulunduğunu söyleyerek tabelayı indirmeyeceklerini açıklıyor.

Böylece tabela Patriarşiye Göleti’nde hâlâ duruyor. Yolu düşen meraklı okurlar uğrayabilir. Yolu düşmeyecek olanları ise Bulgakov’un sözleriyle romanın büyülü sayfalarına davet ediyoruz:

"İzle beni, okur! Kim dedi sana, bu ölümlü dünyada bağlılık üzerine kurulu gerçek, sonsuz aşk yoktur diye! O yalancının pislik kusan dili koparılsın! İzle beni sevgili okur, yalnız beni! Böyle bir aşkın var olduğunu sana göstereceğim!"(3)

Kaynak: The Moscow Times.


(1) Mihail Bulgakov, Usta ile Margarita, çev. Aydın Emeç, Can Yayınları, 2017, s. 47.
(2) Age, s. 49.
(3) Age, s. 333.


10 Haziran 2018 Pazar

Dünya Kupasının Rusya ekonomisine etkileri



Samih Güven



Dünya kupaları ülkeler için prestij kaynağı malum. Bu tür organizasyonlar ülkelerin spor alt yapısının geliştirilmesi, tanıtımı ve turistik potansiyelinin artırılması açısından büyük önem taşıyor. Bu yüzden organizasyona talipli olan ülkeler arasında ciddi rekabet söz konusu olduğu gibi sonrasında uzun süren hazırlıklar gerekiyor. Rusya birkaç yıldır bu konuya son derece önem veriyor ve bunu önemli bir fırsat olarak görüyor. 

14 Haziran-15 Temmuz arasında oynanacak maçlar, aralarında Moskova, St. Petersburg, Kazan, Yekaterinburg, Nijdi Novgorod, Samara ve Volgagrad’ın da bulunduğu 11 şehirde çoğu yeni inşa edilmiş ya da tadil edilmiş 12 statta oynanacak. 

Kupa kapsamında 500 bin turist gelmesi ve özellikle perakende, otel ve restorancılık sektörlerinin olumlu etkilenmesi bekleniyor. Kupa için gelen ve genelde harcama potansiyeli daha yüksek olan turistlerin ortalama 5 bin dolar harcayacağı varsayımı altında Kupanın iç tüketime etkisinin 2,5 milyar doların üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bunun toplam tüketim harcamalarına %1-2 civarında ilave katkı yapması, GSYİH’ya ise %0,15-0,25 arasında etki etmesi tahmin ediliyor. 

Tarihinde ilk defa Dünya Kupasına ev sahipliği yapacak olan Rusya birkaç yıldır ciddi bir hazırlık yapıyor ve yaklaşık 14 milyar dolar harcama söz konusu olmuş. İstihdama 200 binin üzerinde ilave katkısı olduğu belirtiliyor.

Rusya ekonomisi özellikle 2015 ve 2016 yıllarında yaşadığı durgunluktan çıkarak 2017 yılında %1,5 oranında büyüme sağladı. Özellikle serbest kur rejimi, enflasyon hedeflemesi, mali kural, bazı sektörlerdeki ithal ikamesi politikaları ve diğer politikalarla makro ekonomik istikrar sağlanmış oldu. Bununla birlikte 2018 yılı için büyüme tahminleri bugünlerde aşağı yönde revize edildi ve %1-2 arasında gerçekleşmesi bekleniyor.

Başbakan eski yardımcısı Arkady Dvorkovich tarafından yapılan açıklamada, Dünya Kupası için yapılan hazırlıkların ekonomik büyümenin en önemli kaynağı olduğu ifade edildi geçenlerde. Konuyla ilgili olarak Moody’s tarafından yapılan açıklamada ise Kupanın gıda, otel, restoran, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerinin gelirlerinde geçici bir artış yaratacağı ancak Rusya ekonomisi üzerine olan etkinin sınırlı kalacağı belirtiliyor. Diğer yandan geçmiş dünya kupaları ev sahibi ülke paralarının kupa döneminde az da olsa bir değerlenme yaşadığını gösteriyor. Aslında Rusya ekonomisinin güçlü yanlarından biri ihracat potansiyeli ve cari fazla. Bu yüzden turizm gelirlerinin ödemeler dengesine yapacağı ilave katkı bizim gibi ülkelere göre daha sınırlı. Diğer yandan inşaat alanındaki yatırım harcamalarının bir bölümü geçtiğimiz yıllarda gerçekleşmiş oldu.

Bununla birlikte Kupa yatırımları sayesinde Rusya yeni statlara kavuştu. Bazı statlar yenilenmiş oldu. Ülkenin spor altyapısı olumlu etkilendi ve bunlar toplum yararına olan yatırımlar. Diğer taraftan birkaç yıldır örneğin Moskova merkezinde yollar, kaldırımlar ve diğer alanlarda yapılan düzenlemeler şehrin estetiğini ve turizm potansiyelini olumlu etkilemiş oldu.

Kupanın ekonomiye olan etkileri sınırlı olsa da şehir ve spor altyapısına katkılar yanında böyle bir kupaya ev sahipliği yapmanın gurur ve prestij kaynağı olduğu açık.

Moskova metrosu nasıl yapıldı?



Samih Güven



Avrupa’nın en yoğun metrosu olan Moskova metrosu günde yaklaşık 7 milyon yolcu taşıyor. Toplam uzunluğu 365 kilometre ve büyük Çin şehirleri, Londra ve Newyork metrolarından sonra geliyor. Toplam 12 ana hat ve 214 istasyondan oluşuyor. 

Bugün Moskova şehri, metro olmadan düşünülemez sanırım. Şehrin derinliklerinde kendine has kurallarıyla, insan yoğunluğuyla başka bir dünya gibi. Yağmur ve kar şehri olan Moskova’da trafik açısından paha biçilmez bir işlev yerine getiren metro, kimi istasyonlarının sanat eseri gibi yapılmış olması nedeniyle de ilginç.

Böylesine önemli ve bazı istasyonları Moskova’daki turistik güzergahlar arasında yer alan metro bir anda ortaya çıkmış değil elbette. 1930’lardan itibaren deyim yerindeyse ilmek ilmek örülerek, büyük emekler verilerek bugüne getirilmiş. 

Özellikle ilk açılan istasyonlar, avizeleri, mermerleri, mozaikleri, kahramanlık, kültürel ve politik figürleriyle komünist sistem için de bir prestij ve başarı simgesi olmuş.

Aslında Moskova’ya bir metro yapılması fikri oldukça eski. 1875 yılından 1930 yılına kadar en az 5 proje geliştirilmiş ama 30’lu yıllara kadar hayata geçirilememiş. İlk defa 10 Aralık 1931 yılında inşaat işçileri 13 Rusakovskaya Caddesine gelir ve donmuş toprağı kazmaya başlar. Bir ay içinde Sokolniki’den Kropotkinskaya’ya olan ilk metro hattı şekillenmiş olur. Ancak inşaat çalışmaları oldukça yüzeyden gerçekleşince bütün şehrin bu şekilde kazılamayacağı düşünülür. O dönem genç bir mühendis olan Veniamin Makovsky yerin oldukça altından kazılarak inşaata devam edilmesini önerir. O dönemki teknoloji açısından bu fikre karşı çıkılır. Belediye başkanı konuyu Stalin’e götürür ve onun onayıyla büyük yer altı inşaatı başlamış olur.

Ancak o dönemin koşullarında inşaat çok yavaş ilerler. Bunun üzerine yabancı uzmanlardan yardım istenir. 1934 yılında İngiltere’den tünel kaplama makinası da getirilir. Metro inşaatı genelde kaz ve kapla metodu ile yapılır. 1935 yılında 13 istasyon açılır. 1937-38 döneminde ikinci aşamaya geçilir ve bugün en güzel metro istasyonları arasında olan Kievskaya, Ploshchad Revolutsi, Mayakovskaya gibi istasyonlar inşa edilir. Bu dönemde “yer altında saraylar inşa edelim” diye bir slogan söz konusu olmuş. İstasyonların mimarisine büyük önem verilmiş.

İkinci Dünya Savaşı sırasında metro istasyonları sığınak olarak da kullanılmış. Hatta yer altında mağazalar, kuaförler, kütüphaneler açılmış. Yer altında başka bir yaşam oluşmuş, birçok bebek dünyaya gelmiş.

Moskova’da yeni metro istasyonlarının yapımına günümüze kadar devam edilmiş. Şehrin gelişimi, trafik, hatların entegrasyonu gibi konular göz önüne alınmış. Örneğin son yedi yıl içinde 55 yeni istasyon ve 101 kilometre hat oluşturulmuş. İstasyonlar ise değişen mimari anlayışına göre yeniden şekillenmiş. İlk istasyonların bakımına ve korunmasına ise özen gösterilmiş hep.

Kanımca Moskova metrosunun arkasındaki etkenler birçok şeyde olduğu gibi, irade, tutku, önceliklendirme, planlama ve akılcılık.