Kaynak:
https://turkrus.com/
Bu sorunun ilginç, mantıklı yanıtını Rus "Popüler
Bilim" sitesi açıkladı: "Sovyet mutfaklarının nostaljik
sembollerinden biri olan üçgen süt paketleri, sadece estetik bir tercih
değildi. 1960’ların başında Sovyet gıda sanayisi cam şişe kıtlığıyla karşı
karşıyaydı; yeniden kullanım, yıkama ve nakliye süreçleri yavaş ve
maliyetliydi.
Sütü açıkta satmak ise hijyen açısından neredeyse
imkânsızdı. İşte tam o dönemde Moskova’daki gıda mühendisleri, İsveçli bir
mucidin buluşuna yöneldi: Erik Wallenberg’in 1944’te geliştirdiği tetahedron,
yani dört üçgen yüzeyden oluşan piramit biçimli ambalaj. Bu biçim, daha az
malzeme kullanıyor, az sayıda kaynak dikişi gerektiriyor ve üretim hatalarını
minimuma indiriyordu.
Tetra Pak şirketinin kurucusu Ruben Rausing, Wallenberg’in
bu fikrini ticari hale getirerek 1951’de ilk “üçgen süt makinesini” piyasaya
sürdü. Sovyetler Birliği bu yeniliği hızla benimsedi; 1959’da Moskova’daki Çerkizovski
Süt Fabrikası’nda ilk hat devreye girdi. Üretim hızı dakikada 5800 pakete
ulaşıyordu. O dönemin cam şişe hattından neredeyse üç kat daha verimliydi.
Üstelik tetahedron formu yalnızca üretimde değil, hijyen ve raf ömründe de
avantaj sağlıyordu. Süt dolum anında hava dışarı atıldığı için, oksijenle temas
olmuyor ve süt daha geç bozuluyordu.
Üçgen form, yalnızca mühendislik açısından değil, fiziksel
açıdan da zekiceydi. Tetrahedral yapının sağlamlığı, kutunun ezilmesini ve
sızıntıyı önlüyordu. Üçgen yüzeyler yükü eşit dağıttığından, bu ambalaj
“kırılmaz” nitelikteydi; hem depolarda hem de alışveriş torbalarında büyük
kolaylık sağlıyordu. Sovyet halkı içinse süt paketinin köşesini makasla kesip
sürahiye dökmek, sabah ritüelinin parçasıydı. Sade, pratik ve her evde
tekrarlanan bir jestti.
Ancak “piramit sütün” saltanatı uzun sürmedi. 1980’lerin
sonuna gelindiğinde, üçgen paketlerin lojistikte verimsiz olduğu anlaşıldı.
Kare biçimli dünyada, üçgen paketler ne kasalara ne kamyonlara tam oturuyordu;
taşıma hacmi artıyor, depolama maliyeti yükseliyordu. Küresel ticaret
hızlandıkça ve dağıtım zincirleri büyüdükçe, Tetra Pak bu kez “tuğla” biçimli
dikdörtgen kutulara geçti. Üçgen süt kutusu tarihe karıştı ama ardında, Sovyet
teknolojisinin estetikle birleştiği o sade ama akıllı mühendisliğin izini
bıraktı."

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder