Moskova

Moskova

10 Temmuz 2011 Pazar

Rus gençler evlilikten korkuyor













Yaşar Niyazbayev
Moskova, Cihan


Rusya’da yapılan son anket çalışmasına göre halkın büyük çoğunluğu aileye çok önem verdiğini ifade ederken, evlilikten korktuklarını da ortaya çıkardı. Araştırmaya göre özellikle gençler endişe ile yaklaştıkları evliliği ertelerken, ebedi aşka inanmıyor.

Rusya Kamuoyu Araştırma Merkezi "FOM" Ruslar için temel değerler başlıklı kamuoyu yoklaması yaptı. Ankete katıların yüzde 55’i ilk sıraya aileyi koydu, yüzde 32’si aşkın kendileri için daha ağır bastığını ifade etti.

Uzmanlara göre, “gençler çevrelerinde sağlam ve mutlu aile göremedikleri için mutlu bir evlilik yapacaklarına inanmıyor” ve “olabildiğince evliliği ertelemeye çalışıyor.” Sosyologlar ise aile içi yaşanan sorunların temel nedeni olarak erkek ve kadının hayatın içinde değişen rollerine işaret ediyor.



Sovyetler Birliği zamanında kadın ailede daha hakimdi. Savaşlardan, devrimlerden ve bir sürü baskılardan sonra erkek çocuklarını anneleri ve nineleri terbiye etmeye başladı.

Sonuç olarak ataerkil olan babaların gün geçtikçe sayıları azaldı. Ve kadınlarda daha yoğun olarak görülen nezaket, duyarlılık, incelik gibi özellikler erkeklerde daha baskın hale geldi. Kadınlar ise yavaş yavaş yumuşaklığını kaybederek daha güçlü, daha iradeli bir kişilik kazandı.

Psikolojik Danışmanlık Bölümü Moskova Şehir Psikoloji ve Pedagoji Üniversitesi Profesörü Tatyana Gavrilova Ria Novosti'ye yaptığı açıklamada kadınlar artık yanlarındaki erkekleri kendileri gibi görüyor, müstehcen fıkralara beraber gülüyor, açık açık farklı konuları konuşabilir.” yorumunda bulundu. Uzman bu tarz davranışların sevgi ve aile yapısını öldürdüğünü dile getirdi.

Anne baba ilişkileri evlilik düşüncesinden vazgeçiriyor

Tatyana Gavrilova sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Erkek ailenin direği olarak kabul ediliyor. Kadın ise kadınlık ve annelik rolünden hoşnutsuzluk duyuyor. Kadın artık kendi ayakları üzerinde durmak, kendi hayellerini gerçekleştirmek, iş kadını olmak ve hayattan zevk almak istiyor.”

Sosyal Psikoloji Fakultesi profesörü Anna Prihojan bir çok gencin aile hayatının zor, sıkıcı ve acı olduğunu ve bu yüzden bekarlıktan alabildiği kadar zevk almak istediğini dile getirdi. Prihojan, “Bugünkü kızların çoğu mali açıdan bağımsızlığını kazanmadan ve yüksek maaşlı bir iş bulmadan evlenmek istemiyor.” ifadelerini kullandı.

Federal Devlet İstatistik Servisi Rosstatt'ın verilerine göre Rusya’da çocukların yüzde 30'u evlilik dışı doğuyor. Sosyal Psikoloji Fakultesi profesörü Tatiana Gurko, bir çok Rus çift çocuklarının olacağını öğrendikten sonra evlenmeye karar verdiğini belirtti.

Öğrenciler arasında yapılan ankette evliliğin ömür boyu sürmesinin mümkün olmayacağını söyleyenlerin oranı yüksek olduğu görüldü. İnsanın hayatında bir kaç kez evlenebileceğini söyleyenlerin yüzde 58’i kız yüzde 54’ü erkek olduğu saptandı.

Moskova'da 11 yıl aradan sonra ilk kez doğum oranı ölüm oranını geçti














Günün "en güzel" haberi: Rusya’da hükümetin doğum oranlarını artırmak için başvurduğu önlemler meyvelerini vermeye devam ediyor. Resmi verilere göre başkentte 11 yıl aradan sonra ilk defa doğum oranları ölüm oranlarını geride bıraktı. Bu yılın ilk yarısında Moskova'da 58 bin 399 çocuk dünyaya geldi. İşte veriler:
Moskova Belediyesi'nin açıkladığı verilere göre, başkentte bu yılın Ocak-Haziran döneminde 58 bin 399 doğum gerçekleşirken, aynı dönemde 56 bin 95 kişi hayatını kaybetti.

Yine belediyenin verilerine göre, Moskova'da son 18 yılda doğum oranları yaklaşık iki kat arttı. Buna göre, başkentte 1993 yılında yılda 62 bin çocuk dünyaya gelirken, 2010 yılında bu rakam 123 bin 600’e kadar çıktı.

Moskova’da bugün engelli çocuk sahibi aileler devletten ayda 18 bin ruble ile 30 bin ruble, çok çocuklu aileler 9 bin ile 18 bin ruble arasında yardım alıyor. Çocukların dul anneler tarafından bakıldığı aileler için ise bu rakam 6 bin ila 11 bin ruble arasında değişiyor.

Hükümetin verilerine göre de bugün Rusya'da ortalama yaşam süresi 69 yıl. 1 Ocak 2010 itibarıyla ülke nüfusu 141,92 milyon kişi. Bir önceki sene bu rakam 141,9 milyon seviyesindeydi.

Kaynak: http://www.turkrus.com/

17 Haziran 2011 Cuma

İşte gerçek denizkızı











Rus bilim kadını Natalia Avseenko, eksi 1.5 santigrat derecedeki suya çıplak giriyor ve su altında 10 dakikadan fazla beyaz balinalarla birlikte yüzüyor

Posta

Rusya'nın kuzey batısındaki Murmansk Oblast bölgesinde balinalar üzerinde araştırma yapan Rus bilim ekibinin kadın üyesi 38 yaşındaki Natalia Avseenko, beyaz balinaları yakından gözlemek için eksi 1.5 santigrat derecedeki suya çıplak giriyor. Uzmanlar, beyaz balinaların dalgıç giysisi benzeri yapay malzemelerle dokunulmasından hoşlanmadığını söylüyor.

Yoga tekniği sayesinde 10 dakikadan fazla bir süre su altında kalmayı başaran Avseenko, bilim dünyasını hayrete düşürüyor. Normal koşullarda bir insanın sıfırın altındaki deniz suyunda ortalama 5 dakika hayatta kalabildiği belirtiliyor.

BEYAZ BALİNALAR

Beyaz balina, ak balina, beluga balinası ya da yalnızca beluga (Delphinapterus leucas),yaşam alanı arktik ve arktik altı denizler olan bu (nadiren karadenizde rastlanır) memeli için kullanılan "beluga" adı, Rusça'da "beyaz" anlamına gelen (belukha) sözcüğünden türemiştir. Hayvanın Latince olan bilimsel adı ise "beyaz (leucas), yüzgeçsiz (-apterus) yunus (delphin-)" anlamını taşıyor. Bu deniz memelisinin Türkiye'nin gündeminde yer alışı, Ukrayna'nın Sivastopol şehrindeki bir araştırma enstitüsünden kaçtığı belirtilen ve 25 Ocak 1992'de Gerze limanına gelip, bölge halkı tarafından Aydın olarak adlandırılan bir beyaz balina ile olmuştur.

10 Haziran 2011 Cuma

Vizesiz Moskova Rehberi














Ürün Dirier
Aktüel


Moskova’ya ayak bastığınızda ilk sınavı trafikte veriyorsunuz. Üstelik hayli zorlu bir sınav bu. Hava limanından merkeze gitmek için boşuna taksi aramayın, bulamazsınız. Önünüze çıkan herhangi bir araca elinizle işaret ettiğinizde hemen duracaktır. Sizi istediğiniz yerepazarlıkla götürecek, hazırlıklı olun. Moskova’da en kısa mesafe beş dolar, hava alanından merkez ise 50 dolar, daha fazlasına razı olmayın…

Trafik genellikle çok yoğun, hem de yollar gidiş dönüş sekizer şerit olmasına rağmen. Saatlerce aynı noktada beklediğiniz için siz sinir krizi geçirirken şoförünüz ise son derece sakin görünecektir, çünkü halk SSCB döneminden kalma bir disiplin ile her türlü kuyrukta beklemeye alışkın. Ancak trafikte arıza çıkaranlar da var. Azeriler, Ermeniler ve Çeçenler beklemeyi pek sevmiyor… Burada kornaya basmak da büyük bir küfür olarak kabul ediliyor. Trafiğe alkollü çıkmak ise neredeyse imkansız.Trafikte alkol limiti 0. Rusların ekmek mayasından yapılma Kvas isimli yerel bir içecekleri var, yüzde bir alkol içeriyor, ama trafiğe çıkarken Kvas bile içmemeniz gerekiyor. Bu şehirde gençlerin en çok rağbet gösterdiği mesleklerden biri trafik polisliği, çünkü çok kazandırıyor. Halk ise polislerden ama özellikle trafik polislerinden nefret ediyor. Amaçları trafiği düzene sokmaktan çok küçük bir hata yakalayıp rüşveti cebe indirmek.

Evler çok pahalı

Şehre gelmeden otelinizi ayarlayın. Zira en ucuz otel odasının günlüğü 150 dolar. Burada aslında hemen her şey çok pahalı. İstanbul’da bin liralık bir ev, burada 1500 dolar… Dünyadaki en pahalı emlak piyasalarından birine sahip Moskova. Evlerde ya tek ya da iki odalı. Çoğu da Stalin döneminden kalma, “herkese bir ev” mantığıyla yapılmış 50 - 60 metrekarelik evler. Hemen her ailede böyle bir evin tapusu var. Gençler evlendiklerinde ayrı kiraya çıkacak paraları olmadığı için yine aileleriyle aynı evde yaşamaya devam ediyorlar. Evden ayrılmayı tercih edenler de babuşka denen, yaşlı Rus kadınların evinde kiralık bir oda tutuyor. Bir de komünalka denen, devlet tarafından verilen ve birkaç ailenin bir arada yaşadığı üç odalı daireler bulunuyor.

Meşrubat niyetine bira içiyorlar

Rus halkı içmeyi seviyor. Hatta sabah elinde birayla metroya binen iş kadınları görmek çok doğal. Metrolarda yaşlılar genellikle gençleri eleştirip duruyor. Komünist rejime alışkın yaşlıların yaşam tarzları gençlerinkinden oldukça farklı. Gençler kazandığı parayı gece kulüplerinde eğlenerek harcıyor. Yaşlılar ise sanata ve eğitime, kitap okumaya düşkün. Ama onlar da dansa meraklı. Bahar aylarında devlet radyosu parklara müzik yayını yapıyor, yaşlı emekliler de birbirlerine sarılarak dans ediyorlar.

Rus erkeğini çekmek zor.

Rus kadını çok verici ve fedakâr. Rus erkeği ise çok fazla içiyor ve sadakatsiz. Ancak hoş tarafları da var, örneğin bir kadınla buluşacağı zaman mutlaka elinde çiçeğiyle gidiyor. Rusya’da bu bir ön şart. Ayrıca asla kadının elini cebine attırmıyor, centilmen… Ancak evlenince evin yükü kadının omuzlarında. Hatta sıklıkla erkek evde yatıyor, sadece kadın çalışıyor. Rusya’da kadın her alanda çalışıyor. Tramvay ve metro şoförleri, inşaat işçileri, boyacılar hep kadın. Her türlü ağır sanayi işini de kadınlar yapıyor. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra erkek nüfusunun azalması yüzünden tüm hayat yükü kadınların sırtına binmiş. Gençler, çok küçük yaşlarda evleniyorlar, ancak bu evlilikler birkaç yıl sonra genelde erkeğin başka bir kadının peşine düşüp evi terk etmesiyle sonuçlanıyor. Rusya bu sebeple genç, yalnız annelerle dolu.

Dikkat! Dayak yiyebilirsiniz!

Moskova’da her caddede bir gece kulübü bulunuyor, zira genç Ruslar eğlenceye çok düşkün. Yanlarında eşleri ya da sevgilileri bile olsa başkalarıyla dans edebiliyorlar. Yabancılarla tanışıp konuşmak onlar için gayet normal. Ama bu, Türk erkeğinin Moskova kulüplerine akıp cüretkar teklifler yapabileceği, Rus kadınlarına iltifatlar yağdırabileceği anlamına gelmiyor. Bu şekilde davranıp Rus erkeklerden dayak yiyen Türk sayısı oldukça fazla. Rus erkeği içince çok kıskanç olabiliyor, kadınlarına nasıl bakıldığını biliyor ve bunu hazmedemiyorlar. Burada kızlar da bir erkek için kıyasıya dövüşebiliyor.

Bir de oligarklar var.

SSCB dağıldıktan sonra 90’ların başındaki özelleştirmeler sırasında kurnaz davranarak zengin olmuş sonradan görmelere oligark deniyor. Onlar daha çok Batılı şarkıcı ve dansçıları getirttikleri özel partilerde eğleniyorlar. Eğlence anlayışları da Arap şeyhleriyle Amerikalı rap yıldızı arasında bir yerlerde. Hummer cipler, lüks spor otomobiller ve limuzinlerle gezip 2 bin metrekarelik evler yaptırıyorlar. Erkeklerin evlense bile birçok sevgilileri oluyor. Oligarklar, Lubyanka-Okothny Ryad/ Teatralnaya üçgenindeki kulüplerde eğleniyorlar. Ruslar’ın bir eğlencesi de kumar oynamak. Ancak iki yıl önce bütün kumarhaneler kapatılmış. Şu an illegal olarak internet kafelerde kumar oynatılıyor. Bir başka keyifleri ise saunalar. Bir de herkesin dinlenme evi yani bir dacha’sı var şehir dışında. Bu evlerde mangal yapıp ailecek yiyip içiyorlar hafta sonlarında. Moskova’da her 100 metrede bir eczaneye rastlayabilirsiniz. Eczanelerde genellikle kuyruk oluyor. Çünkü Ruslar vitamin haplarıyla yaşıyor. Nedeni de havanın soğuk, sebze meyvenin az ve pahalı olması.

Krebe doyacaksınız

Rusların vazgeçilmez yiyeceği krep. Hatta gece kulüpten çıktıktan sonra biz nasıl işkembe çorbası içiyorsak onlar da krep yiyorlar. Moskova’da her köşe başında bir krepçi, bir McDonald’s, bir Burger King var. Restoranlar da var ama çok pahalı;akşam yemeği 2 bin - 3 bin ruble. İçki de içerseniz hesap 50 bin rubleyi bulabilir. Rusların, çeşitli soslarla hazırlanmış balıkları meşhur. Bahşiş şart değil, ama genelde hesabın yüzde 10-15’i kadar vermek gerekiyor. Size bir de güzel bir et lokantası önerelim: El Gaucho!.

BUNLARI BİLİN

* Rusya’da sokağa çıkarken pasaportunuzu yanınıza almayı unutmayın, aksi takdirde başınıza büyük dert açarsınız; polis sizi derhâl merkeze götürür.
* Derdinizi İngilizce anlatmaya çalışarak kendinizi boşuna yormayın, kimse bu dili bilmiyor. Zaten şehirdeki Azeriler, Özbekler, Tacikler, Ahıska Türkleri, Gürcüler ve Ermenilerin bir bölümü gayet iyi Türkçe konuşuyor.
* Sarı taksi sayısı yok denecek kadar az ve çok pahalı.* Kapkaça karşı çantanıza, cüzdanınıza dikkatedin.
* Bir Rus’a asla “kazyol” (keçi) demeyin, büyükhakaret. Söylenmeyecek diğer iki sözcük de “manyak” ve “durak”. Manyak bildiğiniz anlamda. Durak da deli demek. Eğer bu sözleri bir tartışma sırasında söylerseniz dayak yersiniz.

MOSKOVA’NIN EN POPÜLER KULÜPLERİ

1.RAY
2.BARKAD
3.KANSEPT
4.B1 VE B2
5.CESHTIR
6.OSCAR
7.PAPARAZZI
8.PAPA JOHNS
9.CARDAK
10.FANKI MAMA

(Standart gece kulüplerinde bira 80 ruble ile 300 ruble arası değişiyor. Viski açtırmak 10 bin ruble)

MOSKOVA’DA YAŞAYAN TÜRKLER ANLATIYOR

*Restoranlarda sipariş almaya çok geç gelirler. Çorbadan önce salata getirirler. Rus mutfağı çok fakir. Ancak salatada iyiler. Belli başlı yemekleri: “Sup Si” ve “Sup Bors” adlı çorbalar, “Grechka” (arpa pilavı), “Salat Olivye” (salata) ve “Rassolnik” (turşulu sulu yemek). (Kubeysi Tarhan)

* Alkol burada yaşamın bir parçası, sarhoşa kimse kötü muamele yapmaz. Kadına dayak burada çok sık görülen bir şey. İstatistiklere göre Rusya’da her üç dakikada bir kadın dayaktan ölüyor. (Fahir Atalaya)

* Bir Rus’un masası tam dolu olur. Türkiye’de “her şey dahil” otellerde tabaklarını gerekli gereksiz doldurmalarının nedeni bu alışkanlıktır. (Emir Kızanlık)

* Moskova’da her şey evrak ve kuyruklarla hallediliyor. Apartmanlar öyle bakımsız ki, içleri izmarit ve Baltika (Rus birası) şişeleriyle dolu. Ruslar birbirlerine çok güvenmiyorlar. Her daireniniki giriş kapısı var. Her katta ayrı bir çelik kapı daha var. Evlerin hepsi eşyalı olarak kiralanıyor. Burada erkek kadına nezaket göstermez, iki cins birbirine son derece eşit görünüyorlar. O kadar eşit ki sokakta kadınla erkeğin kıyasıya tekme tokat dövüştüğünü bile görebilirsiniz. (Çiğdem Ergün Özdemir)

* Rus erkekleri kadına ilgi göstermez. Sakindir ama yeri gelince kadına el kaldırmaktan da hiç çekinmezler. Erkeğin kadınla buluşmaya giderken çiçek götürmesi adettendir. (Mehmet Lalek, Türk Rus Kültür Merkezi Direktörü)

* Buradaki araç trafiği İstanbul’da olsa kitlesel katliamlar yaşanırdı ama burada saatlerce aynı noktada bekleyebiliyorlar. Öyle ki, her yıl yüzlerce kadın Moskova trafiğinde doğum yapıyor. (Barış Mutlu, TRT Moskova Temsilcisi)

* Rusya’da misafir kabul etmek, misafirliğe gitmek çok önemli. Bir yere misafirliğe gidildiğinde eli boş gidilmemeli. Pasta, şampanya, çikolata, şarap götürülebilir. Özel günlere önem verirler,arkadaşın doğum gününü kutlamamak çok ayıp karşılanır. (Yusuf Nuraydın, Pronto Tur rehberi)

* Rus kadınları çok albenili giyinir ama sokakta, metroda uluorta kimseye boncuk dağıttıklarını görmedim. Anneler çocuklarını bağrına basmaz, aralarındaki ilişki resmidir. (Fatma Yılmaz Tiryaki)

* Ruslar çok muhafazakârdır. 28 Şubat’ta eşcinsel evliliği yasal hale gelince büyük protesto gösterileri oldu. En pahalı sokakları Arbat ve Krasnaprisnenskya. En çok izlenen programları bizdeki BBG tarzı reality şovlar. Seks ve şiddet sansürsüz olarak yayınlanıyor. Rusya’da bir çocuğun vekaleti asla babaya verilmez. (Ali Yasin Demirer)

* Rusya’da ortalama bir markette içki reyonunda, sadece bira çeşidi bile en az 120’dir. Bir Rus kızını yeni tanışmışken eve çağırmak büyük hakarettir. Doğan her çocuk iki yaşına gelene kadar devlet kontrolündedir. Belli tarihlerde doktora götürmeniz gerekir, götürmezseniz polis gelir eve. (Berat İzdar)

2 Haziran 2011 Perşembe

Batıl inançlarımız ve inançları...











Kaynak: http://www.turkrus.com/

TürkRus.Com yazarlarından İsmail Boy bu kez "batıl inançlar" konusunu kaleme aldı: "Ruslarla ortak noktalarımızdan biri, onların da bizim gibi duygusal bir millet olmalarıdır. İnsanlarının duygusal olduğu ülkelerde, ister istemez bazı batıl inançları da olabiliyor. Örneğin öğrencilik yıllarımda babaannem, sınava girmeden önce mutlaka sınıfa sağ ayağımla girmemi isterdi, böylece güya sınavda hep bildiğim konulardan sorulacağına inanırdı, etkisi olmadı desem yalan olur.."

Çevremize biraz dikkatlice baktığınızda benzeri davranışları siz de fark edeceksiniz. Sizden istenilen bir bıçak veya makası elden ele vermek yerine masanın üzerine bırakıp oradan alınmasını bekleyerek doğabilecek muhtemel kavgaların da önlenmesini sağladığını düşünenler mi ararsınız, merdiven altından geçmenin uğursuzluk getireceğine inananlar mı istersiniz, daha neler neler… Bazı insanlar saçma bulsa da, bu tip inançların ortaya çıkardığı bir sürü davranış modelleri saymak mümkündür.

İşte bu ve benzeri inançlar Rus toplumunda da yoğun olarak yaşanıri Bugün, Rusya’nın çeşitli yerlerinde şimdiye kadar karşılaştığım bazı inançlarını sizlerle paylaşmak istiyorum;

-Bir dostunuza vereceğiniz cüzdan, vazo, fincan gibi hediyeleri içi boş olarak vermeniz uğursuzluktur, mutlaka içine bir madeni para koyup öyle vermek gerekir.

-Rusya’da çiçek vermek gibi yaygın bir gelenek olduğu herkesçe malumdur, ancak çiçek vermenin de bir ritüeli vardır, vereceğiniz çiçek sayısı mutlaka tek olmalıdır, çünkü çift sayılı çiçekler sadece cenazelere gider.

-Eğer uzun süredir görmediğiniz bir tanıdığınızı gördüğünüzde onu hemen anımsayamazsanız, kim olduğunu ancak karşınızdaki kendisini size tanıttıktan sonra hatırlarsanız o kişi yakın bir gelecekte zengin olacak demektir.

-Sokakta yürürken biri önünüzden boş kovalar taşıyarak geçerse para kaybedeceksiniz, ama kovalar özellikle su ile dolu ise kısa sürede zengin olacaksınız demektir.

-Caddede önünüzden siyah bir kedi geçmesi uğursuzluktur ve bu uğursuzluktan kurtulmak için sol omzunuza üç defa tükürmeniz gerekir.

-Kazara sokakta bir Rus’un ayağına basarsanız o da hemen dönüp sizin ayağınıza basacaktır. Sakın size kızdığını sanmayın, sadece ileride kavga etmekten kaçındığı için size karşılık vermeğe çalışıyordur.

-Yeni bir eve sizden önce kedinin girmemesine dikkat edin çünkü girerse o evde bereket ve mutluluk olmayacak demektir.

-Evden çıktıktan sonra unuttuğunuz bir şey yüzünden tekrar eve girmek uğursuzluktur, ama girmek zorunda kalındı ise de eve girer girmez aynaya bakıp dil çıkartmak gerekir.

-Eğer evin içinde ıslık çalınırsa para kaybedileceğine inanılır.

-Bir süreliğine bulunduğunuz şehirden ayrılmak zorunda kaldığınızda, evden çıkmadan önce siz ve yanınızdakiler çömelerek birkaç saniye oturup etrafındaki eşyalara bakarak vedalaşılır. Bu, eve tekrar geri dönebilmenin bir nevi garantisi sayılır, aksi halde eve geri dönmeme ihtimali olabilir.

-Kapı eşiğinde iki kişi asla tokalaşmaz, taraflardan biri mutlaka içeri veya dışarı adım atar, yoksa araları bozulur.

-Kadınların el çantalarını yere bırakmaları istenmez çünkü çantayı yere bırakmak parasız kalmak demektir.

-Genç kızlar köşeye bakan masalarda oturursa evlenmeleri 7 sene gecikir.

-Fincana dökülen çayın veya kadehe konulan votkanın üzerinde bir köpük tabakası oluşursa uğurdur, hemen o köpük alınıp saçlara sürülür, saçım kadar bol param olsun demektir.

-Cam bardak, porselen tabak gibi mutfak eşyalarının düşerek kırılması çok yakında mutlu bir haber alınacağının müjdesidir.

-Bıçak, çatal gibi sivri uçlu bir hediye verildiğinde, hediyeyi veren ile gelecekte kavga etmemek için bu hediye karşılığında küçük bir miktar para verilmesi gerekir.

-Gökyüzünde ayın büyümeye başladığı dönemlerde saçınızı kestirirseniz yerine daha hızlı, daha gür saçlar çıkar.

-Üzerinizde bir sökük veya yırtığı dikmek demek, hayatının kısalacağı demektir.

Bu örnekler, benim burada yaşarken gördüklerim. Eminim ki daha bunun gibi yüzlerce inanış vardır, hepsini araştırıp yazmak ciddi bir sosyoloji ya da antropoloji tezi konusu olabilir….

Moskovalılar tüketim "çılgını"











Kaynak: http://www.moskovalife.com/

Moskova ile taşra arasında ekonomik açıdan uçurum olduğu biliniyordu ama Moskovalıların Batılı başkentlerde yaşayanlardan daha çok para harcadığı ilk kez ortaya çıktı. Cushman-Wakefield’in araştırması, bir benzerlik kurulacaksa Moskova’nın Vladivostok ya da Novosibirsk gibi Rus kentlerinden çok Berlin ya da Londra’ya benzediğini gösteriyor. Burada söz konusu olan benzerlik vatandaşların aylık harcamalarıyla ilgili. Ortalama bir Moskovalı tüketim ürünleri için yılda 10.667 dolar harcıyor. Oysa taşrada yaşayan ortalama bir Rus vatandaşının yıllık harcama kapasitesi bunu tam yarısı.

Bu açıdan bakıldığında Moskovalılar tüketim malları için yılda 7500 dolar harcayan İngilizlerle 7200 dolar harcayan Almanların önünde. Bu durum elbette Moskovalıların İngilizlerden ya da yabancılardan çok kazandığı anlamına geliyor, fark Moskovalıların gelirlerinin neredeyse yüzde 80’ini harcamasından kaynaklanıyor. Oysa Batı Avrupa’da bu oran yüzde 40 dolayında. Rusya’da ortalama gelir taşra için 694 dolar, Moskova için ise 880 dolar (25 bin ruble).

Rusça argo rehberi: Urod!

Kaynak: http://www.moskovalife.com/

İngilizce yayımlanan Moscow Times gazetesini düzenli okuyanlar için Michele A. Berdy adı tanıdık gelecektir. 20 yılı aşkın bir süredir Moskova’da yaşayan ABD'li Berdy köşesinde her hafta Rusçanın incelikleriyle ilgili yazılar yazıyor. İlginç bulduğumuz bu haftaki yazısı özetlemek istedik:

“Geçen sabah arabamın yanına gittiğimde üzerinde bir not gördüm: урод- Urod ( Türkçeye hilkat garibesi, geri zekalı, acaip şey olarak çevrilebilir) Hiç tanımadığım birinin neden böyle bir not bıraktığını kısa sürede anladım. Bu hakaretin nedeni arabamı park etme şeklimi beğenmemesiydi. Ama ben de herkes gibi park etmiştim, ne başka bir arabaya engelliyor ne de yolu kapatıyordum. Bu olayı anlattığım bir arkadaşım “Neden urod” diye sorunca Rus argosu üzerine bir şeyler karalamaya karar verdim. Aslında “urod” gerçekten de ilginç bir kelime. Kökeni “rodit” fiilinden, yani doğurmaktan geliyor. Asıl anlamı fiziksel ya da zihinsel engelli demek. Belki “v semye ni byez uroda” deyimini duymuş olabilirsiniz, yani “her ailede bir kara koyun çıkar”. Konuyla ilgili bir diğer deyim: “Moralnıy urod” yani “ahlaksız insan”.

“Urod”un anlamlarından biri de “çirkin insan”. Nereden kaynaklandığı bilinmez ama Rusçada çok ilginç bir deyim var: K urodam otnositsya supermodeli-lyudi kotorıh byez slyoz nivozmojna smotrit”, yani “ mankenler o kadar acınacak yaratıklardır ki, onlara göz yaşlarına boğulmadan bakamazsınız!”

“Urod”un diğer anlamları arasında “gayri meşru çocuk” ve “hayvan” da var. Ayrıca çok iğrenç bulunan bir kişi için “vırodok” deniliyor. Tabii, bu ağır bir haraket olduğu için kişinin yüzüne söylememenizde fayda var!