Fuad
Seferov
Kaynak:
http://www.medyagunlugu.com/
Bir federasyon olan Rusya'da çok sayıda değişik etnik grup
asırlar boyunca aynı çatı altında yaşıyor.
Ülkenin yaklaşık 144 milyonluk nüfusu içinde Ruslar yüzde
77 ile çoğunluğu oluşturuyor. Azınlıktaki Tatar, Ukraynalı, Mordvin, Başkurt,
Çuvaş ve diğer halklar pek çok yerde birlikte yaşıyor, kilise ve camiler barış,
hoşgörü ve komşuluk içinde varlıklarını sürdürebiliyor. 1917 Bolşevik
Devrimi'nden sonra Hazar Denizi kıyısındaki Astrahan kentinde Sovyet
yöneticileri bir Ortodoks kilisesini yıkmaya çalışırken Müslüman Tatarlar
kilisenin önünde canlı duvar oluşturarak Ortodokslara destek vermişti. Ünlü Rus
gazeteci Sergey Brilyov, Astrahan'da çoğu kilisenin çatısının yeşil renkte
olduğunu söylüyor ve bunun nedenini, "Ortodoks kökenliler böylece Müslüman
kardeşlerine vefa borcunu ödüyor" diye açıklıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kilisenin yanı sıra
zaman zaman cami ve havrayı ziyaret ediyor, değişik halkların etkinliklerine
katılarak bayramlarını kutluyor.
Rusya'da büyük etnik topluluklarından biri Türkçe konuşan
halklar, yani Tatarlar, Başkurt, Yakutlar, Kumuklar, Karaçaylar, Balkarlar,
Çuvaşlar, Nogaylar ve diğerleri.
Ünlü Rus düşünürler Slav-Türk kardeşliğini, dayanışmasını
sık sık dile getirmiş. Etnogenez kuramının kurucusu, tarihçi ve şair Lev
Nikolayeviç Gumilyov (1912-1992) da bunlardan biri. Babası Rus, annesi
Tatar kökenli olan Gumilyov' "Tek bir şey biliyorum ve bu sırrı sizinle
paylaşacağım. Rusya'nın kurtulması sadece Avrasyalı bir ülke olarak ve
Avrasyacılık sayesinde olacaktır" sözüyle ünlü.
Putin'in ülkede yaşayan diğer etnik topluluklar gibi Türkçe
konuşan topluluklara da önem verdiğini aşağıdaki olayları sıralayarak
anlatabiliriz.
Aralık 2015'deki yıllık basın toplantısında gazetecilerin sorusu üzerine Putin, "Rusya'nın Türkçe konuşan halkları, Rusya'nın bir parçasıdır. Bu bağlamda Türk halkı ve diğer Türkçe konuşan halklar bizimle dosttur" demişti.
Aralık 2015'deki yıllık basın toplantısında gazetecilerin sorusu üzerine Putin, "Rusya'nın Türkçe konuşan halkları, Rusya'nın bir parçasıdır. Bu bağlamda Türk halkı ve diğer Türkçe konuşan halklar bizimle dosttur" demişti.
İktidara geldiği 2000 yılında Putin, Rusya'ya Bağlı
Tataristan Cumhuriyeti'nde Tatar milli bayramı Sabantoy'a katılmıştı.
Kommersant gazetesi muhabiri Andrey Kolesnikov, Putin'in faal sekilde olarak
katıldığı etkinliği çok beğendiğini yazmıştı. Rusya Devlet Başkanı'nın,
etkinlikte yoğurt içinde para bulma yarışmasına katılması televizyonlarda da
gösterilmişti.
2010 yılında, Kazan şehrinin bininci kuruluş yıldönümü
kutlamalarında Tatarca konuşarak herkesi şaşırtan Putin, Rusya'da iyi bilinen,
"Hangi Rus'u kazısan altından Tatar çıkar" sözünü tekrarlamıştı.
2014 yılında Putin, 1612 yılında bir Tatar'ın Rusya'yı
Polonyalı işgalcilerden kurtardığını hatırlatmıştı. Putin'in kastettiği
kahraman Tatar kökenli Kuzma Minin'in oluşturduğu gönüllüler ordusu Moskova'yı
Polonyalı işgalcilerden kurtarmıştı. Bu olayın anısına Rusya 4 Kasım'da her yıl
Ulusal Birlik Günü'nü kutluyor.
2014 yılında Sibirya'da arkeoloji kazılar sırasında Rus
uzmanlar, bölgedeki dönemin Türk Hakanlığı'na ait bir askerin zırhlı
giysilerini bulmuştu. Sibiryalı bilim adamları bu tarihi eserleri Devlet
Başkanı Putin'e hediye olarak gönderdi, o da bu eserlerin Kremlin Devlet
Müzesi'ne teslim edilmesi talimatını verdi.
Putin her yılın sonunda düzenlediği basın toplantılarında
sık sık Tatar gazetecileri eliyle işaret ederek, "Onlar olmadan
olmaz" diye espri yapıyor.
Peki, Putin yaz tatillerini nerde geçiriyor?
Rusya lideri genellikle tatilini Tuva dağlarında,
ormanlarında geçirmeyi tercih ediyor. Sibirya Türklerinin vatanı Tuva'nın
muhteşem doğası belli ki hoşuna gidiyor. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov,
Putin'in geçen hafta sonunu Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Federal Güvenlik
Servisi (FSB) Başkanı Aleksandr Bortnikov'la birlikte Tuva'daki Yenisey
kentinde geçirdiğini, dağlarda dolaşarak bölgenin güzelliklerinin keyfini
çıkardığını açıklamıştı.
Putin, bir basın toplantısında Rusya ve İslam dünyası
arasındaki işbirliğinin önemine işaret ederek, Moskova'nın merkezindeki bazı
sokakların Tatar isimlerini taşıdığına dikkat çekmişti.
Bu yılın Ocak ayında Tataristan Cumhuriyeti'ne yaptığı
ziyaretle Putin'e Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov, Osmanlı tarzında
bir tuğra hediye etmişti. Tuğrayı hazırlayan Tatar usta Ramil Nasıbullayev,
Putin'e Osmanlı padişahlarının sembolü anlamını taşıyan tuğra hediye
ettiklerini vurgulayarak, "Tuğrada her zaman muzaffer Vladimir
Vladimiroviç Putin yazıyor" demişti.
2016 yılında Putin'in uluslararası kültürel işbirliğinden
sorumlu özel temsilcisi Mihail Şvıdkoy, Türkçe konuşan halkların Rusya için ne
kadar önemli olduğunu şöyle açıklamıştı:
"Rusya, Türk dünyası ile derin tarihi ve kültürel
ilişkileri olan bir ülke. Rusya'da yaklaşık 30 milyon kişi Türkçe konuşuyor.
Bunlar arasında Tatar, Başkurt, Karaçay, Kumuk, Yakut, Tuva ve başka halklar
var. Rusya için bu halkların önemi büyük. Rusya'da sadece Slav hayatı değil,
Türk halklarının hayatı da söz konusu."
Rusya siyasi elitinin Moldova'ya bağlı Gagavuzya Özerk
Cumhuriyeti'nden "Rusya'nın Türk kalesi" diye söz ettiğini de
ekleyelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder