Kaynak:
http://www.turkrus.com/
Türk lirası ve rublenin dolara karşı ayakta kalma savaşı….
ABD’nin Rusya ve Türkiye yaptırımlarında yeni dalga beklentisi… Suriye krizinde
yeni çözüm arayışları… Gündemde “önemli” sayılan bu ve benzer pek çok madde var
ama bugün manşetimizi, çocukluğumuzun kahramanlarından “bir güzel insana veda”
için ayırmayı borç biliyoruz:
Türkiye’de de pek çoğumuzun “Çocukluğumun en güzel romanı”
diye andığı ve defalarca okuduğu “Fedor Amca”nın yazarı Eduard Uspenski, 81
yaşında hayata veda etti…
Sadece “dünyanın en iyi çocuk romanları” arasında
gösterilen “Fedor Amca” («Дядя Федор»- Dyadya Fyodor) değil, Krokodil Gena ve
Çeburaşka ile arkadaşları dahil, pek çok ölümsüz "kahramana" hayat
veren Uspenski’nin Moskova’da hayata gözlerini yumduğu açıklandı.
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
"Büyük usta”nın vefatını kızı İrina kısa bir notla
açıkladı:
“Eduard Nikolayeviç’in vefatını büyük bir üzüntüyle
paylaşıyorum…”
Bir süre önce kanser teşhisi konan Uspenski, 9 Ağustos’ta
evinde düşerek şuurunu kaybettikten sonra hastaneye kaldırılmış, ancak
tedavileri yanıtsız bırakmıştı. Yazarın, Moskova yakınlarındaki Puçkovo
köyündeki evinde vefat ettiği açıklandı.
Sovyet yıllar boyunca 60’tan fazla çizgi film, Eduard
Uspenski’nin kitapları ve senaryoları ile hayat bulmuştu. Bunlar arasında
“Timsah Gene ve Arkadaşları”, “Fedor Amca, Köpeği ve Kedisi” en çok sevilenler
arasındaydı.
Vikipedi’da, yazarın biyografisi özetle şöyle veriliyor:
Eduard Nikolayeviç Uspenski (Rusça: Эдуа́рд Никола́евич Успе́нский};
d. 22 Aralık 1937), Rus çocuk kitabı yazarı. Eserlerinde en sevilen karakterler
Fedor Amca'nın Kedisi ve Köpeği kitabındaki ciddi ama maceracı çocuk Fedor Amca
(Дядя Фёдор) ve iki hayvan arkadaşın maceralarını konu edinen çocuk romanındaki
ikili Krokodil Gena (Крокодил Гена) ve Çeburaşka (Чебурашка)'dır.
Uspenski, Moskova Oblastı Yegoryevsk'de doğdu. Mühendis
olarak mezun olduktan sonra animasyonlar yazarak ve üreterek hayatını kazandı.
Yazmanın ve üretmenin yanı sıra Uspenski radyo ve
televizyonda profesyonel rolü olan uzun ömürlü bir figürdür: şarkılar ve
esprili diyaloglarla çocuklara gramer, matematik, bilim ve kibar davranış
konularını anlatan popüler radyo programı Radyo Nanny nin oluşturulmasında
etkili olmuştur. Son yıllarda, nostalji sever yaşça büyük izleyicilere eski
popüler şarkıları yetenekli amatör şarkıcıların seslendirdiği müzikal
televizyon programı V Nashu Gavan' Zahodili Korabli'nin sunuculuğunu
yapmaktadır.
Uspenski çocuk kitaplarına ilave olarak oyun ve şiirde de
yaratıcılığını gösterir.
Uspenski'nin ilk kitabı Fedor Amca, Köpeği ve Kedisi ilk
kez 1974 yılında Rusça yayınlandı. Ana karakteri çok ciddi olduğu için amca
diye çağrılan Fedor, altı yaşında bir çocuktur. Ailesi konuşan kedisi
Matroskin'nin evde kalmasına izin vermeyince evi terk eder. Köpeği Sharik'i de
yanına alarak Prostokvashino (Простоквашино) adında bir köye yerleşir. Bir
hazine bulduktan sonra Fedor çorba ve patates ile çalışan bir traktör ve kış
boyunca ısıtması için taşınabilir güneş satın alır. Kitabın başarılı bir çizgi
film uyarlaması da yapıldı.
FEDOR
AMCA HAKKINDA YAZILANLAR
70’li yıllarda Türkiye’de büyüyen tek çok çocuğun hayatına
da damga vuran “Fedor Amca” romanı için Ekşisözlük’te yazılanlardan seçmeler:
“En sevdiğim kitaptır. yazın tuncelide bir ilkokula
çocukluk kitaplarımı verirken yollamaya kıyamadığım parçalardan biridir. onları
bu güzelim eduard uspensky dünyasından mahrum ettim ama onsuz bir kitaplık
düşünemezdim.”
"bugün yalnız yaşamak konusunda takıntılı bu kadar çok
18 - 25 yaş arası insan varsa, en büyük sorumlusu bu kitaptır."
"konuşan kedi miçonun, fedor'un sosisli sandviçini
yeme biçimine müdahele ederken tanıştıkları ve fedorun 5 yaşındayken, amca
olarak evden ayrılarak, bi köye yerleşip hayvanlarla harika bi yaşam sürmesini
olağanüstü anlatan, çok da güzel resimlenmiş, 70'lerin en iyi çocuk kitaplarını
yayınlayan cem yayınevinin arkadaş kitaplar serisinden bugün hala yayınlanan
nadir kitaplarından biri. devamlı ebeveynden izin almak zorunda olan sıkılmış
çocuk bünyesine, ferahlık ve özgüven veren müthiş kitap.”
"çocukluğumda okuduğum en başarılı, sürükleyici,
eğlenceli kitaplardan biri. aklımda kalan en komik ayrıntılardan biri inek
dilberin bir gün yanlışlıkla şerbetçiotu yiyip sapıtması, ahırında ispanyol
dansları yapmasıdır. yetişkinliğime kadar uzanan bir dönemde hafiften sapıtmış
herkesi şerbetçiotu yemiş olmakla itham etmeme neden olmuştur.”
"uspenski'nin çocukluğumda en az 15-20 kez okuduğum
kitabı. o zamanlar belki benden de küçük bir çocuğu anlatır ve hayal gücünü
bayağı zorlardı. çocukken çok hoşuma giderdi o küçücük çocuğun muço ismini
verdiği konuşan kedi evden istenmeyince direk kediyi alarak evden kaçtığında
istediği birçok şeyi elde edebilmiş olması, hemen gömü (define) bulmaları, ev,
traktör almaları falan. daha sonra büyüyünce bu kitabı düşündüğümde fazla
abartmış, küçük çocukları istedikleri bir şey olmadığında direk evden kaçmaya
özendiren bir kitap olduğunu düşünerek sinir olmaya başlamıştım. çocukken
defalarca okuduğum için acaba bende mi bir tuhaflık var diye düşünürdüm ama
meğerse benim gibi birçok insan varmış. fedor amca'yı en son 24 sene önce
okumuşumdur ama hala bazı yerlerini ve çizimlerini hatırlarım.
traktörü almaya karar verirken kedi muço yönlendirmişti yine
onları. köpeğe kalsa motosiklet alacaklardı. fedor amca otomobil demişti hepsi
binebilsin diye. ancak muço "hayatta araba aldırmam sizlere" demiş,
onları arabanın toprağa saplanabileceğini düşünmeye sevketmiş ve kendilerini bu
durumda kurtaracak aracın traktör olduğunu düşününce traktör amaya karar
vermişlerdi. trakrörü alırken "az benzin yaksın, çok hızlı gitsin"
diye talepte bulunulduğunu da hatırlıyorum. sonra evdeki yemeklerden verilince
çalışan traktör gönderilmişti. bir de papağanları vardı bunların, hırsız
riskine karşı kapı çalındığında "kim o" demesi öğretilmişti ama bir
gün çocuk ansiklopedisi getiren postacı peçkin, evde sürekli "kim o"
diyenin bir papağan olduğunu bilmeyince çıldırma noktasına gelmişti. enteresan
bir çocukluk kitabıydı cidden.”
"çocukken okuduğum en muhteşem kitaptır.babam
tarafından bir gün okumam için alınmıştı.adından hiç hoşlanmamış fakat
kapaktaki kedi resminin merakı ile okumaya başlamıştım.ilkokul 2 ya da 3 e
gidiyordum sanırım.pek net hatırlamıyorum.ama kitap mükemmeldi.kitap aklıma
geldikçe şimdiki hayal gücümün büyük bir bölümünü , hayvan sevgimin bir kısmını
bu kitaba borçlu olduğumu düşünüyorum.kitap bittiğinde tekrar ve tekrar
okumuştum.tıpkı fedor gibi yaşamayı hayal etmiştim.gelecekteki hayatın hiçte
zor olmadığını düşünmüştüm.hatta kimi zaman fedor gibi evden kaçasım bir kedi ,
köpek , traktör ,tarla ,ev sahibi olasım gelmişti.belli bir süre sokaktaki
kediler ya konuşursa diye beklemiştim. "bir çocuğun anıları" gibi
oldu."
"öyle güzel bir kitaptı. toruna torbaya saklanmalık.
"dünyanın en güzel çocuk romanı olabilir. kaç kere
okuduğumu hatırlamıyorum. aklımda kalan detaylar; fedor amca'nın evden kaçarken
yoğurtçular isimli bir köye gittiği ve eve gelen bir hayvana (kedi değildi ama
köpek miydi inek miydi emin değilim) aklına ilk gelen nesne olan çaydanlık
ismini verdiğiydi.”
"şimdi farkettim ki bu kitabın devam kitapları da
yazılmış uspenski tarafından ve ülkemizde de beyaz balina yayınları tarafından
basılmış. çocukluğumun en önemli kitabı olan fedor amca'nın devam serisinden
haberdar olmak bu yaşta bile heyecan verici. kitaplar d&r'ın web sitesinde
görülebilir.”
"en büyük keyfi 8-9 yaş gurubu alır bu kitaptan. her
sayfasında kıkır kıkır gülünür ama yaş gurubu çok spesifiktir şayet 11 yaşında
tekrar okuduğunuzda yüzünüzde eskiden okurken çok eğlenmeniz hatrına buruk bir
gülümseme kalır sadece. 11 yaşında 8-9 yaşlarında anlamadığı için sıkılıp
bırakmış bünye büyük bir açlıkla vasconcelos'un şeker portakalı'nı yeniden
keşfeder çünkü... soyut algı ne kadar hızlı gelişir o yaş aralığında...
velhasıl olursa/varsa mutlaka çocuğunuza ikisini de okutunuz efendim.”
"kitaptaki ineğin isminin dilber olması nedeniyle
senelerce her bu ismi duyduğumda beni gülümseten kitap. klasik olmayı gerçekten
hakeder.”
"ilkokul çağındaki bir çocuğun sözcük dağarcığına
beklenmedik ölçüde ciddi katkıları olan, hayata dair pek çok şey öğreten
(şerbetçiotu, torpil) ve bunu yaparken kalori yaktıran(!) (bkz: gülmek) bir
erken dönem şaheseri. belki de en önemli yanlarından biri, çocukların
yetilerini hafife almayarak, kendi hayatları ile ilgili irade sahibi
olduklarını göstermesi."
"ilkokul da bir arkadaşımın bana ödünç olarak
verdiği kitaptı. ikinci sınıfa gidiyorduk, araya yaz tatili girdiği için geri
verememiştim kitabı, arkadaşımda kitabı teyzesinden almıştı, bayağı eski ve
değerli bir baskıydı yani. arkadaş kitap senin olsun dedi, bildiğin kitap bende
kaldı ve o kitabı herkesten sakındım dört yıl boyunca. yüzük ile gollum
arasında ki ilişkiye dönmüştü benim bu kitapla olan ilişkim. arada bir açıp
açıp okurdum vay anasını.
sonra ben altıncı sınıfa giderken kitabı odamda gören tatlı
kuzenim meraklı gözlerle kitabı inceliyordu. çocuğun o kitabı istediğini
farkettim, kıyamadım verdim kitabı. 8-9 yıl geçti üzerinden ne alemde o kitap
acaba, hey gidi.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder