Samih
Güven
Kaynak:
https://samihguven.blogspot.com/
Türk sınır giriş-çıkış istatistiklerine göre 2017 yılında
Türkiye’yi 32,4 milyon yabancı ziyaret etmiş. Ödemeler dengesi istatistiklerine
göre de 2017 yılı içerisindeki seyahat gelirleri 22,4 milyar dolar. Aynı yıl
ülkemizi en fazla ziyaret eden yabancılar ise 4,7 milyon ile Ruslar. Rus'ları
Almanya, İran, Gürcistan, Bulgaristan, İngiltere ve Ukrayna vatandaşları
izliyor. 2018 yılının ilk beş ayında Rus turist sayısında geçen yılın aynı
dönemine kıyasla yüzde elli oranında artış olmuş.
Rus resmi istatistikleri açısından bakıldığında ise 2017
yılı içerisinde 4,5 milyon Rus’un Türkiye’yi ziyaret ettiği görülüyor ve
Türkiye ilk sırada. Rusların en fazla ziyaret ettiği diğer ülkeler ise
Finlandiya, Çin, Estonya, Polonya, Almanya ve Tayland.
Rusya’daki iklim koşulları dikkate alındığında Rusların en
önemli tatil motivasyonlarının güneş, kum, deniz, yani kıyı turizmi olduğu
görülüyor. Bu açıdan öne çıkan ülkeler Türkiye, Yunanistan ve Tunus. Geçmiş
yıllarda önemli ölçüde turist ağırlayan Mısır ise birkaç yıldır kapalı durumda.
Rusların şehir ve kültür turizmi tercihleri açısından öne çıkan ülkeler
özellikle İtalya ve İspanya.
Böylelikle Türk turizmi açısından Rusya’nın önemli bir ülke
konumunda olduğu görülüyor. Tabi Türkiye’nin bu başarısı tesadüf değil. Bunda
1980’lerden sonra yapılan büyük yatırımlar ile sektörün kendini sürekli olarak
geliştirmesi, rekabet avantajları ve devlet tarafından verilen desteklerin
önemli payı var.
Türkiye'nin sunmuş olduğu kalite, fiyat avantajı, hijyen,
güvenlik gibi faktörler oldukça önemli. Ayrıca özellikle Rusya ve bölge
ülkeleri açısından uçuşa yakınlık, vizesiz rejim, otellerin aile ve çocuklara
yönelik imkanları, bir çok otel personelinin Rusça konuşması gibi faktörler de
katkı yapıyor.
Türkiye’de öteden beri tartışma konusu olan bir husus her
şey dahil sistemi. Bu sisteme yönelik önemli eleştiriler, turistlerin otellerde
kapalı kalması, bunun da şehir ve kültür turizmini ve esnafı olumsuz
etkilemesi. Ancak bu hususun Türk turizm sektörünce değerlendirdiğini ve
sektörünün tercihini bu yönde kullandığını, aksi taktirde bu kadar yüksek
sayıda turist ağırlanmasının mümkün olamayacağı anlaşılıyor. Buna ilaveten
özellikle Rus turistlerin bu sistemi tercih ettiği, ayrıca birçok otel ve
tesisin kendini buna göre ayarladığı bir durumda geri dönüş o kadar kolay
görünmüyor.
Türk turizmi ile özdeşleşen her şey dahil sistem hakkında
ilginç bir açıklama ise geçenlerde Rus Federal Turizm Ajansı'nın Başkanından
geldi. Oleg Safonov, söz konusu sistemin ilk defa Sovyetler Birliği'nde
1920'lerden itibaren sanatoryum sayfiyelerinde uygulandığını ve daha sonra da
Karadeniz kıyılarında uygulandığını söyledi. Bu da Rusların bu sisteme
zaten alışkın olduğunu gösteriyor bir bakıma.
Ruslarla ilgili yapılan bir araştırmaya göre (Rusya
Federasyonu Pazar Araştırması - 2014 - Moskova Kültür ve Tanıtma Müşavirliği),
Türkiye’nin sağladığı yukarıda sözü edilen avantajlar yanında zayıf yanlar
olarak gösterilen bazı hususlar da söz konusu. Yapılan araştırmalarda Rusların
verdiği yanıtlar çerçevesinde olumsuz olarak belirtilen hususlar arasında zaman
zaman bir şey satma veya benzer nedenlerle ısrarcı yaklaşımlar, bazen de kimi
otel çalışanlarının aşırı samimi davranışları gibi konular öne çıkıyor. İlginç
başka bir şikayet ise turist kalabalığı. Genel bir özellik olarak turistler
gittikleri ülkelerde kendi milletlerinden insanları yanlarında çok fazla görmek
istemiyorlar nedense.
Fakat şunu söylemek gerekir ki, sektörün bu zayıf yanlarını
da sürekli geliştirdiği, otel personelinin kış dönemlerinde eğitime tabi
tutulduğu ve şehirlerde özellikle belediyeler ve esnaf tarafından tedbirler
alındığını görüyoruz.
Mevcut koşullar altında Ruslar ve bölge ülkeleri açısından
Türkiye çok önemli bir destinasyon ve bunun gelecekte de sürmesi bekleniyor.
Ancak şunu da söylemek gerekir ki, turizm konusu özellikle Türkiye ve Rusya
arasındaki ilişkilerden de oldukça etkileniyor ve bu ilişkilerin olumlu
seyretmesi önem taşıyor.
Türk turizminin dinamik yapısı, bir çok ülkedeki reklam ve
tanıtım faaliyetleri, sektörün kendini sürekli geliştirmesi oldukça önemli.
Dünyadaki gelişmelerin sürekli takip edilmesi, arz-talep dengesizliği gibi
sorunlara da çözüm üretilmesi önem taşıyor.
Sonuç olarak cennet Ege ve Akdeniz kıyılarına sahip
olduğumuz için şanslıyız. Bunu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Ama
doğal güzelliklerimizi de korumamız gerekiyor. Kültür ve şehir turizminin daha
da gelişmesi ile dinamik yapısıyla Türk turizm sektörünün daha da ileriye
gideceği açık. Son bir husus ise oldukça önemli. Aslında her şeye rağmen otel
karlılıklarının sanıldığı kadar yüksek olmadığı ve sektörün bütün bu
başarısının otel çalışanlarının, emekçilerin ellerinde yükseldiği hususlarını da
unutmamak gerekiyor.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder