©The Voice of Russia
Moskova’nın Ostojenka Sokağı ( улица Остоженка ), değişik mimari stillere sahip binaları barındırır.
Sokak, Moskova’nın merkezinde oldukça küçük bir semtte.
Bu sokakta, 18-19. yüzyılda yapılmış, soylulara ve tüccarlara ait köşkleri, 20. yüzyılda yapılmış imaret evlerini ve çağdaş elit konutları görmek mümkün.
Sokaktaki evler oldukça pahalı. Ostojenka, geçtiğimiz aralık ayında dünyanın en pahalı sokakları listesinde 7. sırada gösterildi. Bu sokakta, bir metrekarenin fiyatı ortalama 29 bin dolar.
Bir zamanlar burada çar ailesine ait ahırlar bulunuyormuş. Moskova nehri yakınındaki su basan çayırlarda çok büyük at sürüleri otlarmış. İlk kagir evler, 16. yüzyılın ortalarında inşa edilmiş. Bu evlerde ünlü kentliler, yani varlıklılar yaşarmış.
1812’de neredeyse Moskova’yı yok eden yangın, Ostojenko sokağına da acımamıştı. Pek çok eski bina kül olmuştu. Günümüze Moskova Genel Valisi Yeropkin’in 18. yüzyılda klasisizm stilinde inşa edilen konağı (38 numaralı ev) ulaştı. Cömert ve konuksever bir insan olan vali, kendi konağında herkesin parasız yemek yiyebileceği bir lokanta açmıştı. Bugünse bu bina Moskova Devlet Dilbilim Üniversitesi’ne ait.
Ostojenka Sokağı, 19. yüzyıl sonlarında - 20. yüzyıl başlarında aristokratik parlaklığını yavaş yavaş yitirdi. Soyluların yerini ufak tüccarlar, zanaatçılar ve zengin olmayan memurlar aldı.
Ostojenka Sokağı çok değişmişti. Soylulara ait küçük köşklerin yanında çok katlı imaret evleri inşa edildi ve çok sayıda meyhane açıldı. 13 numaralı evde açılan “Golubyatnya” adlı en büyük meyhane, Moskova genelinde bilinirdi. Ayda iki kez bu meyhanede horoz dövüşü düzenleniyordu. Salonun ortasında oluşturulan “arena”nın çevresinde izleyiciler oturuyordu. Birbirlerine azgınlıkla saldıran horozlar izleyicileri hayran bırakıyordu. Zengin tüccarlar, favori horozlar üzerine iddiaya girerek büyük paralar harcıyordu. Galip gelen horozun sahibi, bir gecede oldukça büyük bir mal varlığı elde edebiliyordu.
Geçen yüzyılın başlarında Moskova’da modern mimari üstün gelmişti. Şaşılacak dekorlarla çok sayıda garip asimetrik binalar inşa ediliyordu. 100 yıl önce pek çok Moskovalı, tüccar Filippov için inşa edilen tuhaf evi görmek için Ostojenka Sokağı’na akın ediyordu. Sokağın başında bulunan 3 numaralı evin cephesini deniz canavarları, balık figürleri ve deniz kabukları süslüyordu. Evin damına ise ters çevrilmiş kadehi andıran kubbe yapılmıştı.
Şakacılar tarafından uydurulan fıkraya göre tüccar bir alkolikti, ancak daha sonra bu kötü alışkınlığından vazgeçerek içkiye karşı savaşta kazandığı zaferin simgesi olarak evinin damına ters çevrilen kadehin yerleştirilmesini emretmişti. Moskovalılar bu eve, “kadeh altındaki ev” adını verdi.
Ostojenka Sokağı’ndaki 21 numaralı ev de modern mimari stilin parlak bir örneği olarak gösterilebilir 1903’te istidatlı mimar Lev Kekuşev tarafından kendi ailesi için yaptırılan bu ev, güzel alçı süslemeleri ile dikkat çeken küçük ortaçağ köşkünü andırıyordu.
Fakat mimar bu evde çok az yaşar. Paraya çok ihtiyaçları olmamasına rağmen karısı, inşaat tamamlandıktan kısa bir süre sonra bu evi satar. Ardından mimar, üst üste başarısızlıklar yaşar, işi bırakır ve birkaç yıl sonra da kaybolur. Kaybolmasının sırrı şimdiye kadar hala çözülememiştir.
1930’lu yılların ortalarında Ostojenka Sokağı bir tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Josef Stalin tarafından onaylanan rekonstrüksiyon planına göre eski sokak üzerinden geniş bir cadde geçecekti.
Ancak sokağın şansı vardı; bu düşünceden vazgeçilir.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Ostojenka Sokağı’nı bu kez başka bir tehlike beklemektedir. Pek çok eski bina tahrip edilir. Yerine elit konutlar inşa edilir.
Bu yeni binaların şüpheli mimari üstünlükleri, şiddetli tartışmaların konusu olmuştur. Ancak her şeye rağmen yeni binalar tarihi evler arasında yerlerini alır.
1996’da, Ostojenka Sokağı’ndaki 16 numaralı evde, Rusya’nın ilk fotoğraf sanatı müzesi açıldı. Multimedia Art Müzesi’nin koleksiyonunda en ünlü Rus fotografçılarına ait 80 bini aşkın fotoğraf bulunuyor. Her yıl bu müze tarafından Moskova hakkında fotoğraf yarışması düzenleniyor. İsteyen herkes bu yarışmaya katılabiliyor. Yarışmayı kazanan fotografçı yaklaşık 50 bin dolar ödül alıyor.
Bugün Ostojenka Sokağı’na farklı şekilde yaklaşılıyor. Bazıları burayı pahalı apartman dairelerinde yaşayan görgüsüz milyonerlerin sokağı olarak nitelendiriyor. Diğerleriyse bu sokakta eski Moskova’nın mükemmel mimari eserlerinin korunduğuna işaret ediyor.
Ancak bu tartışmaların ötesinde Moskovalıların çoğu için önemli olan elit konutlar değil, eski değerli mimari eserlerdir.
Sokak, Moskova’nın merkezinde oldukça küçük bir semtte.
Bu sokakta, 18-19. yüzyılda yapılmış, soylulara ve tüccarlara ait köşkleri, 20. yüzyılda yapılmış imaret evlerini ve çağdaş elit konutları görmek mümkün.
Sokaktaki evler oldukça pahalı. Ostojenka, geçtiğimiz aralık ayında dünyanın en pahalı sokakları listesinde 7. sırada gösterildi. Bu sokakta, bir metrekarenin fiyatı ortalama 29 bin dolar.
Bir zamanlar burada çar ailesine ait ahırlar bulunuyormuş. Moskova nehri yakınındaki su basan çayırlarda çok büyük at sürüleri otlarmış. İlk kagir evler, 16. yüzyılın ortalarında inşa edilmiş. Bu evlerde ünlü kentliler, yani varlıklılar yaşarmış.
1812’de neredeyse Moskova’yı yok eden yangın, Ostojenko sokağına da acımamıştı. Pek çok eski bina kül olmuştu. Günümüze Moskova Genel Valisi Yeropkin’in 18. yüzyılda klasisizm stilinde inşa edilen konağı (38 numaralı ev) ulaştı. Cömert ve konuksever bir insan olan vali, kendi konağında herkesin parasız yemek yiyebileceği bir lokanta açmıştı. Bugünse bu bina Moskova Devlet Dilbilim Üniversitesi’ne ait.
Ostojenka Sokağı, 19. yüzyıl sonlarında - 20. yüzyıl başlarında aristokratik parlaklığını yavaş yavaş yitirdi. Soyluların yerini ufak tüccarlar, zanaatçılar ve zengin olmayan memurlar aldı.
Ostojenka Sokağı çok değişmişti. Soylulara ait küçük köşklerin yanında çok katlı imaret evleri inşa edildi ve çok sayıda meyhane açıldı. 13 numaralı evde açılan “Golubyatnya” adlı en büyük meyhane, Moskova genelinde bilinirdi. Ayda iki kez bu meyhanede horoz dövüşü düzenleniyordu. Salonun ortasında oluşturulan “arena”nın çevresinde izleyiciler oturuyordu. Birbirlerine azgınlıkla saldıran horozlar izleyicileri hayran bırakıyordu. Zengin tüccarlar, favori horozlar üzerine iddiaya girerek büyük paralar harcıyordu. Galip gelen horozun sahibi, bir gecede oldukça büyük bir mal varlığı elde edebiliyordu.
Geçen yüzyılın başlarında Moskova’da modern mimari üstün gelmişti. Şaşılacak dekorlarla çok sayıda garip asimetrik binalar inşa ediliyordu. 100 yıl önce pek çok Moskovalı, tüccar Filippov için inşa edilen tuhaf evi görmek için Ostojenka Sokağı’na akın ediyordu. Sokağın başında bulunan 3 numaralı evin cephesini deniz canavarları, balık figürleri ve deniz kabukları süslüyordu. Evin damına ise ters çevrilmiş kadehi andıran kubbe yapılmıştı.
Şakacılar tarafından uydurulan fıkraya göre tüccar bir alkolikti, ancak daha sonra bu kötü alışkınlığından vazgeçerek içkiye karşı savaşta kazandığı zaferin simgesi olarak evinin damına ters çevrilen kadehin yerleştirilmesini emretmişti. Moskovalılar bu eve, “kadeh altındaki ev” adını verdi.
Ostojenka Sokağı’ndaki 21 numaralı ev de modern mimari stilin parlak bir örneği olarak gösterilebilir 1903’te istidatlı mimar Lev Kekuşev tarafından kendi ailesi için yaptırılan bu ev, güzel alçı süslemeleri ile dikkat çeken küçük ortaçağ köşkünü andırıyordu.
Fakat mimar bu evde çok az yaşar. Paraya çok ihtiyaçları olmamasına rağmen karısı, inşaat tamamlandıktan kısa bir süre sonra bu evi satar. Ardından mimar, üst üste başarısızlıklar yaşar, işi bırakır ve birkaç yıl sonra da kaybolur. Kaybolmasının sırrı şimdiye kadar hala çözülememiştir.
1930’lu yılların ortalarında Ostojenka Sokağı bir tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Josef Stalin tarafından onaylanan rekonstrüksiyon planına göre eski sokak üzerinden geniş bir cadde geçecekti.
Ancak sokağın şansı vardı; bu düşünceden vazgeçilir.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Ostojenka Sokağı’nı bu kez başka bir tehlike beklemektedir. Pek çok eski bina tahrip edilir. Yerine elit konutlar inşa edilir.
Bu yeni binaların şüpheli mimari üstünlükleri, şiddetli tartışmaların konusu olmuştur. Ancak her şeye rağmen yeni binalar tarihi evler arasında yerlerini alır.
1996’da, Ostojenka Sokağı’ndaki 16 numaralı evde, Rusya’nın ilk fotoğraf sanatı müzesi açıldı. Multimedia Art Müzesi’nin koleksiyonunda en ünlü Rus fotografçılarına ait 80 bini aşkın fotoğraf bulunuyor. Her yıl bu müze tarafından Moskova hakkında fotoğraf yarışması düzenleniyor. İsteyen herkes bu yarışmaya katılabiliyor. Yarışmayı kazanan fotografçı yaklaşık 50 bin dolar ödül alıyor.
Bugün Ostojenka Sokağı’na farklı şekilde yaklaşılıyor. Bazıları burayı pahalı apartman dairelerinde yaşayan görgüsüz milyonerlerin sokağı olarak nitelendiriyor. Diğerleriyse bu sokakta eski Moskova’nın mükemmel mimari eserlerinin korunduğuna işaret ediyor.
Ancak bu tartışmaların ötesinde Moskovalıların çoğu için önemli olan elit konutlar değil, eski değerli mimari eserlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder