Cenk Başlamış
Kaynak:
http://www.medyagunlugu.com/
Kaybettiğimiz iş adamı Şarık Tara'nın ve uzun yıllar
önderlik ettiği Enka Holding'in bugünlere gelmesinde Rusya pazarının kuşkusuz
çok önemli katkısı var.
Pazara daha Sovyet zamanında giren Enka, aradan geçen 30
yılda çok sayıda proje almakla kalmadı, diğer Türk inşat şirketlerinin de önünü
açtı.
Tara, Enka ve Moskova denilince akıllara öncelikle
Petrovskiy Pasaj geliyor.
1900'lerin başında yapılan tarihi pasajın onarımı 1988
yılının sonlarında, yani daha Sovyetler Birliği zamanında, Enka'ya verilince
kamuoyunda ilginç bir tartışma başlamıştı. Kremlin Sarayı, Kızıl Meydan ve
Bolşoy Tiyatrosu'na yürüme mesafesinde, yani Moskova'nın tam kalbindeki bir
inşaat işinin Türklere verilmesi önceleri tepki çekmişti. O dönemde Sovyet
basınında çıkan yazılarda, tarihi bir binanın onarım işini Türklerin
üstlenmesine dudak bükülmüş ve işi layıkıyla yapacakları konusunda kuşkular
dile getirilmişti.
Bu eleştiriler Tara'yı zor duruma düşürmüştü; eğer başarılı
olursa bunu kuşkusuz yeni işler takip edecek ama başarısız
olursa Sovyet pazarı belki de sonsuza kadar kapanacak, üstelik Türkiye'nin
hanesine kocaman bir eksi yazılacaktı.
1989 yılının Ocak ayında Moskova'ya ayak bastığımda ilk
ziyaret ettiğim yerlerden biri Petrovskiy Pasaj'ın şantiyesi olmuştu. Yüzlerce
Türk işçi ve mühendis binayı aslına uygun restore edebilmek için geceli
gündüzlü çalışıyor, projenin müdürü Ömer Göktürk, gözden kaçan köşede
kalmış bir seramiği bile hemen söktürüyor, yenisini yaptırıyordu.
Pasaj aslına uygun olarak yapıldı ve açılış törenine
dönemin Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un eşi Raisa Gorbaçova da katıldı.
Petrovskiy Pasaj'da elde edilen başarı Enka'ya yeni projeler olarak döndü, aynı
zamanda diğer Türk inşaat şirketlerinin de önünü açtı. Kısacası, Sovyetlerin
dağılmasından sonra Rusya'da yaşanan inşaat patlamasında pastanın payını
Türklerin almasında pasajın çok önemli bir rolü bulunuyor.
O günlere ilişkin ilginç anekdotlar da var...
Pasajın inşaatında çalışan Türk işçiler mesai bitiminde en
güzel giysilerini giyiyor ve Rus kız arkadaşlarıyla buluşmak için Bolşoy
Tiyatrosu'nun önüne koşuyordu, ellerinde bir demet çiçekle...
1990 yılıydı, Enka'daki bir şantiyede çalışan Türk işçiler
greve gitmişti. Bir şirket yöneticisi, grevle ilgili olarak gazetem
Milliyet'te haber yazmama kızınca aramızda tartışma yaşanmıştı. Daha sonra
karşılaştığımızda Şarık Bey görevimi yaptığımı bildiği için bu konuda tek bir
kelime bile etmemişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder