Kaynak:
http://www.rusyam.com/
Maksim
Gorki ile ilgili kitaplardan en güzel ve anlamlı sözleri, dikkat çeken
cümleleri ve etkileyici alıntıları sizlere sunuyoruz.
Geçmişin vagonlarında hiçbir yere gidemezsiniz.
Bilim aklın şiiridir; şiir de yüreğin bilimidir.
İyi bir insan hem aptal hem iyi olabilir. Ama kötü bir
insanın beyni olmak zorundadır.
Çalışmak bir keyifken, hayat zevktir; çalışmak görevken
hayat köleliktir.
Mutluluk ellerinizdeyken hep küçüktür, ama bir bırakın, ne
kadar büyük ve değerli olduğunu anında anlarsınız.
Her yeni zaman kendi kanununu getirir.
Yoruldum; ayağımın değil, yüreğimin götürdüğü yerlere
gitmekten. Sustum; dilimdekileri değil, yüreğimdekileri söyleyememekten.
Aslında bir insanın gözyaşı, gülüşünden daha samimi ve
tatlıdır. Çünkü unutma, her gülüşün altında bir ihanet saklıdır.
Unutma! İnsanlar bilgi değil, avuntu isterler.
Ölümü ölümle onarmalıyız. Bunun için insanları diriltmek
için ölmek gerek. Binlerce insan ölmeli ki milyonlarcası yerine gelsin. Ölüm
zor bir şey değil, pek kolay. Yeter ki ötekiler can bulsun, bellerini
doğrultsun..
İnsanı en çok acıtan şey; birine ‘hayatını’ hediye
etmişken, o kişinin ‘kendini’ başkasına hediye etmesidir.
Huzur denilen o şeyin her santimetresine ihtiyacım var.
Bana biraz bahar gerekiyor, çok üşüdüm.
Susuz çiçek açmaz, sevgisiz mutluluk olmaz.
Özgürlük.. Herkes sever özgürlüğü, herkes ister. Ama bana
özgürlük versen, dünyadaki en büyük kötülüğü yapmayacağım ne malum? İşte mesele
burada. Bir çocuğa bile sınırsız bir özgürlük tanınamaz.
Maksim
Gorki (Aleksey Maksimoviç Peşkov)
Asıl adı Aleksey Peşkov olan Rus-Sovyet romancı, hikayeci,
oyun, deneme ve gazete yazarı.
Bir maragozun oğlu olan Gorki, anababasız kaldıktan sonra,
çocukluğunu, ailesini acımasızca yöneten bir boyahane sahibi olan büyükannesi
dolayısıyla halk şiirinin zengin kaynaklarına ulaştı. 11 yaşından sonra
geçimini yabancı insanlar arasında çeşitli işler yaparak sağlamak zorunda
kaldı.
Bu arada devrim öncesi Rusya’sının yaşadığı ağır
rezillikleri yakından gördüğü kadar, kendisini etkileyen aşağılanmış insanların
içindeki gücü de gördü. Kazan Üniversitesi’ne girme girişiminde bulunduktan
sonra (1884) bıraktı. Onun yerine, Kazan’da devrimci anlayışta insanlar
bularak, kentteki ilk toplumcu çevreyi kurdu.
1892’de ilk hikâyesi, Makar Çudra‘yı yayınladı.
Çarlık yönetimince izlenerek bir kaç kez tutuklandı, bu
arada 1905’te doruk noktasına varan toplumsal ve edebi etkinliklerini devrim
yolunda ortaya koymayı sürdürdü. Yüzyılın başında, Petersburg’da yönettiği
“Znanie” yayınevinden, çağdaş yazarların (Andreyev, Bunin, Çehov,
Garin-Mihaylovski, Kuprin, Serafimoviç, Veraseyev, vb) önemli gerçekçi
yapıtlarını yayınladı. Veremden hastalanması dolayısıyla Rusya’dan ayrılarak,
Batı Avrupa’ya ve Amerika’ya gitti, 1913’e kadar Capri’de kaldı. Zaman zaman
idealist kuramların, örneğin Tanrı-arayıcılığın etkisinde kalmakla birlikte,
1905’te dostluk kurduğu Lenin dolayısıyla, bu görüşlerden uzaklaştı. Tarihsel
olayların çok yönlülüğünü kavramış bulunan Gorki, devrim sırasında da Lenin’e
yardımcı olmuş; ilerici düşünceli aydınların yılmaz bir örgütleyicisi ve örnek
aldıkları kişi durumuna gelmiştir. Tüm dünyanın her yanına yayılmış
yapıtlarıyla, Gorki, uluslararası toplumcu hareketin oluşması ve pekişmesi
açısından önem taşımaktadır.
Gorki’nin edebiyat ve edebiyat üstüne çalışmaları, tüm
dünyadaki toplumcu yazarlar için bir ölçüt olmuştur.
Yapıtları:
Foma (1899),
Küçük Burjuvalar (1902),
Düşmanlar (1906),
Ana (1906),
Çocukluğum(1913),
Ekmeğimi
Kazanırken (1915/16),
Benim
Üniversitelerim (1913),
Artamonovlar (1925).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder