Kaynak:
http://www.medyagunlugu.com/
Yıllarca Rus klasiklerini genelde İngilizce ya da Fransızca
çevirileri ile okumak zorunda kalan Türkiye'deki okurlar, bir dev esere daha
Rusça orijinalinden yapılan çeviri ile kavuştu. Üstelik bu kez, edebiyat
otoritelerinin "tüm zamanların en iyi on romanı" arasında kabul
ettikleri Mihail Bulgakov'un "Usta ve Margarita"sı dilimize Rusçadan
yeni bir çeviri ile kazandırıldı. Bu zorlu romanı, Kompas-Pusula dergisine, TürkRus.Com'a
da yazıları ve çevirileri ile katkıda bulunan Mustafa Kemal Yılmaz, bir kez
daha çevirdi.
İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılan kitap satışa
sunuldu. Bu büyük eserin yayını vesilesiyle Mustafa Kemal Yılmaz sorularımızı
yanıtladı:
- Bu
önemli romanı çevirme fikri nereden nasıl çıktı?
YILMAZ: On dokuzuncu yüzyılda yazılmış en büyük Rus romanı
hangisi, diye sorsanız, alacağınız cevap sayısı az olmaz. Kimisi "Anna
Karenina" diyecektir, kimisi "Savaş ve Barış", kimi okur da
tercihini "Suç ve Ceza"dan ya da "Karamazov Kardeşler"den
yana kullanacaktır. Hatta "Ölü Canlar" ve hatta "Yevgeni Onegin"
diyenler de çıkacaktır. Ama soruyu yirminci yüzyılda yazılmış en büyük Rus
romanı hangisi, şeklinde değiştirirseniz ezici bir çoğunluk "Usta ve
Margarita" diyecektir. Boşuna değil bu. Hakikaten "Usta ve
Margarita" benim de Rusya'ya geldikten sonra Rusça okuduğum ilk kitaptı.
İlk satırından son satırına büyük bir edebiyat yapıtı karşımızdaki. Modern
Rusya tarihine, kültürüne ve Sovyet geçmişine ilgi duyan bütün çevirmenler de
bu yapıtı kendi diline çevirmeyi ister. Olağanüstü keyifli ve son derece heyecanlı
bir iş.
- Daha
önce hangi kitapları Rusçadan çevirmiştiniz?
YILMAZ: Hacı Murat (Tolstoy), İlk Aşk (Turgenyev),
Leninname (Arkadi Averçenko), Köpek Kalbi (Bulgakov) ve 3 Zuckerbrin için aşk
(Viktor Pelevin).
-
Dünya edebiyatının şaheserleri arasında sayılan "Usta ve Margarita"yı
çevirirken nerelerde zorlandınız?
YILMAZ: En büyük zorluk kitabın hacmi oldu. Çevirmek iki
yılımı aldı. Bir de şu var tabii: Usta ve Margarita'da olayların büyük bir
bölümü Moskova'da geçiyor. Moskova'da yaşadığım dönemde adı geçen yerlerin bir
kısmını görme şansım olmuştu. Ama şimdi Türkiye'de yaşıyorum, çeviriyi de
Türkiye'de yaptım. Moskova'da olup bu yerleri bir kere de çevirmen gözüyle
gezmek isterdim doğrusu.
- Yeni
çeviri projeleri var mı?
YILMAZ: Bizde kıymeti az bilinen yazarlardan Leonid
Andreyev'in bir yapıtı üzerinde çalışıyorum şu sıralar. Bir de Rusya'dan
ayrıldıktan sonra bir süre İstanbul'da yaşayan Arkadi Averçenko'nun İstanbul'a
dair mizahi izlenimlerini bir araya getirdiği bir kitabını çevirmiştim.
Şimdilerde o yayına hazırlanıyor.
-
Biraz da kendinizden ve ailenizden bahseder misiniz?
YILMAZ: 1980'de Mersin-Mut'da doğdum. 2007'de Gazi
Üniversitesi Bilgisayar Eğitimi bölümünü bitirdim. 2008-2010 arası Moskova
Devlet Pedagoji Üniversitesi Rus edebiyatı kürsüsünde yüksek lisans eğitimi
aldım. 2015'te de aynı kürsünün doktora programından mezun oldum. 2016'dan
bu yana Mut'ta yaşıyorum.9 yıl Moskova'da yaşadım. Yüksek lisans ve
doktora eğitimimi bu kentte aldım. Burada evlendim. Kızım burada doğdu. Uçak
krizinden sonra pek çok aile gibi biz de ayrılmak zorunda kaldık. Belki bir gün
tekrar döneriz, kimbilir.
-
Kitabı okuyacak okurlara neler tavsiye edersiniz?
YILMAZ: Özellikle Moskova'da yaşayan TürkRus.Com okurlarına
kitabı bir nevi Moskova rehberi niyetine okuyabileceklerini hatırlatmak
isterim. Sadovaya üzerindeki 302 numaralı bina, Griboyedov evi, Woland'ın
Moskova'ya son kez baktığı taş bina ve diğerleri gerçekten de bugün Moskova'da
görülebilecek, ziyaret edilebilecek hakiki mekanlar. Ayrıca Patriarşiye Prudı,
Vorobyovıye Gorı, İvan'ın önündeki nehirde yüzdüğü Hram Hrista Spasitelya adeta
kitap elde gezilebilecek yerlerden. Moskova'da yaşayan edebiyatseverlere bu
fırsatı değerlendirmelerini tavsiye ederim.
Yayınevinin
kitaba ve yazarına dair tanıtım yazısı:
Usta
ve Margarita
1930'lu yıllarda Moskova'da sıcak bir bahar günü...
Günbatımına yakın saatlerde Şeytan, iyi giyimli ve yabancı görünümlü bir
beyefendi kılığında şehre iner ve kendini kara büyü uzmanı Profesör Woland
olarak tanıtır. Onun garip maiyetiyle birlikte gelişini, Sovyet başkentini
kasıp kavuran bir dizi esrarengiz ve tekinsiz olay izler. Bulgakov 20. yüzyıl
Rus edebiyatında çığır açan romanında, biri 1930'ların Moskova'sında, diğeri
eski Kudüs'te geçen iki ayrı hikâye arasında baş döndürücü zikzaklar çizerek
sürdürür anlatısını. Stalin rejiminin en karanlık günlerinde yazılan Usta ve
Margarita, Sovyet yaşam tarzına yönelik keskin bir hiciv, dinsel bir alegori,
komik bir fantezi olduğu kadar, dokunaklı bir aşk öyküsüdür de aynı zamanda.
Bulgakov'un yaşamının son günlerine dek üzerinde çalıştığı
roman, uzun süre yasaklanmış, yazarın ölümünden yıllar sonra, üstelik
sansürlenmiş haliyle 1966'da yayımlanabilmiştir ancak.
MİHAİL
AFANASYEVİÇ BULGAKOV (1891-1940):
Mizah yeteneği ve keskin yergileriyle tanınan Rus yazar
Kiev'de dünyaya geldi. Kiev Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1916'da mezun oldu.
Çeşitli öykülerinden sonra 1924'te Gogolvari bir bürokrasi yergisi olan
Şeytanname adlı yapıtı yayımlandı. 1925'te kaleme aldığı siyasi bir hiciv
niteliğindeki Köpek Kalbi adlı öyküsü ise aynı şansı bulamadı. İç Savaş
sırasında bir grup Beyaz Ordu subayının başından geçenleri anlatan ve
1925'te tefrika olarak yayımlanan Beyaz Muhafız adlı romanı, resmi çevrelerden
büyük tepki gördü. Bulgakov bu romanını Turbin Günleri adıyla oyunlaştırdı.
1926'da sahnelenen oyun çok geçmeden yasaklandı. Ancak Stalin'in bu oyuna
olan sevgisi hem eserin yeniden sahnelenmesini hem de Bulgakov'un SSCB'de
hayata tutunmasını sağladı. Buna rağmen Sovyet yaşam tarzına yönelik sert
eleştirilerinin yetkililerin kabul edemeyeceği bir noktaya varmasıyla,
1930'a doğru yapıtlarının yayımlanması fiilen yasaklandı. Ölümüne dek edebiyat
çevrelerince dışlanmasına karşın, başyapıt niteliğinde ürünler verdi. Moskova Sanat
Tiyatrosu'nun perdearkasını acımasızca yeren Bir Ölünün Notları: Teatral Bir
Roman (1965) ile Usta ve Margarita (1966-67) bu başyapıtlar arasındadır.
Kitap İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basıldı. Şu
anda satışta.
(TürkRus.Com)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder