Doktor Jivago’nun hiç unutamadığım filmler arasında önemli bir yeri var. Kitabı da almıştım, ama malum filmini seyrettikten sonra kitabı okumak pek olmuyor.
Bir arkadaşım mesajında bahsediyor:
"Geçenlerde radyoda dinledim, Dr. Jivago'nun ilk İngilizce çevirisi 3 ayda yapılmış, 1958 yılında… Tabii ki herkes gibi ben de kitabi okumak zahmetinde bulunmadım… Şimdi bir Rus-Amerika'lı karıkoca ilk kez kitabın tamamını İngilizceye çevirmişler, iki yıllarını almış bu proje. (haber için: http://www.wnyc.org/shows/fishko/2010/dec/10/) Özellikle kitaptaki şiirleri çevirmenin güçlüğü ve keyfi üstüne konuştular. Rusça'dan İngilizce’ye başka çeviriler de yapmış olan çift şöyle çalışıyormuş: Önce Rus kadın satır satır, kelime kelime İngilizceye çeviriyor, sonra Amerikalı kocası ile beraber sayfa sayfa üstünden geçiyorlarmış. İdeal çeviri yöntemi bu olsa gerek... Bu kez okuyacağım kitabı ama önce karşıma bir Ömer Şerif posteri asacağım yine de :-)!...”
O dönemin tarihini Ömer Şerif'in gözlerinden sökmeye çalışmak pek doğru değil, ancak yine de bu ne filmin, ne de Pasternak'ın değerini eksiltir.
Doktor Jivago, Sovyet yazarı Boris Pasternak'ın (1890-1960) Rus Devrimi sırasında geçen ünlü romanın adı...
Yazarın 1956'da Noviy Mir Dergisi'ne gönderdiği ilk romanı Doktor Jivago, SSCB resmi görüşüne uygun yazılmadığı gerekçesiyle reddedilmiş.
1957'de ilk kez İtalya'ya gizlice kaçırılan roman, burada hem Rusça hem de İtalyanca olarak aynı anda yayımlandı.
Ertesi yıl da İngilizce basılan "Doktor Jivago" kısa sürede çeşitli dillere çevrilerek bütün dünyada yaygın bir üne sahip oldu.
Pasternak, 1958 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne değer görüldü. Ancak, yapılan baskılar sonucu ödülü geri çevirmek zorunda kaldı. SSCB'de uzun yıllar yasak olan roman, 1985 sonrasında Rusya’da da yayımlanabildi.
2007'nin ilk günlerinde İngiliz gazetesi The Sunday Times, bir Rus araştırmacıya dayandırdığı haberinde Pasternak'ın Nobel Ödülü almasında İngiliz ve Amerikan gizili servislerinin rolü olduğu iddiasını ileri sürdü. Gazete, bu iddiasını, Moskovalı araştırmacı Ivan Tolstoy’un yeni kitabına dayandırıyordu. Habere göre, Pasternak'ın Doktor Jivago romanının batılı arkadaşlarına yolladığı kopyalarından bir tanesi Malta'da ele geçirildi. Bu kopyalardan birini taşıyan uçak Malta’da inişe zorlandı ve yolcular beklerken CIA ajanları kitabın sayfalarını fotoğrafladı. Ve CIA eşzamanlı olarak Avrupa'nın birçok merkezinde Doktor Jivago'yu Rusça olarak bastırttı. Gazetenin iddiasına göre bu operasyon, romanı yasaklayan Sovyet yönetimini küçük düşürmek için planlandı.
Aynı haberde 1958 yılının ödülünü belirleme sürecinde ellerinde ‘Doktor Jivago’yu buluveren Nobel Edebiyat Jürisi’nin şaşırıp kaldığı da yazıldı.
Boris Pasternak, 1958 yılında ödülü önce kabul etmiş, daha sonra ise ülkesinin (SSCB) yetkilileri tarafından ödülü geri vermeye zorlanmıştı.
Bu durumdan olumsuz etkilenen ve içlenen Pasternak, Ataol Behramoğlu'nun dilimize kazandırdığı aşağıdaki şiiri yazmıştı:
NOBEL ÖDÜLÜ
Bitkinim, izlenen bir hayvan gibi
Gürültü, şamata ardımsıra.
Bir yerlerde insanlar, özgürlük, aydınlık
Bir çıkış yolum yok dışarıya.
Kara bir orman ve göl kıyısı
Devrik bir köknar kütüğü karşımda
Yolum kesilmiş dört bir yandan
Olsun artık ne olacaksa.
Ne yaptım, işlediğim suç ne,
Katil miyim, mücrim miyim ben?
Ülkemin güzelliği üstüne şiirlerimle
Ben değil miyim dünyaya göz yaşı döktüren.
Yine de, çok az kala ölümüme
Gelecek bir zamana inanıyorum.
Alçaklığı ve kötülüğü
Aşacağına iyilik ruhunun.
Peki, bu kadar uluslar arası siyasi çekişmeye, entrikaya neden olan romanın konusu neydi?
Rusya'da 1917 Ekim Devrimi ve hemen sonrasında patlak veren Rus İç Savaşı (1917-1922) sırasında geçen roman, adını kahramanı şair doktor Yuri Jivago'dan almıştı. Arka planında bu siyasi çalkantıların bütün detaylarıyla anlatıldığı bu destansı romanın ön planında da iki kadın arasında kalıp sadakat ve ihtiras arasında bocalayan, hayatının kontrolü kendi elinden alınmış ve savaşın parçaladığı yokluklarla dolu bir ülkede oradan oraya sürüklenen aynı zamanda şair bir tıp doktorunun dramı anlatılıyordu.
Pasternak'ın romanı 1965 yılında ünlü yönetmen David Lean tarafından filme alındı. 3,5 saat uzunluğundaki bu kapsamlı epik filmde Ömer Şerif, Julie Christie, Geraldine Chaplin, Rod Steiger, Alec Guinness ve Tom Courtenay başrolleri paylaşmışlardı. Yapımcılığını Carlo Ponti'nin üstlendiği filmin Oscar, Altın Küre ve Grammy ödüllü özgün müziklerini Maurice Jarre bestelemişti. Film 10 dalda birden aday gösterildiği Oscar ödüllerinden "en iyi uyarlama senaryo", "en iyi görüntü yönetimi", "en iyi sanat yönetimi", "en iyi kostüm" ve "en iyi orijinal şarkı" dallarında olmak üzere beşini kazandı.
Sovyet yazarı Boris Pasternak'ın kendi ülkesinde yayımlatamadığı için kaçak olarak yurt dışına çıkartıp ilk kez 1957 yılında İtalya'da bastırttığı romanı Doktor Jivago, David Lean'in epik sinema uyarlaması dışında üç kez daha filme çekilmiştir.
Bir arkadaşım mesajında bahsediyor:
"Geçenlerde radyoda dinledim, Dr. Jivago'nun ilk İngilizce çevirisi 3 ayda yapılmış, 1958 yılında… Tabii ki herkes gibi ben de kitabi okumak zahmetinde bulunmadım… Şimdi bir Rus-Amerika'lı karıkoca ilk kez kitabın tamamını İngilizceye çevirmişler, iki yıllarını almış bu proje. (haber için: http://www.wnyc.org/shows/fishko/2010/dec/10/) Özellikle kitaptaki şiirleri çevirmenin güçlüğü ve keyfi üstüne konuştular. Rusça'dan İngilizce’ye başka çeviriler de yapmış olan çift şöyle çalışıyormuş: Önce Rus kadın satır satır, kelime kelime İngilizceye çeviriyor, sonra Amerikalı kocası ile beraber sayfa sayfa üstünden geçiyorlarmış. İdeal çeviri yöntemi bu olsa gerek... Bu kez okuyacağım kitabı ama önce karşıma bir Ömer Şerif posteri asacağım yine de :-)!...”
O dönemin tarihini Ömer Şerif'in gözlerinden sökmeye çalışmak pek doğru değil, ancak yine de bu ne filmin, ne de Pasternak'ın değerini eksiltir.
Doktor Jivago, Sovyet yazarı Boris Pasternak'ın (1890-1960) Rus Devrimi sırasında geçen ünlü romanın adı...
Yazarın 1956'da Noviy Mir Dergisi'ne gönderdiği ilk romanı Doktor Jivago, SSCB resmi görüşüne uygun yazılmadığı gerekçesiyle reddedilmiş.
1957'de ilk kez İtalya'ya gizlice kaçırılan roman, burada hem Rusça hem de İtalyanca olarak aynı anda yayımlandı.
Ertesi yıl da İngilizce basılan "Doktor Jivago" kısa sürede çeşitli dillere çevrilerek bütün dünyada yaygın bir üne sahip oldu.
Pasternak, 1958 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne değer görüldü. Ancak, yapılan baskılar sonucu ödülü geri çevirmek zorunda kaldı. SSCB'de uzun yıllar yasak olan roman, 1985 sonrasında Rusya’da da yayımlanabildi.
2007'nin ilk günlerinde İngiliz gazetesi The Sunday Times, bir Rus araştırmacıya dayandırdığı haberinde Pasternak'ın Nobel Ödülü almasında İngiliz ve Amerikan gizili servislerinin rolü olduğu iddiasını ileri sürdü. Gazete, bu iddiasını, Moskovalı araştırmacı Ivan Tolstoy’un yeni kitabına dayandırıyordu. Habere göre, Pasternak'ın Doktor Jivago romanının batılı arkadaşlarına yolladığı kopyalarından bir tanesi Malta'da ele geçirildi. Bu kopyalardan birini taşıyan uçak Malta’da inişe zorlandı ve yolcular beklerken CIA ajanları kitabın sayfalarını fotoğrafladı. Ve CIA eşzamanlı olarak Avrupa'nın birçok merkezinde Doktor Jivago'yu Rusça olarak bastırttı. Gazetenin iddiasına göre bu operasyon, romanı yasaklayan Sovyet yönetimini küçük düşürmek için planlandı.
Aynı haberde 1958 yılının ödülünü belirleme sürecinde ellerinde ‘Doktor Jivago’yu buluveren Nobel Edebiyat Jürisi’nin şaşırıp kaldığı da yazıldı.
Boris Pasternak, 1958 yılında ödülü önce kabul etmiş, daha sonra ise ülkesinin (SSCB) yetkilileri tarafından ödülü geri vermeye zorlanmıştı.
Bu durumdan olumsuz etkilenen ve içlenen Pasternak, Ataol Behramoğlu'nun dilimize kazandırdığı aşağıdaki şiiri yazmıştı:
NOBEL ÖDÜLÜ
Bitkinim, izlenen bir hayvan gibi
Gürültü, şamata ardımsıra.
Bir yerlerde insanlar, özgürlük, aydınlık
Bir çıkış yolum yok dışarıya.
Kara bir orman ve göl kıyısı
Devrik bir köknar kütüğü karşımda
Yolum kesilmiş dört bir yandan
Olsun artık ne olacaksa.
Ne yaptım, işlediğim suç ne,
Katil miyim, mücrim miyim ben?
Ülkemin güzelliği üstüne şiirlerimle
Ben değil miyim dünyaya göz yaşı döktüren.
Yine de, çok az kala ölümüme
Gelecek bir zamana inanıyorum.
Alçaklığı ve kötülüğü
Aşacağına iyilik ruhunun.
Peki, bu kadar uluslar arası siyasi çekişmeye, entrikaya neden olan romanın konusu neydi?
Rusya'da 1917 Ekim Devrimi ve hemen sonrasında patlak veren Rus İç Savaşı (1917-1922) sırasında geçen roman, adını kahramanı şair doktor Yuri Jivago'dan almıştı. Arka planında bu siyasi çalkantıların bütün detaylarıyla anlatıldığı bu destansı romanın ön planında da iki kadın arasında kalıp sadakat ve ihtiras arasında bocalayan, hayatının kontrolü kendi elinden alınmış ve savaşın parçaladığı yokluklarla dolu bir ülkede oradan oraya sürüklenen aynı zamanda şair bir tıp doktorunun dramı anlatılıyordu.
Pasternak'ın romanı 1965 yılında ünlü yönetmen David Lean tarafından filme alındı. 3,5 saat uzunluğundaki bu kapsamlı epik filmde Ömer Şerif, Julie Christie, Geraldine Chaplin, Rod Steiger, Alec Guinness ve Tom Courtenay başrolleri paylaşmışlardı. Yapımcılığını Carlo Ponti'nin üstlendiği filmin Oscar, Altın Küre ve Grammy ödüllü özgün müziklerini Maurice Jarre bestelemişti. Film 10 dalda birden aday gösterildiği Oscar ödüllerinden "en iyi uyarlama senaryo", "en iyi görüntü yönetimi", "en iyi sanat yönetimi", "en iyi kostüm" ve "en iyi orijinal şarkı" dallarında olmak üzere beşini kazandı.
Sovyet yazarı Boris Pasternak'ın kendi ülkesinde yayımlatamadığı için kaçak olarak yurt dışına çıkartıp ilk kez 1957 yılında İtalya'da bastırttığı romanı Doktor Jivago, David Lean'in epik sinema uyarlaması dışında üç kez daha filme çekilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder